Jessica ann simpson

Konu: Jessica ann simpson Salı Tem. 22, 2008 4:08 pm

Sıcak bir ağustos günüydü.Güneş olabildiğince yakıyordu.Jessica arkadaşlarıylka kırda oynuyordu.çok mutlu görünüyordu.Yüzünden gülümseme eksik olmuyordu.o gün hemde hogwarsta başvurmuştu hemde onun mutluluğu vardı içinden.Bir an Jessica yere yığıldı çok büyük bir acı çekiyordu.bu acının neden olduğunu hiç kimse bilmiyordu etrafında arkadaşları ona şaşkınlıkla bakıyorlardı.ordan bi arkadaşı gidip Jessicanın annesini çağırdı.ordan bi arkadaşı annesine herşeyi anlattı parisin annesi koşa koşa yanıan geldi.çok korkmuşa benziyordu.

Jessicayı kucakladı koşa koşa hastaneye yetiştirdi.Bütün arkadaşalrı onun için çok endişeliydi.Ona üzüntülü gözlerle bakıyordu.bir kaç saat geçtikten sonra jessica gözlerini açtı.Etrafında annesi ve arkadaşaları duruyordu.Mırıldanarak annesine baktı ve "nerdeyim ben."dedi mırıldanarak.arkadaşalrı ve annesi çok sevinmişti uyandığına.Jessicaya gülümseyerek bakıyorlardı.Ardından annesi Jessica hem ağlayan hepde gülen gözleriyle "hastenedesin canım küçük bi kaza geçirdin önemli bişeyin yok iyisin."dedi sevinçli bir şekilde.Jessica çok yorgundu biraz daha uyumak istiyordu.Sonra doktor odadan içeriye girdi ve "Jessica iyi görünüyorsun.zaten senin güçlü bir kız olduğun şimdi belli oldu."dedi doktor.Anneside arkadaşallrıda çok mutluydu.doktor ardından "Yarın sabah hasteneden çıkabilirsiniz."dedi.herkez çok mutluydu.bu kadar çabuk çıkacakalrını hiç bilmiyorlardı.Sabah olmuştu hasteneden çıkmaya hazırlandılar.doktor içeriye girdi ve "artık seni taburcu ediyorum çıkabilirsiniz."dedi.herkez çok mutluydu sevinçleri ikiye katlanmıştı.

Jessica ayağa kalkmıştı Annesiyle birlikte hastaneden çıktılar.Jessica yine arkadaşlarıyla kırlarda mutlu mutlu oynuyordu.Bi ara annesi Jessicaya bağırdı."Jessica kızım bir dakka eve gelirmisin sana bişey sölücem."dedi.mutlu bir sesle jessicada annesinin mutlu senisi anlamıştı ve ardından "geliyorum anne."dedi.ve koşa koşa eve gitti.Jessica içeriye girdi ve annesinin elinde bir mektup gördü.annesinin yanıan gitti ve mektubun ne olduğunu sordu.bi yandanda anlamışgibiydi jessica ardından."yoksa...."dedi mutlu bir yüzle.anneside: "ewt canım o düşündüğün şey hogwarsta başvurun kabul edilmiş.seni yarın hogwarsta bekliyolar.trenin yarın 11:00 de peron 9/3 ten kalkacak."dedi.Jessica bunu duyunca havalara uçtu.Anneside ona bakarak gülümsüyordu.Jessica annesinin kucağına atlayara. "Anne bu çok güsel bir haber çok mutlu oldum."dedi sevinçli bir halde.Bir an önce yatıp sabaholmasını istiyordu.Akşam olmuştu Jessica hemen yatmaya gitti.

O akşam çok mutlu bir yüze uyuyordu.çünkü duaları kabul olmuştu parisin.Annesi başına gitti ve onu alnından bir kere öptü.Jessica uyuya kalmıştı bile.gözlerini açtığında saat 9:00 vuruyordu.treni 11:00 de kalkacaktı daha zamanı vardı.Annesi jessicadan önce kalkıp yemeği hazırlmaıştı bile.Jessica kalkar kalkmaz hemen yüzünü yıkayıp üzerini giyip ve çantasını hazırladıktan sonra güler yüzüyle yemek yemeğe indi aşağıya.Annesine güler yüzle "günaydın annecim."dedi mutlu mutlu.anneside onun mutlu halini anlamıştı ardından oda."Günaydın kızım."dedi o da.Jessica çok heycanlı görünüyordu.hemen yemeğini yedi.Saat 10:00 olmuştu bile.10:30 da tren garında olması gerekiyordu en geç.Anesiyle birklikte evden çıktılar peron 9/3 e gelmişlerdi bile.bütün öğrenciler oradaydı.herkez çok heycanlı görünüyordu.saat 11 e geliyordu.

