Sıkıntılı Bir Gün{İsteyen Gelebilir}

Bugün uyandığında içinde garip bir duygu vardı.İçinde garip fırtınalar kopuyordu sanki.Bunun için hiçbir neden olmamasına karşın.Kendini duygusal yönden kötü hissediyordu.Hiç bir yere gidecek hali yoktu fakat her şeyden çok buna mecburdu.İşini aksatmaması gerekiyordu.Bu aralar,hiç olmadığı kadar yoğundu.Havalı kırmızı elbisesini giyip hiç istemese de işe gitmişti.Bugün umduğundan da işler yoğundu.Bütün planları suya düşmüştü.Kendine hiç vakit ayıramıyordu zaten.Ne zaman bir plan yapsa mutlaka bir şey çıkıyordu ve yine kendini işine adamak zorunda kalıyordu.Ama bu sefer aynısı olmamalıydı.Biraz kendine de zaman ayırmalı,eğlenceli vakitler geçirmeliydi.Bunları düşünürken birden hırslandı.İşleri hemen halledip,planını uygulayacaktı.Akşam üstüne doğru işler,zannettiğinden daha çabuk, yarısından çoğu bitmişti.Çünkü aslında gözünde işleri çok büyütürdü ve söylene söylene baya vakit geçirirdi ve o sürede işlerini yapmaya başlasa oldukça zaman kazanırdı. Belki de bu yoğun iş temposunda çalışırken, çok yorulduğu için canı biraz tembellik yapmak istiyordu.

Akşam olmak üzereyken bütün işlerini büyük bir istekle çabalayarak bitirmişti.İçinde garip bir his hala vardı.Bir şeyler içip rahatlaması gerekiyordu beklide.Bir kaç tanıdıkla sohbet ya da yeni insanlarla tanışmak Eva için çok iyi olurdu ama çok arkadaşı olduğu söylenemezdi.Genelde hepsi Fransa’da kalmıştı.Eva,iş için buraya geldiğinde bütün yaşamı değişmişti.Çok çabuk arkadaş edinse de burada nedense zorluk çekiyordu.Biraz arkadaş edinmek için Üç Süpürge gibi yerlere daha çok uğramaya başlamıştı bu aralar.Biraz çevreye karışıp,buraya alışması gerekiyordu.Eva,Üç Süpürge’ye gitmek için işten çıktı.Eğer eve uğrarsa oldukça oyalanacaktı ve zaman kaybetmesine de hiç gerek yoktu.Zaten üstündeki kıyafette gayet uygundu ortama.

Üç Süpürge’nin gıcırdayan eski kapısından içeriye girdi.İçerisi oldukça kalabalıktı.Geceleri burası çok tercih ediliyordu.Eva,bütün masalardan biraz daha uzak olan,sessiz bir masaya geçti.Üzerindeki büyük düğmeleri olan hırkasını masanın kenarına koydu ve ardından garson gelip siparişini sormuştu.Bir kaymakbirası istemişti.Bu arada Eva,etrafını inceliyordu.İnsanları,mekanı…Herkes kendi arasında sohbet ediyor,konuşuyordu.Çok geçmeden kaymakbirası masada belirdi.Eva,kaymakbirasından yudumlarken bir yandan da insanları incelemeyi sürdürüyordu.

Rodolphus sabah çok erken kalkmıştı . Baskın rüyasına girmişti . Bir sürü ceset , çığlıklar dehşet vericiydi . Erken kalkmasından faydalanarak hazırlandığı gibi bakanlığa cisimlendi . Bugün dışarıda pek işi yoktu . Ama içerdeki işleri çoktu . Bakanlıkta odasındaki arkadaşına , yardım etmesi için rica etmişti . Arkadaşı kabul edince işi 2 saat sürmüştü . Daha sonra aylak aylak etrafta gezindi. Akşam olana kadar sıkıntıdan patlamıştı . Saatine baktığında mesai bitmişti . Hemen Hogsmeade köyüne cisimlenmişti . Bugün işi olmadığı için rahat rahat dolaşabilicekti . Hogsmeade köyündeki Üç süpürge'de kaymak birası içme kararı vermişti .

Biraz yürüdükten sonra Üç Süpürge'nin kapısına gelmişti . Aralayıp içeri girdi . Çoğu masa doluydu , sadece biraz ilerdeki masada oturan bir bakanlık çalışanı vardı . Bakanlıkta görmüştü ama tanışmışlığı olmamıştı . Yanına doğru ilerledi ve ;

" Merhaba . Oturabilirmiyim ? " diye sordu . Bayan kaymak birasını yudumlarken şaşkın halde ona bakmaya başlamıştı .

