Bakanlık Çalışanı Alımları

Anlamadığım bişi var görevim değişecekmi?! onu bi aydınlığa kavuştursak....

AD :Psyche Scarlett
SOYAD :Johnsson
ALMAK İSTEDİĞİ GÖREV :Uluslar Arası Sihirsel İşbirliği Dairesi
ÖRNEK RP (En az 5 satır) :

Fransayı terketmek Psy için çok zor olmuştu.. Doğduğundan beri Fransa'da yaşıyordu ve sadece tatiller için burayı terk etmişti.. Londra, Fransa'dan çok farklıydı.. Psy Fransa'yı herşeyiyle arıyordu.. İngilzceye de alışması zor olacak gibi görünüyordu zaten..

Gözlerini açtığında tren durmuştu ve insanlar birer birer trenden iniyorlardı.. Herkes akrabalarıyla, sevgilisiyle mutlu görünüyordu dışarıdan.. Ama Psy'ın Londra'da dayanacağı kimse yoktu.. Zaten ne önemi vardı ki onun için.. Bu duygular aptallıktı.. Kim kimi ölesiye sevebilirdi ki?.. Hele bu zamanlarda iyice aptallıktı.. Herkes güç arayışındayken birine bağlanmak büyük budalalık olurdu..

Psy, trenden inmişti.. Bir eliyle valizini sürüyordu.. Bir eliyle de cebinden kalacağı yerin adresini çıkarmaya çalışyordu.. Hele şükür çıkarabilmişti.. Bu gece çatlak kazan adı verilen bir yerde kalacaktı..

AD : James Dean
SOYAD : Grant
ALMAK İSTEDİĞİ GÖREV : Baş Seherbaz
ÖRNEK RP (En az 5 satır) :

Karargah hareketliydi . Yeni bir ihbar dolaşıyordu kulaktan kulağa . Yine bir Ölüm Yiyen saldırısı , yine masum insanların ölümü ... Artık bu olaylara bir çare bulunmalıydı , artık sinekleri öldürmeye çalışmak yerine bataklığı kökünden kurutmak için bişeyler yapılmalıydı . Buna inanıyordu James . İşte bunun için bütün seherbazları toplantıya çağırmıştı olağan dışı olarak . Mutemelen bugün büyük bir baskın için karar çıkacaktı toplatıdan . Sonunda bitecekti işte , sonunda o caniler hesap verecekti masum insanların ayaklarının dibinde .........

Out : Devamını yazabilirim ama pek zamanım yok ...

Ad : Rachel
Soyad : BİLSON
Almak İstediği Görev : Sihirli Afetler ya da Taşımacılık
Örnek Rp (En az 5 satır) :

Sıradan saçma bir gün olarak adlandırdığı bu gün aslında çok değişik geçecekti. Bunu kim önceden tahmin edebilirdi ki? Sıradan geçirmenin ilk saatlerinde sıkıntıdan kendini havuzda bulmuştu. O kadar sıcaktı ki kalp hastaları ne yapar diye düşünmeden geçemiyordu Rachel. Kalbi yumuşacık ve sevgi doluydu... Ama her zaman bunun işe yaramadığını öğrenmesi geç olmamıştı. Hayat her zaman ki gibi ona da acı yüzünü göstermiş, en değer verdiği kişiyi, annesini erken almıştı. Bu onu acımasız kılmıştı ve dışarıya göre sert ve disiplinli davranmaya başlamıştı. Ama onun bu sert ifadesinin altında yatan cevheri kimse çıkaramamıştı...

Havuza girmek bu saatte biraz serinletmişti onu. Başını çok sevdiği sudan kaldırıp havuzdan çıktı. Babası yine iş başındaydı ve uzun bir şey okuyora benziyordu. Onu rahatsız etmeden yavaşça bastı yere. Her an bir çıt çıkabilirdi. Odasına gidip kurulandı ve basit bir şekilde saçını bağladı. Askılı bir t-shirt ile capti giydi. Dışarı çıkabilecek kadar iyiydi. Zaten şuan yapması gerkende buydu... Scarlett ile dışarıya çıkacaklardı. Sade görünümünü hiç bozmadan çantasını alıp evden çıktı. Tabii babasının yanağına bir öpücük kondurmayı da ihmal etmedi...

