Mabelle Nerissa Radcliffe'in Odası

--RP--IN--

Rodolphus kapıda beklerken . İstediği güzel ses " Girin." demişti . Kapıyı muzipçe açıp başını kapıdan uzatmıştı . Mabella ile yüzyüzeydi şimdi , gerçekten güzeldi . Mabella'nın gözlerine bakarak;

" Oturabilirmiyim ? " diye sordu . Hareketlerini kontrol altına alması gerektiğinide sonradan farketmişti . Yoksa kimliği ortaya çıkması an meselesiydi . Zaten sızıntı olduğunun herkes farkındaydı .

Rodolphus Mabella'nın yüzüne bakarken , Mabella hafif gülümseyerek ;
"Elbette. Sormanıza bile gerek yok. İstediğiniz yere oturabilirsiniz Mr. Bilson."

demişti . Bunun üzerine Rodolphus , güzel sihir bakanına en yakın koltuğa kendisini atmıştı . Tam konuşmaya başlıyacakken Mabella;
"Sizi buraya hangi rüzgar attı bakalım?"

dedi . Rodolphus muzip ve çapkın bir gülümseme ile ;

" Ee ... Arkadaşlar sihir bakanının güzelliğinden bahsetmişlerdi de . Kaç zamandır aklımda olan bir şeydi aslında . Ama bugüne kısmetmiş demekki . "

dedi ve acaba direk girmem doğru olmadımı diye düşündü kendince ...

Mabelle, Rodolphus'u dikkatlice dinlerken " Ee ... Arkadaşlar sihir bakanının güzelliğinden bahsetmişlerdi de . Kaç zamandır aklımda olan bir şeydi aslında . Ama bugüne kısmetmiş demekki . " cümlelerini duyunca bir yandan sevindi bir yandan da şaşırdı. duyguları belli ki karşılıksız değildi. Mabelle gülümsemesini hiç bozmadan

"Öncelikle arkadaşlarınıza ve size teşekkür ederim. Tabi gerçekten güzel olduğumu düşünüyorsanız. Ben çok sevindim söylediklerinizi duyunca çünkü ben de uzun zamandır size karşı bir sempati duyuyorum. " dedi ve hemen ardından

"Siz diye hitap etmesem acaba bir sorun olur mu? Çünkü biraz zor oluyor da." dedi. Bir yandan da yaramazlık yapmış bir çocuk gibi sırıtıyordu Mabelle. Her şeyin bu kadar çabuk olması ilginçti. Doğru muydu bu bilmiyordu ama kendini her zamankinden daha da mutlu hissediyordu.

Rodolphus söylediklerinden sonra Mabella'nın yüzünden de anlamıştı hislerinin karşılıksız olmadığını . Daha sonrada Mabella ;
"Öncelikle arkadaşlarınıza ve size teşekkür ederim. Tabi gerçekten güzel olduğumu düşünüyorsanız. Ben çok sevindim söylediklerinizi duyunca çünkü ben de uzun zamandır size karşı bir sempati duyuyorum. "

dedi . Rodolphus gerçekten sevinmişti . Böyle bir şey duymak gurur vericiydi . Rodolphus daha ağzını açamadan Mabella ;
"Siz diye hitap etmesem acaba bir sorun olur mu? Çünkü biraz zor oluyor da."

dedi . Rodolphus'un da söylemek istediği buydu zaten . Rodolphus ;

" Tabii . Artık sizli bizli olmayalım bencede " dedi . Onun içinde zor geliyordu . Daha sonra ;

" Aslında ne kadar doğru olur bilemiyorum , belki biraz çabuk oldu . Ama ben size karşı boş değilim ... "

demişti Rodolphus . Sonrada Mabella ile karşılıklı muzipçe gülümsüyorlardı ...

Rodolphus pot kırdığını sonradan farketmişti . Yine "siz" demişti . Sessizce ' lanet olsun aşk ... ' demişti . Evet aşık oluyordu , bunun farkındaydı . Ve Lordun tepkisini merak etmeye başlamıştı . En yiğit iki ölümyiyeninden biri kendisini kaptırmıştı . Daha sonra Mabella ;

"Öncelikle yine ağzından kaçırdın 'siz' kelimesini. Ama sana hak veriyorum çünkü ciddi bir yerde çalışıyoruz ve aramızdaki ilişki malum biraz patron ve çalışanı gibi. Ancak, eğer bana karşı boş değilsen 'Siz' ve aramızdaki patron çalışan ilişkisi gitmeli. Çünkü ben de sana karşı boş duygular beslemiyorum. Hatta daha önce bir erkeğe karşı bu kadar net duygular hiç beslememiştim."

dedi. Rodolphus çok mutluydu , aslında Mabella haklıydı , patron - çalışan ilişkisini bir kenara bırakıp ;

" Tamam Mabella . Artık 'siz-biz' yok . Bende hiç kimseye bu kadar tutulmamıştım . Sen çok başkasın ... "

demişti . Kendine inanamamıştı . Daha sonra Mabella'nın güzel yüzüne ve muzip çocuk gülüşünü seyretmeye dalmıştı .

Mabelle, Rodolphus'un söyledikleri üzerine kendini daha mutlu hissetmeye başlamıştı. Çünkü galiba aşık oluyordu ve aşık olduğu kişi de Rodolphus'tu. Mabelle uzunca bir süre kendisini seyreden Rodolphus'u izledikten sonra aklına bir sorunun gelmesi ile kendine geldi. Rodolphus'un soyismi Bilson idi. Mabelle'ın en yakın dostlarından biri olan Keira'nın da evlenmeden önceki soyismi Bilson'dı.