Eva çevresini izlerken birden yan tarafından gelen " Merhaba . Oturabilir miyim ? "sesiyle biraz irkilmiş ve şaşırmıştı.Yanına birisinin gelmek isteyeceğini tahmin etmiyordu.Fakat içerisi oldukça kalabalıktı ve yer bulamamışta olabilirdi.Sesin geldiği yöne baktığında genç bir bay vardı.Bir yerden hatırlar gibiydi bu bayı ama hafızasını zorlasa da bir türlü çıkaramamıştı.Eva,bekletmek istememişti ve ‘’Tabii,oturabilirsiniz.’’dedi.Karşısındaki sandalyeye oturmuştu ve bir an için bir sessizlik olmuştu.Eva hala hafızasını zorluyordu.Bir yerde mutlaka görmüş olmalıydı.Daha sonra bu sessizliği bozmasının gerektiğini anlayınca kaymak birasından bir yudum aldı ve’’Ben Eva,Eva Hayley Bell.Bakanlık’ta çalışıyorum.Ya siz?’di’ye sormuştu.Dikkatlice yüzüne bakınca anlamıştı.Onu birkaç kez bakanlıkta görmüştü.Bunu şimdi oldukça net hatırlıyordu.Bakanlıktan bir arkadaş edinmesi oldukça iyi olabilirdi.’’Seni sanırım birkaç kez Bakanlık’ta görmüştüm.Bakanlık’ta mı çalışıyorsun?’’diye sordu.
Bakanlıktan bir arkadaş edinmesi oldukça güzel olacaktı.Hem buralara alışmasında da etkili olacak hem de biraz çevresi genişlemiş olacak.Bunları düşündükçe içindeki o tuhaf duygu yok oluyordu ve yüzünde hafif bir tebessüm oluşuyordu.Keyfi yerine gelmeye başlamıştı.Kaymak birasından yavaş yavaş içiyordu.Sabahki halinden eser kalmamıştı.Arkadaş edinmek Eva için çok önemliydi.Tabii daha pek tanışmamalarına rağmen Eva’nın iyi bir arkadaş olacakları içine doğuyordu.Belki de hiç anlaşamayacaklardı ama Eva yinede mutlu olmuştu.Masanın kenarında duran hırkasını,onu rahatsız etmemesi için sandalyesinin arkasına astı.Camdan göz ucuyla dışarıya bakıp,her sonbahar da olduğu gibi çıplak kalan ve rüzgarla savrulan ağaçlara takıldı gözleri.Ne kadar da güzellerdi.Ama hemen kendini toparlayıp,onun kendini tanıtmasını bekledi.

Rodolphus Bayanın ; ’Tabii,oturabilirsiniz.’’ dediğinden sonra masada karşısındaki sandalyaye oturmuş ve bir kaymak birası söylemişti . Daha sonra güzel bayan ;

’’Ben Eva,Eva Hayley Bell.Bakanlık’ta çalışıyorum.Ya siz?" diye sormuştu . Rodolphus tam cevap vericekken Eva ;
’’Seni sanırım birkaç kez Bakanlık’ta görmüştüm.Bakanlık’ta mı çalışıyorsun?’’

demişti . Rodolphus kaymak birasından bir yudum aldıktan sonra Eva'ya dönüp ;

" Ben Rodolphus , Rodolphus Bilson . Evet bakanlıkta çalışıyorum . Uluslararası Ticaret Standartları Kurulunda çalışıyorum . Evet bende sizi görmüştüm bakanlıkta . Ya siz ? "

dedi . Ve kaymak birasını içmeye koyuldu .

" Ben Rodolphus , Rodolphus Bilson . Evet bakanlıkta çalışıyorum . Uluslararası Ticaret Standartları Kurulunda çalışıyorum . Evet bende sizi görmüştüm bakanlıkta . Ya siz ? "diye sormuştu,kendini tanıttıktan sonra.Rodolphus…Değişik bir isimdi ve aynı zamanda da güzel bir isimdi.O da Bakanlık’ta çalışıyordu,bu Eva için çok iyi olacaktı.Bakanlıktan bir arkadaş…Yüzünde yine sıcak bir tebessüm oluşmuştu.Gamzeleri ortaya ortaya çıkıyordu gülümserken.Bu da Eva’yı daha şirin ve tatlı yapıyordu.Bardağın içindeki buzlarla oynayarak ‘’Ben Esrar Dairesi Başkanıyım.’’dedi hafifçe gülümseyerek.Bardağın içindeki buzların birbirine çarparak çıkardığı sesler Eva’nın çok hoşuna gidiyordu bu yüzden bardağıyla oynayıp duruyordu.Bira da bir harikaydı.Eva, kaymak birasına bayılırdı ve buraya her gelişinde mutlaka içerdi.Rahatlamak için çok iyi geliyordu.Ortam da çok güzel olduğu için genelde hep burayı tercih ederdi.İçerde her zaman ki gibi harikulade bir koku vardı.