Jessica çok mutludu ama bi yandanda hüzünlüydü çünkü annesinden ve babasından ilk kez bu kadar uzak kalacaktı.Bu yönden biraz hüzünlüydü.annesinin ve bbasının yanına giderek"sizleri hiç unutmucan sizleri hiç yanlız bırakmıcam hergün baykuş postasıyla mektup göndercem."dedi ve onlara bi kez sarıldı.tren kalkamak üzereydi.ilerlerken arkadasına bi baktı el salayarak "görüşürüz annecim,babacım."dedi ve biletini alarakk trene doğru ilerledi.Tren merdiveninden çıkarken anne ve babasına baktı Jessicaya gülümseyerek el sallıyorlardı.Jessica hüzünlenmişti biraz onlara gülümsedi ve trene bindi.Kompartımanda boş olan bir yere oturdu.

Tren haraket etmeye başladı tren hareket ederken Jessicanın içi cız etti ağlamaklı oldu bir an ama ağlamadı onlara tekrar el salladı.Tren yavaş yavaş hızlanmaya başladı.Jessica hala el sallıyordu annesine ve babasına diğer çocukaların anneleride el sallıyorlardı çocukalarına Tren hızlandı hızlandı hızlandı ve gözden kavboldu Jessicanın annesi bir ağlamaklı oldu babasının omzuma yüzünü koydu ama ağlamamk için kendini zor tutyordu.Tren hogwartsın yolunu tutmuştu.Jessicanın annesi ve babasıda evlerinin yollunu tutular.

Konu: Geri: Jessica ann simpson Salı Tem. 22, 2008 4:19 pm

Düzen : Orta
Betimleme : Orta
Uzunluk : İyi
Renk uyumu : İyi
Türkçe kullanımı : İyi
Noktalama : Orta

Sonuç = 65

Konu: Geri: Jessica ann simpson Salı Tem. 29, 2008 8:56 pm

Jessica akşam çok geç yatmıştı.Heycandan uyuyamamıştı çünkü.Çok mutluydu.Çünkü yarın öğlen Amerika'ya uçacaktı.O gece saat 1 e kadar uyanık kalmıştı ama Jessica yı birden uyku bastırmıştı hemen uyuya kaldı.Gözlerini açtığında saat 9:00 du.Sabah kalkınca elini yüzünü yıkayıp üzerine bir şeyler giyip bavulunu hazırladı ve yemek yemeye indi.Uçağı 15:00 de kalkacaktı.Daha vakti vardı.Yemeğini yedikten sonra arkadaşıyla vedalaşmak istedi Jessica.Onunla vedalaşmadan gitmek istemiyordu.Yemeğini yedikten sonra üzerine güzel şeyler giyip arkadaşı anahi nin yanına gitmeye karar verdi.Gitmeden onu görmek onun için çok iyi olacaktı.Saçını başını düzeltip dışarıya çıktı.Evden çıkarken saatine baktığında saat 12:00 yi vuruyordu.Zamanı vardı.Bir kaç dakika sonra anahi nin evinin önüne gelmişti.Kapısına gitti kapıyı yavaşça kaldı.Bir kaç dakika sonra lee kapıyı açtı.Jessica anahi ye dönerek:

" Günaydın anahi. "dedi.Anahi jessicaya bir kaç dakika baktıktan sonra dönerek:

" Günaydın içeriye girmez misin canım. "dedi usulca.Jessica o anda içeriye girdi.Jessica o arada anahi nin evine bakıyordu çok beğenmişti anahi nin evini.Bu sırada anahi mutfağa gitmişti.Bir kaç dakika sonra lee içeriye girdi ve jessica dönerek:

" Nasılsın canım?? Bir şey almak ister misin çay,kahve... "dedi gülümseyerek.Jessica o sırada eve bakmakla meşgul çok güzeldi kocaman panjurları vardı.Bir kaç saniye sonra ekndini toplayıp anahi nin sorduğu soruya cevab verdi:

" İyim canım hem de çok iyiyim canım. " dedi ve gülümsedi.O an çok mutluydu jessica etrafına gülücükler saçıyordu sözü sölerken.Ardından tekrar:

" Yok canım içmicem sağol zaten seninle vedalaşmaya geldim. " dedi.Anahi bu sözden sonra biraz şaşırmışa benziyordu.Ama bir şey sölemesi gerekiyordu.Sonra anahi sakın bir yüz ifadesiyle:

" Nee... canım ne vedalaşması ne diyorsun neden bahsediyorsun sen. " dedi şaşkınlıkla.Jessica anahi nin bu tavrına çok şaşırmıştı bu akdar çok tepki vereceğini hiç tahmin etmemişti paris.Paris küçük bir gülümsemeyle anahi ye dönerek:

" Noldu canım çok şaşırmışa benziyorsun.Canım ben gidiyorum.Amerikaya gidiyorum.Haa... evet sen bilmiyordun dimi canım ben sana sölememiştim ahh kafam.Neden sölemedim ki ben sana söleseydim bu kadar çok tepki vermezdin canım özür dilerim ama gidiyorum napacaksın mecbur iş icabı. "dedi jessica sözlerini sölerken anahi nin yüz ifadesi bir anda değişmişti.Biraz şaşkınlığı gitmişi gibi görünüyordu ama sadece yüz ifadesiydi.Bir kaç dakika sonra anahi nin şaşkınlı gitmiş olsa gerek hemen söze başladı:

" Canım bana hiç bahsetmemiştin.Nerden çıktı bu Amerika ya gitme işi. " dedi.Ardından jessica anahi ye dönerek tekrar:

" Canım bende bilmiyorum hemen aniden oldu.Uçağım saat 15:00 da kalkacak.Canım sadece seninle vedalaşmak için geldim.Seninle vedalaşmadan gidemezdim heralde. " dedi.Anahi de onu onaylamak amacıyla kafasını salladı.Bir kaç dakika sonra paris saatine baktığında saat 13:00 i vuruyordu jessicanın kalkamsı gerekiyordu artık.Jessica anahi ye bakarak:

" Canım benim gitmem gerekiyo uçağımın saati yaklaşıyor.Eşyalarım evde onları alıp yola çıkacağım. "dedi ve ardından ayağa kalkıp kapıya yöneldi.Jessica o an içini hüzün kaplamıştı adeta.Bir an hüzünlenmişti ağlamaklı olmuştu.Anahi de ardından:

" Tamam canım sen bilirsin sen bilirsin seni çok özlücem.Hayırlı yolculuklar. " dedi.O lafları sölerken jessicanın boynuna sarılsı.Onu iki yanağındanda öptü jessica ona sarıldı içtenlıkle jessicanın içi ısınmıştı adeta anahi ye sarılırken.Jessica o an anahiden den hiç ayrılmak istemiyordu.Ama mecburdu işi için gitmek zorundaydı jessica.Jessica kapıdan çıktığında içi cız etmişti o anda hüzünlenmişti.Hemen sevinçliydi hemnde arkadaşından ayrıldığı için hüzünlüydü.Jessica kapıdan çıkarken anahi jessica ya tekrar sarılarak:

" Güle güle canım kendine iyi bak seni çok özlücem. "dedi ağlamaklı olmuştu anahi ansızın.

O an da jessica merdivenlerden aşağıya indi yavaş yavaş.Jessica tekrar arkasına baktığında jessica anahi ye el salladı.Çok ama çok hüzünemişti kendini zor tutuyordu ağlamamak için.Ama ağlamamışsı gerekiyordu.O sırada jessica evinin yolunu tuttu.Bir kaç dakika sonar jessica evinin önüne geldi.İçeriye girmeden bavulunu kapıdan alıp hava alanına doğru yöneldi ama yürüyerek gidemezdi biraz uzaktı.Evini son bir kez baktı.Oralardan bir taksi çevirdi.Hava alanına doğru yöneldi.Arabadayken hep arkadaşı anahi yi düşünüyordu onu çok özlücekti.Onunla nasıl ayrı hala aklı ermiyordu.Ama işi yüzünden gitmeliydi mecburdu buna.Zaten bunu arkadaşı anahi yede sölemişti anlayışla karşıladı anahi.Bir kaç dakika sonra havaalanına gelmişlerdi.Jessica taksiden yavaşça indi.Uçağa doğru yöneldi.Jessica saatine baktığında saat 14:30 du daha yarın saati vardı.
Jessica biletini önceden almıştı içeriye girip uçağının saatinin gelmesini bekledi.Oradan bir kaç şeyler aldı.Bir kaç dakika sonra anonsu kulaklarında duydu.Uçağının saati gelmişti artık gitmeliydi.Gitmek için ayağa kalktı.Etfafına bakındı ve uçağa doğru ilerledi.Bir kaç dakika sonra uçağa ulaşmıştı.Artık binmeliydi.Bütün herkez uçağa binmek için sıraya gelmişti.