Yol boyunca yürümek biraz terletsede hava bakımından iyi gelmişti. Arabada daha çok terleyeceğini tahmin ederek yürümeyi tercih etmişti. Alışveriş merkezinin önüne geldiğinde Scarlett'in orada uzun süredir beklemekte olduğunu anlamıştı. Çünkü sıkılmışa benzer bir yüz ifadesi vardı. Daha fazla bekleymeyerek hızlıca yanına yürüdü. Scarlett onu farketti ve Rachel yanaklarından öperken :

" Nerede kaldın Rach? Ağaç oldum!.. "

" Kusura bakma Scarl yürüyerek geldim zaten. Araba yeterince sıcaktı. Klimasıda bozulmuş... "

" Tamam o zaman. "

Rachel ve Scarlett mağazaya girerek pahalı bir alışverişe başlamışlardı. Özellikle Rachel hep pahalı şeylere göz diktiğinden hesap kabarık gelecekti. Scarlett ise hep kaliteli şeyler alıyordu. Bu seçimi iyi yaptığını herkes bilirdi... Alışverişin sonlarına doğru Scharlett :

" O Emma değil mi? "

diyerek o kötü karşılaşmaya sebep olmuştu. Emma Rachel'in çok sinir olduğu bir kızdı ve Onu görmeye tahammül edemiyordu. Mezun olmadan öncede hakkında bir sürü dedikodu çıkarıp Rachel'i çileden çıkarmayı başarmıştı. Bu bir şey değildi ama bardağı son taşıran damla Michael ile evlenmesiydi. Hemde Rachel ile çıkarlarken. Bu büyük hainlikti. Ayrılır ayrılmaz evlenmeleri çok sinirlendirmişti Rachel'i. Hemde evlendiklerini bir davetiye ile almıştı... Bu bir insanı delirtecek noktadaydı... Resmen kaçmışlardı. Evlendikten sonra Hawai'ye gitmişlerdi ve Rachel Michael'e tek bir söz söyleyememişti. Eğer burda olsa intikamını fazlasıyla alabilirdi...

" E-evet o... "

" Yanında ki de... O hayır! Rachel yürü! "

Michael oradaydı işte... Artık intikamını almaması için hiç bir neden yoktu. Ona tek bir söz söylemek istiyordu Rachel. Bu ona ömür boyu yeterdi...

" Hayır. Hayır çekme Scarl. Tek bir söz... Yıllardır içimde sakladığım... Lütfen. Bir şey yapmayacağım. "

" Ta-tamam. Ama bana söz verdin unutma. "

Rachel yavaşça yanlarına yürüdü. Bu yürüyüş ona bir ömür gibi geliyordu. Yıllardır onu görememişti. Ve en nefret ettiği şeyi yaşatmıştı ona... İhaneti!..

" Selam Emma! Selam Michael... "

" Se-selam. Seni göreceğimi düşünmüyordum. Canım arkadaşım. "

" Uzak dur Emma!.. Buraya... Buraya tek bir şey söylemek için geldim. "

Rachel gözlerinden süzülen yaşlara aldırmadan konuşmasına devam etti. Michael öyle suskun ve öyle üzgün görünüyordu ki, başkası olsa gerçekten masum sanardı.

" İkinizinde canı cehenneme!.. "

AD :Méll Anne
SOYAD :Black
ALMAK İSTEDİĞİ GÖREV :Gelecek Postası Editörü
ÖRNEK RP (En az 5 satır) :

Méll çalar saatin çalması ile yerindne fırladı.Saate baktığında çok geç kaldığını fark etmişti.Yataktan hemen kalkıp üzerini değiştirdi.Aynaya baktı ev kendini güzel hissediyordu.Uzun saçlarını geriye attı ve merdivenlerden bir yılan gibi süzülerek indi.Eline bir kahve aldı ve bir yudum aldıktan sonra çantasını alarak evden çıktı.

Méll ofisine gelmişti.Bu gün Sihit Bakanı ile bir randevusu vardı.Gazetede yarın k ilk sayı da onunla yaptığı röpörtajı sunacaktı.Mell yanında ki çalışanlarının da daha çabuk dergiyi basmalarını istiyordu.Çünkü böyle giderse yarına değil 2 hafta sonra çıkıcaktı yeni sayı.Méll elinde ki haberler ile matbaa odasına girdi.

''Bakarmısın bunları çoğalt ve yarına hazır olsun sabh da dağatmaya başlayın''

dedi.

Méll asilliği ve güzelliği ile oradan ayrıldı...

[araya girmek gibi olmasın]

Severus'unuz oluyum diyosun yani XD gizli ajan 8) a aa hatta sen ikili oynasana accayip aksiyon olur :P

AD : Elizabeth
SOYAD : Black
ALMAK İSTEDİĞİ GÖREV : Seherbaz

Sıradan bir gündü.Diğerlerinden farksız,tek bir ses bile yok...

Sokaklar bir tek kıpırtıya bile muhtaçcasına beklemekte,rüzgardan başka birşey yollarda iz sürmemekteydi.Clementine her zamanki gibi tam 7.24 de uyanmıştı.Kendini muggle tabiri ile alarmlı saat gibi hissediyordu.Öğrencilik yıllarında okula gideceğinde hiç uyanamazdı erken.Şimdi ise sanki biri uyandırıyormuş gibi her gün aynı saat aynı dakikada uykudan uyanıyordu.Ama kabusla uyanmadığına şükretmiyorda değildi doğrusu...