Eva,böyle sessiz kalmayı pek sevmiyordu,karşısında biri varken.Sohbet etmeliydi ama pek konuşacak konu da yoktu sanki…Biraz düşünmeye başladı.Böyle sessiz durmak olmuyordu.Eva,zaten biraz konuşup,sohbet etmek istiyordu.Sessiz kalmak sıkıcıydı,Eva,bundan hoşlanmıyordu.’’Bakanlık’ta işler çok yoğun,değil mi?’’diye sormuştu.Sıradan bir konuydu, hatta sıkıcı.Ama hiç değilse sessiz kalmaktan iyidir diye düşündü Eva.Gerçi buraya işlerinden dolayı kafasını dağıtmaya gelmişti ama böylece konuşacak konularda açılır diye düşündü.

Rodolphus kaymak birasını içerken en sevdiği seslerden birini duymuştu . Buz kırılması sesini çok severdi . Sesi çıkartanda Eva'ydı . Oda seviyordu anlaşılan . Bi yandan gülümsüyordu . Gülümserken gamzeleri çıkmıştı ortaya . Rodolphus kaymak birasından bir yudum alırken Eva ;
‘’Ben Esrar Dairesi Başkanıyım.’’

dedi gülümseyerek . Rodolphus şaşırmıştı . Buna karşılık ;

" Çok güzel ... Bakanlıkta en sevdiğim kurumlardan biri orasıdır . "

demişti . Zamanında orda yapılan savaşlar aklına gelmişti . Rodolphus da vardı o savaşlarda . Ama bunu kalkıpda Eva'ya anlatıcak da değildi . Daha sonra bir sessizlik oluşmuşken Eva ;

.’’Bakanlık’ta işler çok yoğun,değil mi?’’ dedi .

Rodolphus buna karşılık ;

" Bizim dairede pek yoğum sayılmaz aslında . Ama eminim bizden yoğunları vardır . Şu sıralarki baskınlar ve Lord muridleri baya işler karıştırıyorlar..."

dedi . Kaymak birasını içerken de Eva'ya bakmaya devam ediyordu .

Eva’nın sorusuna karşılık Rodolphus " Bizim dairede pek yoğum sayılmaz aslında . Ama eminim bizden yoğunları vardır . Şu sıralarki baskınlar ve Lord muridleri baya işler karıştırıyorlar..."Eva’nın işleri çok fazla olmasa da yinede yoğundu.Eva,Rodolphus’un son söylediğine gerçekten katılıyordu.’’Evet,haklısın.Neyse işlerden konuşmayalım.Zaten yeterince bunalıyoruz işlerden değil mi?’’dedi gülümseyerek.İşler her zaman ki gibi yorucu bazen de sıkıcıydı.Eva,her ne kadar şikayet etsede işini çok seviyordu.Bu işi severek yapıyordu.Zaten işini sevmese hayatta yapmazdı.Bunun için de kimse onu zorlayamazdı.

Dışarıda rüzgar daha bir şiddetlenmişti.Dallarında da tek tük kalan yapraklarda rüzgar ile birlikte savruluyordu.Dışarısı çok güzel görünüyordu.Yerdeki kahverengimsi yapraklar,ağaçların cılız hali,hepsi çok güzeldi.En sevdiği mevsimlerden biri de yine gelmişti.Sonbahar her yönden çok güzeldir.Gerçi her mevsim kendine göre çok güzeldir ama Eva sonbaharı hepsinden daha farklı bulurdu.Bu mevsimde her şey çok güzel oluyordu…

Rodolphus aslında hiç iş konuşmak istemiyordu . Belkide bu ortamı bir daha bulamıyacaktı , çünkü baskınlar artıcak ve onlarda en çok görevi kendisi alacaktı . Daha sonra iş konuşmaktan vazgeçmişken Eva ;

’’Evet,haklısın.Neyse işlerden konuşmayalım.Zaten yeterince bunalıyoruz işlerden değil mi?’’

dedi . Hislerine tercüman olmuştu . Rodolphus katılımcı bir şekilde ;

" Evet haklısın . Bencede işleri kenara bırakalım ."

demişti . Daha sonra üçsüpürge'nin camından dışarıyı seyretmeye başladılar . Rodolphus Eva'ya baktığında , sonbaharı çok sevdiğini anlamıştı . Rodolphus'unda en sevdiği mevsimdi sonbahar. Eva dışarı çıkmak için can atar gibiydi . Rodolphus Eva'ya dönü ve ;

" Ee...Şey, istersen biraz dışarı çıkıp yürüyelim . Ne dersin ? "

diye sormuştu . Rodolphus içinden " İyi bir arkadaş buldum . " diyordu . Sonra Eva'ya bakmaya devam etti.

