Mélinda Angélique Ashley Sihir Tarihi Profesörü
Mesaj Sayısı : 12 Yaş : 33 Yaşım(Rp\'de) : 25 Asam : Zeka Aynası Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : zeki,cesaretli ,adaletli Kayıt tarihi : 04/07/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (50/100) Rp Gücü: (90/100)
| Konu: Mélinda Angélique Ashley C.tesi Tem. 19, 2008 9:19 pm | |
| Ad & Soyad : Mélinda Angélique Ashley Okul (Mezun) : Hogwarts Rp Konusu (Başlığı) : Geçmiş'in Acı Anıları ' nın Başlangıcı Örnek RP :
Hayat Méll için her zaman zor olmuştu ama bu sefer her zamankinden daha zor bir dönemdeydi.Kardeşinden çoook uzaklarda ondan habersiz şekilde kaçmıştı ve şimdi iyilik için gözünü kırpmadan savaşmaya çalışıyordu.Yine o dönemlerde Karanlık Lord ' un gizlendiği bir dönemde yani , zümrüd-ü anka yoldaşlığının gücünü tazeleme çalışmaları sonuç vermiş ve her şey istedikleri gibi gider olmuştu.Ta ki Henry ' nin yani zümrüdü anka yoldaşlarının lideri'nin aslında karanlık tarafa hizmet ettiğini öğrendikleri güne kadar.
Méll , Mari ile birlikte bunu keşfettiğinde tüylerinin donmuştu.Buna bir türlü akıl erdiremiyorlardı ama gerçekti işte. Henry aslında bir ölüm yiyendi.O kadar şaşkına dönmüşlerdi ki bundan sonraki hamlenin ne olacağına karar vermeye çalışıyorlardı.
Henry yine karargahta çalışıyordu ve Méll ve Mari gizlice onu seyrediyorlar. Bir yandan da yapılacakları konuşuyorlardı.
" Şimdi ne yapmalıyız Mari " demişti Méll sessizce.Yanında duran Mari ise düşünceliydi " Hiç bir fikrim yok Méll. Düşünsene hepimizin lideri bir ölüm yiyen. Nasıl bir oyunun içinde olduğumuzu kimse bilmiyor. " Méll , sadece başını sallamıştı. Nasıl olupta bunu daha önce farkedemediklerini anlayamıyordu. " Ya aslında çok önceden anlamalıydık onda saldırı yedik ama hiç şüphelenmedik " sesi sinirliydi artık. Kaç tane arkadaşı gözlerinin önünde ölmüştü kimbilir. " Tamam sakin ol biraz Méll " demişti yine arkadaşı.
Aradan geçen saatler ve Henry ' nin en son sesli olarak düşünmesi Méll ve Mari için patlama anlarıydı artık. " Mari hazır mısın içeriye giriyoruz " komutunu verdi Méll. Bakanlık tarafından acil durumlarda liderlik yetkisi verilmişti Méll ' e. Mari ' nin başını sallamasıyla beraber tam içeriye girecekken duraksadı. " Hayır bunu hemen yapamayız yalnız olmaz destek lazım " dedi arkadaşına bakarak.Ardından da hemen düşünceli ses tonuyla ekledi. " Nerde acaba bizimkiler " Tam o sırada arkalarından gelen bir grubu gördüler ve sessizce saklandılar. Zümrüd-ü anka yoldaşlığından olmadığına emin oldukları grup içeriye girmişti ve Henry ile konuşmaya başlamışlardı. Bu durumdan yararlanan Méll Mari ' ye seslenmişti . " Şimdi git bizim gizli bölgemizde kimleri bulabilirsen onları da al gel ben bunları izleyeceğim yalnız çabuk ol Henry 'yi kaçırmayalım "
Mari ani bir hareketle ortadan yok olduğunda Méll başını karargah 'a çevirdi.içeride konuşulanları dinlemeye başlamıştı
" Gerald Saygıdeğer Efendimize saygılarımı sun. Buradaki aptal veletler hiçbirşeyden şüphelenmeden bütün güçleriyle çalışıyorlar karanlığı yenmek için. Ama ne yazık ki aptallık ediyorlar hiç bir zaman bizi yenemeyecekler "
bu sözlerin ardından odada kopan Méll ' i çileden çıkartan iğrenç küçümseyici kahkahalarla çınladı bir süre. Kahkahaları yatıştığında bir diğer ölüm yiyen konuşmaya başlamıştı.
" Henry Efendimiz ' in yeni emrini getirdik sana. Yanında çalışan Mélinda adında küçük sersem var ya o karanlık için en büyük tehdit'i oluşturan kişi.Yeni görevin onu yakalamak . Efendimiz onu sağ olarak görmek istiyor ama "
dedi ardından yine uzun süren kahkahalar çınlattı odayı. Méll o kadar sinirlenmişti ki. Kimsenin onun gücüyle küçümseyemeyeceğini bilmesini istiyordu sadece.Bir süre sonra diğerleri gitmiş ve Henry yanlız kalmıştı.Méll arkadaşlarının da gelmek üzere olduğunu düşünerek içeriye girmeye karar verdi. Hiç bir şey olmamış gibi davranacaktı ve arkadaşları gelince de işini bitireceklerdi.Yavaşça içeriye girdi Méll.
