26 Temmuz - 10 Ağustos Dersi /Tüm Okullar/ (Ortak)

Out : Arkadaşlar eşleriniz RP yapmadan ben de DM'lik yapamam . Ders online tekrar hatırlatayım ... Ayrıca RP yapmayarak arkadaşlarını da kilitleyen kişilerden ayrıca puan kıracağım ...

Out : RP yapan arkadaşların da madur olmaması açısından Jack ve Claire'yi eşleştiriyorum ...

Jack Profesör Walker dediği için Claire ile eşleşmişti. Jack hala kendi rakibini sadece kendisi olarak görüyordu. Aslında içine girmeye çalışan öfke de onun baş düşmanıydı. Jack sakin ve huzurlu bir şekilde tekrar düello alanına gitti.

Asasını yüzünün önüne yere dik bir şekilde getirerek selamını verdi. Rakibini az - çok Hermione sayesinde tanıyordu. Hafife alınıcak biri değildi. Ancak Jack' de hafife alınamazdı. Onun yeni düello stili her zaman sakin ama su gibi rakibinin her hareketine göre şekil almaktı. Körü körüne saldırı onun gücünü azaltıyor ve öfkesini kontrol edememesini sağlıyordu.

Jack ani ama hafif bir başlangıçla, normal sürede ama sert bir başlangıç arasında kalıyordu. En sonunda ilk büyüsünü seçti. Konsantrasyon artık Jack' in halini açıklamak için yetersiz kalmıştı. Tek düşündüğü rakibi, aasası ve kendisiydi.

Kendi büyü gücünü topluyordu. Artık kendini rahat ve huzurlu hissediyordu. Ama bu rahatlığın yanında sanki soğuk bir duştan yeni çıkmış gibi diri ve tetikteydi. Jack büyü gücünü topladığında olan buydu. Sürmeli kara gözleri sanki transtaki gibi bakıyor ama rakibinin en küçük hareketini izliyordu.

En sonunda kendi içindeki büyücüyü serbest bıraktığını anlayınca rakibinin en küçük zayıflık belirtisini aramaya başladı. Claire' in bir anlık dikkatsizliğini yakaladı ve saldırıya geçti :

''Yuspar Avorus Maxima'' ( İtirazı olanlar Wikipedi'de Harry Potter Büyü Listesine bakabilirsiniz)

Jack'in asasından adeta yavru bir güneş çıkmıştı. Ateş topu Claire doğru giderken, olacakları görmek isteyen Jack' in yüzünde sadece küçücük bir sırıtış vardı.

Claire'in eşi artık Hermione değil Jack'ti. "Hmm. Kolay bir rakip değil." dedi Claire. Şimdi karşısında Jack durmuş kara gözleriyle Claire'i süzüyordu. Daha sonra kibar bir hareketle selam verdi. Claire'de aynı şekilde selam verdikten sonra küçük bir gülümseme yolladı.
Bu sefer Jack pek kibar davranmamıştı. Cliare'in gülüşüne karşılık olarak küüçük sayılmayan bir ateş topu fırlattı. Parıl parıl parlayan ateşin ışıkları Claire'in gözlerinde parıldıyordu. Saçları ışıktan turuncu görünüyordu.
Cleire yüzüne gelen ısıyla kendine geldi. Zaman sanki yavaş çekimde ilerliyordu, ama ateş topu hiç durmadan üzerine gelmeye devam ediyordu. Claire zaten hazır duran asasını salladı ve haykırdı.
"Protego"
Bu kelime ağzından kurulmuş bir saat gibi, hiç düşünmeden fırlamıştı. Söylediği büyülü sözün arkasından asasından fırlayan bir ışık demeti havada ateş topuyla buluştu.

DM : Jack'in büyüsü daha güçlü kalkanı geçiyor ve Claire'yi tam göğsğnde vuruyor .