Eva,kendini kaptırmış dışarıyı izliyordu.Göz ucuyla Rodolphus’a baktığın da o da dışarısını izliyordu.Dışarısını büyük bir istekle seyrediyordu.O da sonbaharı seviyor olmalıydı.Zaten şu görüntüyü kim sevmezdi ki?!Eva,dışarı çıkıp,bu güzel havayı biraz içine çekmek istiyordu ama Rodolphus’la sohbetleri daha yeni başlamıştı.Böyle güzel bir havayı kaçıracağı için üzülmüştü biraz.Ama yinede yeni bir arkadaş edinmişti bununla avunuyordu ve böyle havalar bu mevsimde sıklıkla olur diye düşündü.Hava böyle güzel olduğunda hep yürüyüş yapardı.O hava ona o kadar iyi gelirdi ki…

Rodolphus ‘’ Ee...Şey, istersen biraz dışarı çıkıp yürüyelim . Ne dersin ? "demişti.Bu harikaydı.!Demek ki Rodolphus’ta onunla aynı şeyleri düşünüyordu.Bu çok güzeldi.Hem yürüyüş yaparken yanında bir arkadaş olacaktı.Bu harikaydı!Zevkleri de aynı gibiydi…Eva gülümseyerek ‘’Bu harika olur!!Ben böyle havalar da hep yürüyüş yaparım zaten.Şimdi yanımda bir arkadaş olacak.Bu harika!’’dedi büyük bir gülümsemeyle.Hem Rodolphus hakkında daha çok bilgi alacak hem de böyle bir havayı kaçırmamış olacaktı.Birbirilerinden anlıyorlardı.Çok güzel bir arkadaş edinmişti Eva...Böyle düşünüyordu.Daha onun hakkında pek bir şey bilmesede…

Rodolphus Eva'nın gözlerine bakarken Eva ;

’Bu harika olur!!Ben böyle havalar da hep yürüyüş yaparım zaten.Şimdi yanımda bir arkadaş olacak.Bu harika! "

dedi . Rodolphus çok memnun olmuştu . Oda bu havalarda dışarda tek başına gezerdi . Yada ölüm saçardı ... Ama Eva hakkında aklından böyle bir şey geçmiyordu . Ama biliyordu ki bir gün karşı karşıya geleceklerdi . " O gün bugün değil ! "dedi içinden . Ve ;

" Tamam o zaman hadi kalkalım . " demiş ve kalkarken masaya bir kaç galleon bırakmıştı . Eva'nın önden yürümesini beklemeye başlamıştı .

Bu yürüyüş Eva’ya çok iyi gelecekti.Rodolphus hakkında bilgi almak istiyordu birazda.Pek fazla bir şey konuşmamıştılar ve bu yürüyüşte uzun uzun konuşacaklarını umuyordu Eva.İçi içine sığmıyordu.Bir arkadaş edinmişti.Bu çok güzeldi.Rodolphus " Tamam o zaman hadi kalkalım . "dedi ve Eva sandalyenin üzerinde duran hırkasını üstüne geçirdi.Düğmelerinin hepsini kapadıktan sonra çantasını da koluna takmıştı.Rodolphus, masanın üzerine birkaç galleon koydu ve Eva önden yürümeye başladı.

Kapıdan çıkarken saçları rüzgarda havalandı.Bundan çok hoşlanırdı Eva.Dışarıda ki hava çok güzeldi.Yürüyüş yapmalarına deyecekti.Çok hoş,güzel bir görüntü vardı dışarıda.Yerde duran ıslak yaprakların kokusu her yere yayılmıştı ve bu koku da bir harikaydı.Rodolphos’ta arkadan gelerek Eva’ya yetişmişti.Birlikte Göl Kenarı’na gitmeye karar verdiler.Bu havada orası harika olurdu ve göl havası da bir başkaydı.Bu yüzden doğruca Göl Kenarı’na cisimlendiler.