En Köşedeki Masa~

Konu: En Köşedeki Masa~ C.tesi Tem. 19, 2008 1:30 pm

Keira zor bir gece geçirmişti.. Uzun zamandan beri görmediği için onlardan kurtulduğunu sandığı kabuslar bu gece kaldığı yerden devam etmişti.. Gözlerini açtığında direk kafasını yanına doğru çevirdi Paul yanındaydı.. Ona biraz yaklaştı ve korunmaz bir kedi gibi yanına sokuluverdi.. Paul önceden sabahları çok erken uyanıyordu ama bu aralar nedense hep Keira'dan geç uyanıyordu.. Keira bunun nedenini biliyordu.. Paul bu aralar gerek Z.A.Y'in işleri gerekse okul için alınan güvenlik önemleri yüzünden çok yoruluyordu.. Ama her şeye rağmen birlikte olabiliyorlardı.. Keira içinde en önemlisi buydu tabi Paul'un işlerinden sonra.. Şimdi baş uncundaki saatin tik tak seslerinden ve yanına yaklaştığı için daha iyi duyabildiği Paul'un ve kendinin soluk seslerinden başka hiçbir şey yoktu.. Şuanda kendini gerçekten huzurlu ve güvende hissediyordu Keira.. "Hayatımın anlamı" diye tanımladığı insanın kollarındaydı.. Keira gözlerini Paul'e dikti.. Hala uyuyordu.. Biraz yavaş hareketlerle elini Paul'un yüzüne götürdü ve yavaşça yüzünü okşadı Paul'un.. Birkaç dakika buna devam ettikten sonra artık kalkması gerektiğini düşünerek zorda olsa yataktan kalktı Keira..

Gece yatmadan önce duş aldığı için şimdi canı duş almak istemiyordu.. Bu yüzden direk dolabının başına geçti.. Dolabın kapağını açtı ve giysileri karıştırmaya başladı..

"Bu olmaz.. Bunu dün giyindim.. Bu çok sıcak tutar.."

Kendi kendine sessiz bir şekilde söylenirken gözüne en alt kısımdaki turuncu bir elbise takıldı..

"Evet.. İşte bu olur.."

Keira yavaş hareketlerle üzerindeki geceliği çıkardı ve elbisesini üzerine geçiriverdi.. Onun altına da Rachel ile birlikte Paris'e gittiklerinde aldığı turuncu özellikle muggleların çok tercih ettiği ayakkabılardan biri olan converselerini giyindi.. Bugün muggle gibi olmalıydı.. Sonuçta muggle kente gidecekti.. Dolaptaki işi bitmişti.. Elbisesine uygun çantasını da yatağın üzerine koyup kapağı kapattı Keira.. Sırada makyaj ve aksesuar işi vardı.. Keira, yatağın tam karşısındaki makyaj masasının taburesine oturdu ve kendine şeftali tonlarında bir makyaj yapmaya başladı.. Bir yandan da kendi kendine tutturduğu ritime uyum sağlıyordu.. Makyaj malzemeleriyle işi bitince onları tekrar yerine koydu ve takı kutusunu karıştırmaya başladı.. O sırada gözüne Paul'un İtalya'dan getirdiği pırlanta takılmıştı.. Keira gülümseyerek yüzüğü eline altı ve parmağına geçiriverdi.. Masanın üzerindeki saatini de koluna taktı ve yatağın üzerinden çantasını da alıp odadan çıkmak üzere kapıya yöneldi.. Tam odadan çıkıyordu ki aklına Paul'u öpmediği geldi.. Hızlı adımlarla Paul'un yanına yaklaştı ve yanağına küçük bir öpücük konduruverdi.. Sonra da odadan çıktı..

Kahvaltıyı dışarıda yapmak istiyordu Keira.. Bu yüzden mutfağa uğramadan malikaneden çıkıverdi.. Uygun bir yere doğru ilerleyip etrafını şöyle bir kolaçan ettikten sonra cisimleniverdi..

Muggle kente gelmişti.. Çok şükür cisimlendiğini gören kimse olmamıştı.. Şimdi birkaç dükkana girip girip çıkıyordu.. Tam kahvaltı yapmak üzere bir kafeye doğru ilerlerken vitrinlerden birinde uzun zamandan beri beklediği bir kitap gördü.. Kendini heyecanla kitapçıya attı ve kitabı aldı.. İyi günler dileyerek dükkandan çıktı.. Artık kahvaltı yapmak için oturmalıydı bir kafeye.. Keira, her Muggle kente gelişinde tercih ettiği kafelerden birinin önüne gelmişti sonra muzip bir gülümsemeyle söylenmeye başladı..

"Buraya gelmeyeli çok oldu.."

Meraklı bakışlarla içeri girdi Keira.. Pek kalabalık değildi kafe.. Her zamanki gibi nezih ve seçici bir mekandı.. Keira, en köşedeki masanın birine oturdu ve sipariş vermek üzere garsonu beklemeye başladı..

» Masa *2*
» Masa 2
» Masa *1*
» Masa-3
» Masa 3