Claire'in yaptığı kalkanın delindiğini görmesiyle göğsüne çarpan ateş topunu hissetmesi bir oldu. Sıcak top büyük bir acıyla Claire'i geriye fırlatmıştı. Şimdi kendini yerde yumuşacık minderlerin üzerinde buldu. Saçları minderde dağılmış, düelloda havaya fırlayan bir kızı değil mışıl mışıl uyuyan bir kızı çağrıştırıyordu. Minderler çok rahattı ama Claire yatmayı değil hemen ayağa kalkmayı seçti. Pek iyi durumda olduğu söylenemezdi. Dışarıdan çok güçlü görünüyordu ama Claire'in içindeki kurtlar oynamaya başlamıştı. Sonra silkindi ve "Hadi Claire yapabilirsin" diyerek kendini destekledi. Cüppesi hafif yanmıştı. Buna aldırış etmeden asasını Jack'e doğrulttu ve
"Levicorpus" dedi usulca. Bu sefer asasından çıkan ışığı değil Jack'i süzüyordu. Sürmeli gözleri kapkara görünüyordu. Suratı ise ifadesiz.

Jack güzel bir başlangıç yapmış, Quaffle'ı çemberden geçirmişti. Ancak Snitch yakalanmadan hiçbir şey bitmezdi. Artık daha sakin daha konsantreydi. Rakibi minderlerin üstüne düşmüştü. Cüppesi de biraz yanmıştı. Jack tekrar odaklanırken rakibi ayağa kalkmıştı.

İçindeki ikinci adamla tekrar tartışıyordu :

'' Evet dostum böyle devam et onu yenebilirsin...
Evet, yenerim ama sakin ve huzurlu kalırsam. Ayrıca rakibimi asla zayıf görmezsem ...
Ben sana o zayıf demedim. Böyle devam edersen onu yenersin dedim. ''

Jack sakince onun saldırmasını beklemişti. İstese yerde duran rakibine saldırabilirdi. Bunu yapsa belki de çok kötü biri gibi görünecekti. Jack ala tetikte ve sakindi. Rakibinin hamlesini gördü. Claire büyüyü haykırdı :

'' Levicorpus ''

Jack' in ağzından çıkan sözcükler otomatik gibiydi. Sanki hiç düşünülmemiş gibiydi. Ancak aslında Jack her durum için bir planı olan biri olduğu için bu şekildeydi. Ağzından sert bir şekilde çıkan sözcük buydu :

''Sectusempra''

Jack sakince büyülerin karşılaşmasını izlemeye koyuldu. O an adeta bir aslan gibi sarsılmaz ve cesur görüüyordu. Yüzünde hafif bir sırıtış vardı. Bu sırıtış rakibine bir mesajdı. Rakibine asla taviz vermeyecek ve bu dersteki en iyi düellocu olacaktı.

DM : İki büyü ortada çarpışıyor ve küçük bir patlama oluyor . Büyüler birbirlerine üstünlük sağlayamıyor ....

Claire Jack'e ilk saldırısını yapmıştı ama başarısız olmuştu. Ortada buluşan ışıklar havai fişekler gibi parıldayıp oraya buraya savruluyordu. Parıltılarla yüzü aydınlanan Claire'in aklına birden kuzenleri geldi, Fred ve George... Claire'in yüzünü ister istemez bir gülümseme kapladı. Onların yaptıkları bir bir geçerken aklında kendine bir güven geldi. Silkinip bütün olumsuz düşüncelerden kurtuldu. Hatta olumlu olan Fred ve George'tan bile.
Claire kendi kendine düşünüyordu. Farklı bir rakipti Jack. Sonuçta o bir korsandı ve Durmstrang öğrencisiydi. Düelloya hafif başlamak Claire'in suçuydu. O ne kadar az zarar verecek büyü varsa onları seçmeyi yeğlemişti ama Jack hafife alınacak bir rakip değildiki hafif büyüler kullanılsın. Claire gözlerini Jack'ten ayırmadı. Onun gülümsemesine aynı şekilde hınzır bir gülümsemeyle karşılık veriyordu. Jack ağzını açtı ama Claire ondan önce davrandı.
"Rictusempra" minik bir sesle bağırmıştı. Aslında Jack'in bana layık gördüğü büyülerin yanında bu çok küçük diye geçirdi içinden. Yinede pişman değildi. Sadece hızla ilerleyen ışığa bakıyordu.

Will, Usher'a sinsi bir bakış atarak karşısına geçti.Büyücülere özgü olan Düello selamını vererek gardını aldı. Bu düelloda onu yeneceğinden adı gibi emindi.Çünkü o, yaşıtlarından daha fazla uğursuzluk büyüsü biliyordu.
Genelde gecesini ve gündüzünü Kütüphane'de geçirdiği için olsa gerekti.