Fulhamın en ünlü pizzacısı bile o gün neredeyse kapı önüne çıkıp tanesi $5 'dan pizza satacak durumdaydı.O derece sessizdi kent.Belkide şehir..

Elizabeth önce sihir bakanlığına uğrayacak sonra karargaha gidecekti.Ama ilk olarak kendine giyecek yeni birşeyler almak istediğinden kendini muggle dükkanlarından buldu.Birçok büyücü bunları çok basit ve bayağı bulsada o muggle giysilerini seviyordu.Oldukça sade ve rahattılar.Ne uzun pelerinler ne de boyna eteklerini sürüklemek zorunda olunan cüppelerden vardı buralarda.Zaten muggle sitesinin ortasında bir evde oturduğundan bu tür giysiler giyse muggleların ona ne gözle bakacağını tahmin bile etmek istemiyordu.Başta yadsısada o da gayet alışmıştı.

Muggle sokaklarına uğramak zorunda kaldığından bakanlığa bugün cisimlenerek gidemezdi.Mecbur ziyaretçi girişini kullanacaktı.Yani hiçbir muggle'ın yanından geçmeyi bile düşünmediği kırık dökük boyası aşınmış kırmızı bir telefon klubesi.

Klubeye ilerledi ve girdi.Etrafa bakındı.Burdan kimsenin geçmediğine emin olmasına rağmen yine de refleks olarak etrafa bakındı ve telefona döndü.Kolu eline aldıktan sonra tuşlara bastı 44268. Kulağındaki o tanıdık karşılama sesini duyduktan sonra kolu yerine bıraktı ve klubenin yerin altına girişini sessizce izlemeye başladı.Bir kaç saniye sonra bakanlıktaydı

Bu telefon klubesinin kapısı her açıldığında çalışanlar yeni biri mi geldi? Acaba mahkemelikmi? Suçlu mu diye hep merakla bakardı.Clementine da kendisine yöneltilen meraklı bakışları sakin ve hafif bir gülümseme ile karşılık ve seherbaz ofisinin yolunu tuttu.Elinde tuttuğu belgeyi ofis başkanına teslim ettiğinde Seherbazlığının ilk acemi 6 ayını tamamladığına dair resmi bir kanıt kazanmış olacaktı.

Ofise yürürken önünde hantal hantal yürüyen iki adamın konuşmasına ister istemez kulak misafiri olmuştu.Biri diğerine hararetli hararetli anlatıyordu "yaa öyle işte.Sonra Başhakim onu salıvermiş ama öldürdüğü 7 adamın cesedi de yok ki ortada-". ;Elizabeth lafın devamını duyamayacağı için bir parça üzülmüştü çünkü adam yanındakiyle birlikte kendi ofisine yönelmişti.

Ama nasıl olsa Elizabeth bunu er geç öğrenirdi.Sonuçta Seherbazlık karargahındaydı ve ortada 7 tane cinayet vardı şişman adam yalan söylemiyorsa.Herneyse,kafasındaki düşüncelerden sıyrılarak ofisin kapısını araladı ve merakla ilerledi ve diğerlerine baktı.Memur onu her zamanki gibi merakla bir süzdü.Bakışları Clementine'ın elindeki kağıtta durmuştu o da anlamıştı hangi belge olduğunu "ver" der gibi baktı.Elizabeth kağıdı uzatmış şimdi incelemesini bekliyordu

aberfoth
dumbledore
sihirli yaratıkların düzenlenmesi ve denetlenmesi
rp:
2 gündür hiç uyumamıştı.Bir sebep olduğu için değil.sabaha kadar oturup muggle'lar gibi televizyon izliyordu.Bu hoşuna gidiyordu.Ama artık vücudunun isyan ettiğini hissediyordu.yatmaya gidyordu ve planı ertesine güne kadar uyumanın keyfini çıkarmaktı.Tam televizyonu kapatıyordu ki televizyonun altında bir yazı çıktı.Az sonra ..... ........ ..... geri döndü ve koltuğuna kuruldu.Esra ve ceyda'nın kavgalarını görebilmek için bile değerdi.
Programı seyretmeye başladı.Ortalarında bir yerde sızdı kaldı.

Arkadaşlar Bakanlıkta ufak düzenlemeler yapmam lazım , o yüzden başvuruları o düzenlemeden sonra değerlendireceğim ...

Hımm aslında bu konuyu unutmuşum galiba . Herşey en geç yarın düzenlenmiş olur ...