" İyi çalışmalar Henry nasıl gidiyor " derken sesinin bu derece kontrollü çıkmasına sevinmişti. Henry den gelen gülümsemeyle karışık cevabı dinlememişti bile Méll. Eli cüppesinin altındaki asasındaydı ve sımsıkı kavramıştı. Tam o sırada içeriye giren arkadaşlarına gülümseyerek hadi işaretini yaptığında hepsi aynı anda asalarını henry ' ye uzatmışlardı.Tek konuşan Méll idi ama diğerlerinin orada olması bir güvenceydi belki de.
" Buraya kadarmış Henry foyan ortaya çıktı "
Henry , bir anda enselenmiş olmanın verdiği şaşkınlığı yaşamıştı ve bunu üzerinden atınca konuşmaya başladı.
" Küçük sersemler asıl sizin için buraya kadarmış özellikle de senin için Méll "
derken hızla asasını çekerek ilk büyüyü yolladı.Asadan çıkan kırmızı ışığı farkettiğinde Méll kenara çekildi.Bunu beklediği her halinden belli oluyordu belki de
" Ah hiç değişmemişsin Henry . Okul sıralarında da ilk crucio yapardın ama hiç birinde de tutturamazdın "
dedi gülürek ve hızla bu kez kendisi yolladı kırmızı ışık'ı.Henry belki de hiç beklemediğinden çığlıklar içinde iki büklüm kalmıştı.Méll ise bunu seyrederken konuşmaya başlamıştı.
" Bize ihanet edebileceğini bizi yenebileceğinizi hangi aklınızla düşündünüz ki "
Tam o sırada Henry ' nin yaptığı büyüyü farketmediğinden kenara çekilememişti ve şimdi Méll acı içinde inliyordu.Bunun üzerine Mari katılmıştı birbiri ardına büyüleri yolluyor fakat henry hepsinden ustalıkla kurtulmayı başarıyordu. Bütün herkes birbiri ardında büyüleri yollarken Henry hepsiyle rahatlıkla başediyordu.Ama asıl hedefinin Méll olduğunu da asla unutmuyordu.
Méll ise acı içinde kıvranırken olayları seyretmek zorunda kalmıştı.Ta ki arkadaşlarından birinin ölümünü seyredene kadar.Asadan çıkan yeşil ışık Mari ' nin kenara çekilmesiyle birlikte Mark ' a çarpmıştı ve iki saniye içinde ölmüştü Mark.Arkasından yaşananlar hepsinden acıydı belki de yaşanan o şok anıyla geriye kalan üç kişinin etkisiz hale getirilmesiydi. Méll ve Henry tek başlarına kaldıklarında Henry saçından tutarak karargahtan çıkardı Méll 'i.Dışarı çıktıklarında ise fırlatmış ve tiz bir kahkaha atmıştı Henry
" Ne oldu küçük sersem korktun mu ? " derken hala tiz kahkahasını sürdürüyordu.Méll , ilk defa bu kadar zor bir durumda karşılaşmış olmasına rağmen karanlığı yenebilecek güce sahip olduğunu biliyordu.Bu yüzden de kendinden emin bir şekilde hızla ayağa dikildi
" Senden korkacağımı hiç sanmıyorum Henry. Efendinin benden korktuğuna bahse girerim ama "
dedi alaycı bir şekilde ve ilk hamleyi yapmıştı. " SERSEMLET "
Gelen büyüden ustalıkla çekilen Henry ardı ardına büyüler yolluyordu Méll ' e.Méll ise bütün hepsinden kurtulmayı başarıyordu.Artık ikisi de birbirini ezebilme yarışındayken arkadan gelen büyüyle bir anda sendelemeye başladı Méll . Ne yapacağını bilemeden bakıyordu ve yolladığı büyüler hep yanlış taraflara sekiyordu. Kendisine gelen büyünün hemen arkasından bir tane daha, bir tane daha sonra bir tane daha.Méll bütün hepsinden şans eseri kurtulmayı başarmışken arkasından gelen kırmızı ışıkla yere kapaklanması bir olmuştu ve artık çığlıkları bütün ormanı kaplıyordu.Artık ortalık öylesine kızışmıştı ki ard arda büyü yolluyordu Henry.
Bir süre sonra daha önce gelen grubun tekrar geldiğini gördüğünde asasına davrandığı sırada duyduğu sözcüklerle hareketsiz kalmıştı.Tek yapabildiği konuşmaları duyuyor olmaktı.
" Afferin Henry iyi iş başardın Efendimiz tarafından muhakkak ödüllendirileceksin "
" Benim için bir şereftir saygıdeğer Efendimize tekrardan saygılarımı sunarım."
Bu konuşmanın ardından Méll için hayatının en zor günleri başlayacaktı.Méll giderken sadece
" Bunun hesabını vereceksiniz " diyebilmişti. | |
|
Paul Walker Admin/Durmstrang Okulu Müdürü/Düello Sanatları Profesörü
Mesaj Sayısı : 4137 Yaş : 33 Nerden? : Londra Rp Sevgilim : Keira Knightley Savaş Tarafım : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 25 Asam : Hipogrif Pençesi Kan Saflığı : Melez En Belirgin Özelliği : Aşırı İyimserimdir Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 18/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (100/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: Mélinda Angélique Ashley C.tesi Tem. 19, 2008 9:58 pm | |
| Arasıra bozuk cümleyle karşılaştım , Konu güzel , Betimleme var , Uzunluk süper , Renkler biraz fazla gibi , %90 | |
|