Bu yüzden kendini şanslı hissediyordu fakat rakibini hafife almamalıydı.Çünkü bu, Will'in zararına olurdu.Sonra, gerçek dünyaya geri döndü ve ilk önce hangi büyüyü yapacağını düşündü.Büyüyü bulduktan sonra hemen atağa geçmeye karar verdi ve sert bir sesle:

-Stupefy!, diye bağırdı.

Olanlararı izlerken rakibinin gözlerine bakıyordu.

Jack ve Claire' in büyüleri ortada çarpışmış ve küçük bir patlama oluşmuştu. Jack sakin bir şekilde zarar göremiş olarak ayaktaydı. Bilinen en eski taktikleri uyguluyordu. Sakinlik ve sabırlılık, yanına biraz da cesaret ekleyince Jack' i sarsılmaz kılıyordu. Ancak Jack yine de rakibini hafife almanın cezasını önceki derste çekmişti.

Zaten bu seferki rakibi hafife alınacak türden de değildi. Hafife almadığı zaman rakibini gerçekten yıkabiliyordu. Konsantre olmaya başlamıştı. Sürmeli gözler adeta sadece rakibini görüyor her hareketini izliyordu. Rakibinin yüzünde bir gülümseme kısa sürede gelip gitmişti.

Jack tam saldırıya hazırlanırken Claire de aynı şekilde saldırıya hazırlanıyordu. Jack saldırıdan vazgeçti verakibinin saldırısına bir karşı saldırıyla cevap vermeyi seçti. Rakibi saldırmıştı bile :

'' Rictusempra ''

Jack sakince durdu asasına tüm enerjisini aktarıyordu. Jack' in asası adeta parlayacaktı. Jack en sonunda büyüsüne karar verdi ve saldırıya geçti tekrar aynı büyüyü yapacaktı ama bu sefer Jack' in içindeki ses başarılı olacağını söylüyordu :

'' Sectusempra ''

İki büyü karşılaşırken iki rakip de olacakları izliyordu. Jack' in yüzünde hafif bir gülümseme vardı. Jack artık sadece olacakları izliyordu. Büyüsünün gidişini izliyor ve iki büyünün çapışacağı anı bekliyordu sessiz ve sakin bir şekilde.

DM : Claire'nin büyüsü Jack'in büyüsünü yutup doğruca Jack'i göğsünden vuruyor . Jack dengesini kaybetip yere düşüyor ...

Claire asasından hızla fırlayan ışığı izliyordu. Parıldayan ışığın içinde adeta benliğini izlerken bir ses duydu. Jack'in sesini.. Anlaşılan oda büyüsünü yollamıştı. Claire Jack'in ne yaptığını çok merak etsede gözlerini karşısında parlayan ışıktan alamadı ve ters yönden gelen başka bir ışıkla buluşmasını izledi. Bu sefer havai fişekler oluşmamış Claire'in büyüsü Jack'in büyüsünü vahşi bir hayvan gibi yutup geçmişti. Claire gülümsemesini hiç bozmadan gözlerini kısarak "İşte şimdi işler kızışıyor" dedi ve Jack'i izlemeye koyuldu. Son sözlerini o kadar sessiz söylemişti ki Claire bile kendinin konuşmadığını sanabilirdi. Büyük bir dikkatle izlediği ışık Jack'e çarpıp onu yere düşürdükten sonra işini çok iyi yapan bir büyücü edasıyla ve gururuyla ayrılmıştı yuvarlak salondan. Claire asasını indirip Jack'in ayağa kalkmasını bekledi ve o kalktıktan sonrada toparlanması için müddet tanıdı. Sürmeli kara gözlerin yine tehlike saçmaya başladığını hissettiği an hiç tereddütsüz haykırdı.
"Yuspar avorus maxima"
Claire düelloda işler kızışırsa bu büyüyü kullanmaya karar vermişti. Ama anlaşılan Jack bütün acımasızlığını ortaya dökmek istiyordu ki en başta fısıldamıştı sözleri. Claire yinede bekledi ve beklediği an gelmişti. Yüzünde belli belirsiz asılı duran gülümsemesiyle bunları düşünürken asasından fırlayan ışık havayı yararak ilerlemeye başlamıştı bile..

Ders bitmiştir !!

KİLİT