"Rodolphus, Keira Walker ile herhangi bir akrabalık bağın olabilir mi acaba? Onun da evlenmeden önceki soyismi Bilson'dı da. "

Mabelle içinden "İnşallah doğru bir soru sormuşumdur." diye geçirmeden edemiyordu. Çünkü Keira'nın ailesini iyi tanıyordu ve Rodolphus ile ilgili bir şey duymamıştı daha önce.

Rodolphus mutlu mutlu Mabella'yı seyrediyordu . Mabella aklına bir soru gelmiş gibi Rodolphus'a baktı ve ;

"Rodolphus, Keira Walker ile herhangi bir akrabalık bağın olabilir mi acaba? Onun da evlenmeden önceki soyismi Bilson'dı da. "

dedi . Rodolphus'u can damarından vurmuştu . Biraz tedirgin bir şekilde Rodolphus ;

" Eee...Şey... Evet Mabella . O benim öz kardeşim . Ama aramız uzun yıllardır bozuk . O yüzden benden bahsetmemiştir. " dedi .

Daha sonra suratındaki neşenin yerini düşünce almaya başlamıştı . Ama hala Mabella'ya bakıyordu . Ona kızmamıştı sorusu için . Hakda vermişti ...

Out : Sensiz olmaz xP

"Benim burnum çok iyi koku alır Mabelle bunu sende iyi biliyosun,ayrıca gözlerdeki bakışlar çok özlü iksir içilmediği sürece değişmez! Bu durumda elimdekilere bakarsam bana göre Rodolphus Bilson bir ölüm yiyen!" dedi yanındaki adamı işaret ederek "O günkü koku aynı,gözler ve bakışlar aynı göz rengi aynı,boy aşağı yukarı aynı laneti okurkenki ses tonları aynı.... bunların hepsini geçen gün farkettim Mabelle buna ne diyosun! Sevgilin bir ölüm yiyen zaten Paul ve Keira'nın doğum gününde Keira kaybolduğunda kardeşiyle görüştü!" dedi ve Mabelle'inn suratına baktı birde resim parçalarına ardından asasını çekti ve "Reparo!" dedi çerçeve yeniden bir araya geldi resim sapa sağlamdı resimi Mabelle'ye uzattı ve beklemeye başladı.

Mabelle donuk bir ifadeyle kalakalmıştı. Rodolphus'la ilgili şüpheleri boşa çıkmamıştı ama Ignotus'un "... Sevgilin bir ölüm yiyen ..." sözleri Mabbe'yi sinirlendirmişti. Çünkü Rodolphus ve Mabelle henüz sevgili değildiler.(evet sevgiliyiz ama rpde henüz değiliz ya ondan dedim =))Ignotus her şeyi daha da çok karıştırmıştı. Şimdi Mabelle dudaklarını ısırıyordu sinirden ve çaresizlikten. Bir an başını yerden kaldırdı ve Rodolphus'a baktı. Ona aşık olmuştu Mabbe, aşık olduğu kişiyi ele veremezdi. Bu yüzden biraz kekeleyerek de olsa

"Emin olmadan hiçbir şey yapmayacağız Mr. Walker. Yani onu tutuklamayacağız. Ayrıca bundan sonra çok mühim bir konu olduğunda içeri kapımı çalmadan da girseniz bana haber vereceksiniz. Çünkü hiçbir şeyi kaçırmaya zamanımız yok. Beni anladınız mı Mr. Walker?"

cümlelerini Ignotus'a iletebilmişti. Ona Mr. Walker demek çok zor geliyordu ama iş saatleri içinde böyle konuşmalıydı, bu saygının belirtisiydi. Ancak Ignotus'un pek de öyle saygılı konuşacak hali yok gibiydi. Mabbe ona hak veriyordu. Çünkü başlarından çok kötü şeyler geçmişti ve Ignotus bu kötü şeylerle savaşmak için hazırdı. Mabbe yine çaktırmadan Rodolphus'a baktı. Ona bakarken her şeyi unutması Mabbe'yi sinir ediyordu. Halbu ki Mabelle her zaman mantığı ile hareket eden biri olmuştu. Bu duygusallık da nerden çıkmıştı böyle?

Rodolphus sakinliğini hiç bozmamıştı . Ölümyiyen olduğunu kanıtlayamazdı , çünkü Keira ile buluştuğunu kimse bilmiyordu. Kulaktan dolma haberlerle bir şey yapamayacaklarını bildiği için sadece ;

" Mr . Walker biliyorum , acınız ortada . Ama böyle saçmalıklarla , paranoyalarla karşımıza çıkmanız anlamsız . Kendinize gelirseniz çok iyi olur . Hem sizin için , hemde işiniz için ... " demişti .

Daha sonra odadan çıkıp ofisine cisimlendi ...

"Sersem şey!" diye bağırdı arkasından Ignotus,"Ben onun başkanıyım onun işi tehlikede o görecek gününü" dedi ve Mabelle'nin gözlerinin içine "Hala seni seviyorum" dercesine baktıktan sonra odadan çıkmak için adımlarını atmaya başladı kapıya geldiğinde nefes alıp arkasını döndü ama bir şey diyemeden "Hoşçakalın Miss Radcliffe" dedi ve odadan çıkıp gitti.