Jessica da o sıralardan birindeydi.Uçağın merdivenlerini yavaş bir şekilde çıkıyordu.Artık uçağın kapısına gelmişti.Son bir kez daha gerisine baktı.Ve ilerledi.Uçakta verilen numaraya oturdu.Yanına da yaşlı bir teyze oturmuştu.Jessica saatine baktığında saat tam 15:00 olmuştu.O anda uçak artık kalkmak üzereydi.Bütün yolcular bindikten sonra uçak harekete geçti.Jessica o an çok hüzünlemmişti çok ama çok.İçi cız etmişti artık jessicanın mutlu olması gerekiyordu.Ama o arkadşından ayrıldığı için çok üzgündü.Bir kaç dakika sonra uçak havalandı.Jessica camdan aşağıya bakıyordu.Bütün herkezin ailesi akrabaları gelmşti.Bir kaç dakika sonra uçak gözden kayboldu ve jessica da Amerika nın yolunu tuttu.

Konu: Geri: Jessica ann simpson Çarş. Tem. 30, 2008 1:58 pm

Betimleme az ,
Birkaç tane bozuk cümle var ,
Renkler biraz koyu gibi , görmek zorlaşıyor ,
Uzunluk güzel ,
Düzen iyi ...

%65

Konu: Geri: Jessica ann simpson Çarş. Tem. 30, 2008 2:03 pm

65 mi

yaa yapamayın gerçekten mi? pale

Konu: Geri: Jessica ann simpson Çarş. Tem. 30, 2008 2:04 pm

Ne yazık ki ... Ben daha iyi olacağına inanıyorum . RP yaptıkça gelişeceksin ...

Konu: Geri: Jessica ann simpson Çarş. Tem. 30, 2008 2:05 pm

tamam neyse offfffff

Konu: Geri: Jessica ann simpson Paz Ağus. 03, 2008 10:27 pm

Parisin o gün canı çok sıkılıyordu.O gün Hiç birşey yapmak gelmiyordu içinden.Sabah kalktığında yatakhanede kimse yoktu.Paris yatağından kalkamak istemedi çok halsizdi.Nedense hiç kimseyle konuşmak ve görüşmek istemiyordu.Bütün gün yatağında oturmak istiyordu canı çok ama çok sıkılıyordu.Bir kaç dakika geçtikten sonra paris yatağında belini şöle bi kaldırdı ve bağdaş kurup Oturdu.Bütün herkez bahçeye inmişti yatakhanede kimsecikler yoktu.Paris kitap okumak tan başka hiç bir şey yapmıyordu.Ama kitap okuyuncada kendini iyi hissediyordu.Çok mutlu oluyord ama bu gün mutlu olacağını sanmıyordu.Ama yinede denemeliydi.Eline en sevdiği kitbını aldı ve geriye yaslanıp okumaya başladı.Bir kaç saat sonra zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı bile paris.Başını kaldırdı.Boynunu şöle bir uyaladı biraz boynu ağrır gibi olmuştu elini boynuna getirdi şle bir gezdirdi elini ve çekti.Etrafına bakındı.Kitabını dizinin üzerine koydu.Bir an yatağından kalktı ve cama doğru yöneldi.Perdeyi şöle bir araladı dışarıda herkez oyun oynuyordu.Çok mutlu görünüyorlardı.PAris onları izlerken bir an cissi nin ona baktığını farketti.Cissi parise gülümseyek el salıyordu.Paris görmezlikten gelerek hiç bir şey olamamış gibi geri çekilde.Ve yatağına tekrar uzandı.Cissi ne olduğunu anlammamıştı." Neden böle hiç bir şey yapmadan gitti nesi var acaba " diye düşünmeden edemiyordu.PAris çok durgun ve bitkin görünüyordu.Bir anda kitap okuma hevesi gitmişti.Onun yerine eline bir kalem kağıt aldı ve bir şeyler karalıyordu anlamsızca.O gün diğer günelrlden çok ama çok farklıydı kimse parisi öle görmemişti.Paris içten bir şekilde " offff... " dedi..Bir saat sonra kapıdan bir kişi göründü bu tanıdık biriydi.Kızıl saçlı çok güzel bir kızdı bu cissiydi.Parisin yanıan geliyordu.Paris onu görmemeiş gibi önündeki şeyle ilgileniyordu.Cissi parisin ayağının ucuna oturdu.Cissi de parisin neden bu kadar durgun olduğunu hiç bilmiyordu.Paris cissi yi görmemiş gibi önündeki şeyle uğraşıyordu.Bu durum cissinin hoşuna gitmmemişti.Ardından bunu anlamak için şöle bi öksürdü ve konuşmaya başladı:

" Canım ne oldu neyin var neden böle davranıyorsun...?? " diye sordu ama paris umursamıyordu bile hiç bişey olmamış gibi davranıyordu.Onu duymamış gibi önündekiyle ilgileniyordu başını bile kaldırmmaıştı paris.Bu durum hiç ama hiç hoşuna gitmemişti cissinin ve bir kaç dakika bektendikten sonra onu dinlemediğini anladı ve tekrar parise dönerek:

" Peki canım sen bilirisn ne zaman istersen konuşa biliriz kapım hep sana açık hiç çekinmeden istediğini sorabilrisin. " dedi ve parisin yatağından usulca kalktı ve kapıya doğru yöneldi cissi son bir kez arkadasına baktığında paris hala önündeki şeyle meşguldu hiç mumursamıyordu.Cissi de başını öne çevirdi ve bahçeye doğru ilerledi.Paris o gidince kafasını kalkdırdı ve tavana doğru baktı.Bir kaç saniye sonra kafasını öne eğdi.Biraz yatakda durduktan sonra ayağa kalktı cama doğru yöneldi.Perdeyi şöle bir araladı cissi yi arıyordu gözleri bir kaç dakika sonra bahçenin kapısından göründü.Onu çok kırdığını düşündü bir an ama ne yapsın.Cissi arkadaşlarının yanıan giderken son bir kez kafasını yukarıya kaldırdı ve parisin olduğu bölüme baktı.Paris onun baktığını farkedince perdeyi yüzüne doğru örttü ona bakacak yüzü yoktu çünkü.Ardından cissi de kafasını öne çevirdi ve arkadaşlarının yanına gitti.Parisde camdan ayrıldı ve yatağına doğru yöneldi.Yatağına şöle bir uzundı havaya bakıyordu.Ve öle dalmıştı.Bir kaç saat sonra hava kararmıştı akşam olmuştu anlaşılan.Öğrencier teker teker içeriye giriyorlardı.Yatakhanelerine doğru ileryorlardı.Paris kimseye görünmemek için hemen yorganın altına girdi.Yatakhaneye giren kızlar hep paris hakkında konuşyuorlardı ama paris onalra aldırış etmedi duymazlıktan geldi.Hep paris hakkında konuşuyorlardı paris laf söyelemek istedi ama bu ona yakışmazdı ve kulaklarını tıkayarak uyumaya çalıştı.Bir kaç dakika sonra uyuya kalmıştı bile.Gözlerini açtığında saat 9:00 du.Yine yatakhanede kimse yotu yine tek başınaydı ama paris bu gün dünkünden daha iyi hissediyordu.Sanki dün hiç bir şey olmamış gibi...Yatağından hemen kalktı üzerini değiştirdi.Saçını düzelti ve büyük salona indi.Bütün öğrenciler oradaydı herkez yemek yiyordu.Paris gülümseyen yüzüyle:

" Günaydın arkadaşlar. " dedi boş bir yer buldu ve oturdu.Ardından arkadaşlarıda gülümseyek hep bir ağızdan:
" Günaydın pariscimm. " dediler.Bu ilgi parisin çok hoşuna gitmişti.Bir kaç lokma bişey yedikten sonra etrafına baktı bir kişiyi görememişşti o da en iyi arkadaşı cissiydi neden burada olamdığını bilmiyordu.Ama bir kaç saniye düşündü ve aklına dün akşam yaptıkları geldi kızı çok üzmüştü hemen onu bulup özür dilemeliydi çünkü o biricik kankasıydı onu kaybetmek istemezdi doğrusu.Hemen koşarak büyük salondan çıktı.Hemen ilk önce bahçeye baktı oraya gitmiş olacağını düşündü oraya koşarak gitti.Orada ki her yeri aradı yoktu hiç bir yerde.Bahçeyi olmadığını anlayında aklına yatakhanede oalcağı geldi.Hemen merdivenlerden çıktı koşarak slyterin yatakhanesine ulaşmıştı.Hızını biraz kesdi ve içeriye girdi.Bir kaç adım sonra içeriye giridi.İçeriye baktığında tahmin ettiği gibi oradaydı yatağında ölece oturuyordu.Paris yavaş adımlarla cissinin yanına gitti ve yatağının başına oturdu.Cissi ye bir dakika baktıktan sonra elini cissinin çenesine koydu ve cissinin başını yukarıya kaldırdı.Ama cissi kaldırmamk için kendini zorluyordu.Paris çok inatcıydı bakmasa biile ona bir şeyler sölemeliydi.Onu dün çok ama çok üzmüş olamlıydı ona açıklama yapmak zorundaydı.Ve söze başladı:

" Canım dünkü olay için çok ama çok özür dilerim seni çok kırdım beni affede bilecekmisin. " dedi ve başını öne eydi.Bir kaç dakika sonra cissi başını kalkdırdı ve parise bir kere sarıldı.Bu durum onu affettti anlamına geliyordu.Paris bu duruma çok sevinmişti.Arkadaşı o kadar anlayışlıydı ki onun bu huyunu çok seviyordu.Ve cissi bir geri yaslandı ve parise dönerek:

" Asıl ben özür dileirm canım senin üzerine çok geldim senin özür dilemene gerek yok ben seni zaten affetmiştim canım... "dedi ve gülümsedi.Paris de onu onayamak amacıyla onun boynuna sarıldı ve iki yanağından da öptü.Paris o an ağlamamak için kendini zor tutyordu.Az kalksın biricik arkadaşından ayrılacaktı bunu ona nasıl yapmıştı o da anlamamıştı ama sonuçta barışmışlardı ve bu ona yeterdi.Cissi hemen mutlulukla yatağından kalktı ve üzerini değiştirdi.Parisde onu bekliyordu ona yardımcı oluyordu.Bir kaç dakika sonra cissi üzerini giyinmişti ve birlikte bahçeye indiler.Hava oldukça güzel ve temizdi.Orada buldukları boş bir yere oturup günün tadını çıkardılar...

Out:Başka bi sitede yazdığım rp umarım bunu beğenirsiniz...

Konu: Geri: Jessica ann simpson Paz Ağus. 03, 2008 10:41 pm

Renkler biraz karmaşık ,
Betimleme az ,
Konu iyi ,
Tekrar edilen düşünceler var ,
Uzunluk iyi ....

%70

Konu: Geri: Jessica ann simpson Paz Ağus. 03, 2008 10:51 pm

Bu kadar mı offf yaa ben yükseltemicem

Konu: Geri: Jessica ann simpson C.tesi Ağus. 30, 2008 5:04 pm

Paris o gün sihir tarihi dersinden çıkmıştı..O ders onun için çok eğlenceli geçmişti..Paris o dersi çok seviyordu..Bir sevdiği ders vardı ki o da karanlık sanatlara karşı savunma dersiydi..O ders onun için çok önemliydi çünkü çeşitli kötülüklere karşı kendini savunmalıydı..Bir da yorulmuş tu ama mutlaka girmeliydi o derse çünkü zorunlu bir dersti girmezse okulu geçemeye bilirdi..Bu konu onu çok endişelendirmişti..Hemen üzerine çeki düzen ver lavobaya gitti saçını falan düzelttikten sonra Ksks dersliğine doğru yönerldi..Etrafda bir sürü öğrenci o derse yetişmek için koşuşturuyorlardı..Zorunlu olduğu için derslik çok aklabalık olacaktı..O yzüden erken gitmek ietiyordu..Bir kaç metre yürüdükten sonra dersliğe ulaştı..Etrafda fazla kişi yoktu..Dersliğe geldğğinde hızını biraz azalttı ieçriye bir göz attıktan sonra proefsörün orada olduğunu gördü..Masasında oturuyordu..Kendine çeki düzen verdikten sonra gülümseyerek dersliğe girdi..Profesöre gülümseyern yüzüyle:

" Merhaba profesör.. " dedi..Profesörde selamını onaylayan bir şekilde başını salladı..Paris boş olan bir sıraya oturdu..Masasının üzerinde bir parça parşömen vardı anlaşılan bu ders için proefsör koymuş olmalıydı..Bütün masalarda vardı..O da kalem lerini çıkartıp diğer öğrencilerin gelmesini beklediler..Bir kaç dakiak sonra bütün öğrenciler gelmişti sınıf tamammen dolmuştu..Profesör masasından kalktı ve sınafa dönerek söze başladı:

" Öncelikle kendimi tanıtayım.” Dedi ve gülümsedi ve tekrar devam etti:

“ Ben Elina Avril Lovegood. Aynı zamanda okulunuzun kurucusu, karanlık sanatlara karşı savunma profesörünüz, aranızdaki slytherinlilerin ise bina sorumlusuyum” dedi gülümsemesine yeniden:

” Biliyorum hepiniz çok heyecanlısınız Hogwarts’ta ilk yılınız olduğu için. Bende bu yollardan geçtim. Öğrenci olmak gerçektende çok hoş bir duygu. Kimi zaman o yıllarıma hep geri dönmek istemişimdir. ”Dedi..Profesör çok tatlıbiriydi paris şimdiden onu çok sevmişti..Çok canayakın biriydi..Bir süre öğrencierin gözlerine baktı ve devam etti:

" Hemen derse geçip birkaç büyü öğrenmek istiyorsunuz. Haklısınızda. Gözlerinizden okunuyor.” Dedi kocaman bir gülümsemeyle tekrar:

“ Evet derse geçiyorum.” dedi ve masasından bir kaç dersle ilgili bir şeyler aldı..Parisde kitabını masasının üzerine koydu ve profesörü dinlemeye başladı..Profesör herkezin hazırlandığı gördü ve hemen söze başladı:

" İlk öğreneceğimiz büyümüz Lumos; Asanın ucunda ışık belirir ve fener vazifesini görür. Gayet kullanışlıdır. Lumos Maxima, Asanın ucundan daha büyük, adeta bir ampul ışığı gibi ışık çıkmasını sağlar.Lumos Solem, Asanın ucundan güneş ışığı kadar; maksimum ışık çıkmasını sağlayan büyü.Sizden isteğim asanızın ucunda ışık çıkana kadar bu büyüleri uygulamanız... "deid ve öğrencileri izlemeye başladı..Paris bu söylenenleri parşömenine eksiksiz geçiriyordu..Bütün anlatılanları geçirdikten sonra büyüyü denemeye başladı..İlk önce Lumos u yapacaktı..paris asasını hafifçe oynattı ve " Lumos " diye bağırdı..Asasının ucundan fener gibi bir ışık belirmişti..Sıra gelmişti 2.lumos büyüsüne Lumos Maxima gelmişti..Hemen asasını hafifçe salladı ve " Lumos Maxima " diye bağırdı..Bu sefer asasıın ucundan daha fazla bir ışık çıkmıştı bu büyüyüde başarıyla yapmış dı paris..Şimdi diğer büyü yapacaktı..Bu büyünün adına Lumos Sölemdi bu büyüyü byapmak için yine asasını hafifçe salladı ve " Lumos Solem" diye haykırdı..Bu sefer ışık o kadar bbüyüktü ki adeta dersliği kaplıyordu..Hiçö bişey göremiyordu..Çok mutluydu paris..Lomus büyüsünü başarıyla yapmıştı paris..Çok mutluydu..Diğer öğrencilerde başarıyla yapıyorlardı..Bütün öğrenciler tamamladıktan sonra Profesör tekrar söze başladı:

" Evet arkadaşlar sıradaki büyümüz ise Alohomora Kilit açma büyüsüdür. Her türlü kilitleri açar. " dedi ve Sonra Profesör Avril gülümseyip tekrar:

" Tabi binaların yatakhaneleri, prpfesör vb. odaları hariç. " dedi..Paris o konularla zatyen ilgilenmiyordu..Sadece dersleriyle ilgileniyordu..Bir kaç dakika sonra tekrar söze başladı:

" Şimdi masalarınıza siz sınıfa gelmeden koyduğum 4 farklı kiliti alohomora büyüsü ile açmayı deneyin. İlk iki tanesini açmak daha basit olacak. Ama diğer ikisini açmak için büyüyü bir kaç kere denemeniz gerekebilir çünkü siz daha yenisiniz. "dedi ve öğrencileri zilameye başladı..Paris hiç beklemeden hemen büyüyü denemeye başladı..Asasını 1. kilide yönelti ve " Alohomora " diye bağırdı..Kilit hemen açılmıştı..Paris çok mutlu olmuştu..Çok kolaydı onun için..Hemen ikinci kilide asasını yönelti ve tekrar " Alohomora " diye bağırdı..İkinci kilitde başarıyla açılmıştı..Paris çok mutluydu..Sıra gelmişti 3 kilide o kilide zor demişlerdi ama paris hemen açacağına inanıyordu..Ve hemen denedi asasını 3.kilide doru yöneldi konsantre oldu ve " Alohomora " diye haykırdı..Bütün sesi derslikte duyulmuştu..Kilide baktığın bir kaç saniye bekledi ve " çıkırtt.. " diye bir ses duydu..:Baktığında kilit başarıyla açılmıştı..Paris buna çok ama çok sevinmişti..4.Kilide gelmişti sıra o kilitde onun için kolay gelecekti zaten yeniden asasını doğrultu ve " Alohomora " diye bağırdı..4.kilide 3 kilit gibi olmuştu ama yine hemen açıldı..Parisin gözleri parlıyordu.Mutlukluktan adeta uçacaktı..Çok mutluydu..Parisin işi bitmişti ve diğer öğrencielrin yapmasını bekledi..Bütün öğrenciler bitirdikten sonra profesör tekrar söze başladı:

" Şimdiki büyümüz ise Aguamenti, Yapıldığında asanın ucundan su fışkırır. " dedi ve öğrencilere göz atmaya başladı..Paris bu büyüyüde başarıyla yapmıştı..Çok muyludu..Bir kaç dakika bekledikten sonra proefsör söze başladı:

" Şimdi size bir perşumen kağıt vereceğim ve bu kağıtlarda yazan büyüleri sırasıyla uygulayacaksınız. " dedi ciddileşerek.Sonra herkeze, içinde büyülerin ismi ve ne işe yaradıklarına dağir, siyah mürekkeple yazılmış bir perşömen kağıdı dağıttı. " Evet uygulamaya başlayabilirsiniz. " dedi ve bütün öğrencileri pür dikkat izliyordu..Perşömende şunlar yazıyordu:

" Avis: asadan kuşlar çıkmasını sağlayan büyü
Akla Pakla: Dağınık olan bölgeyi düzenlemeye yarayan büyü.
Accio: Çağırma büyüsü (İstediğiniz eşyayı çağırmak için Accio Eşyanın ismi şeklinde çağırmanız gerekir.)
Cistem Aperio: Bir kutuyu , sandığı vb. açmak için kullanılır. (sıranızda iki tane sandık bulunmakta.)
alttakileri yapmadan önce lumas büyülerini tekrar yapacaksınız...
Nox: (Lumos'un Tersi) Işığı söndüren büyü
Nox Maxima:(Lumos Maxima'yı söndürür)
Nox Solem:(Lumos Solem'i söndürür)

Prof. Elina Avril Lovegood " yazıyordu..Paris çok yorulmuştu..Bunları yapabilecekmiydi bilmiyordu..Çok fazla şey vardı burda..Ama yapmalıydı..Ve hemen yapmaya başladı..Paris ilk önce Avis büyüsün yapacaktı...Hemen asasını şöle bir salladı ve " Avis " diye havkırdı..Bir den asadan kuşlar çıkmaya başladı paris çok mutlu olmuştu..Sıra 2. büyüye gelmişti..Hemen onu deneme başladı..2. büyü Akla Paklaydı..Paris büyüyü denemek için masasının üzerindeki pisliklere doğru asasını yöneltti ve " Akla Pakla " diye bağırdı.Bir den masasının üzerindeki pislikler yok olmuştu..Paris bu büyüyüde başarıyla yapmıştı..Sıra gelmişti öbür büyüye hemen onu denemek için ilk önce biraz dinlendi ve denemeye başladı..Paris Kaybolan kalemini çağırmak isityordu ve hemen Asasını masasın üzerine doğrulttu.. " Accio kalem " diye bağırdı..Bİr den masanın üzerinde kalem beliri vermişti çok mutluydu paris..Hemen diğer büyüyü yapmak için Masasının üzerindeki sandıktan başladı hemen Asasını masasının üzerinde duran sandığa yöneltti ve " Cistem Aperio " diye bağırdı..Sandık hemen açılmıştı.Paris çok mutluydu..Hemen hiç vakit kaybetmeden diğer büyüleri yapacaktı..Aam ilk çnce lumos büyülerini tekrar yapacaktı ve hemen yapmaya başladı..Yine İlk önce Lumos u yapacaktı..Paris asasını hafifçe oynattı ve " Lumos " diye bağırdı..Asasının ucundan fener gibi bir ışık belirmişti..Sıra gelmişti 2.lumos büyüsüne Lumos Maxima gelmişti..Hemen asasını hafifçe salladı ve " Lumos Maxima " diye bağırdı..Bu sefer asasıın ucundan daha fazla bir ışık çıkmıştı bu büyüyüde başarıyla yapmış dı paris..Şimdi diğer büyü yapacaktı..Bu büyünün adına Lumos Sölemdi bu büyüyü byapmak için yine asasını hafifçe salladı ve " Lumos Solem" diye haykırdı..Bu sefer ışık o kadar bbüyüktü ki adeta dersliği kaplıyordu..Hiç bişey göremiyordu..Yeniden Lumos büyüsünü başarıyla yapmış tı sira gelmişti diğer büyülerre..Hemen onalrı yapacaktı..Ama çok yorulmuştu..Hemen yapmak zorundaydı..Ve devam etti..Sıradaki büyü Nox du yani ışığı sönüren büyüydü..Paris lumosda yaktığı ışığı söndürecekti..Hemen ışığı söndürmak için " Nox " diye bağırdı..Işık sönmüştü..Bu büyüyü başarıyla yapomıştı paris sıra gelmişti diğer büyüye bu büyünün adıda Nox Maxima dı..Lumos Maxima yı söndürüyordu..Hemen asasını Lumos maxsima da yaktığı ışığa doğru yöneltti ve " Nox Maxima " diye bağırdı..Işık hemen sönmüştü..Bu büyüde başarıyla yapmıştı paris..Sonunda son büyüye gelmişti..Paris oldukça yarulmuştu..Adeta zilin çalmasını çok istiyordu..Bu dersi çok seviyordu ama çok yorulmuştu hemde çok..Son büyüyü yapmak için asasını Lumos Solem de yaktığı ışığa doğru yöneltti ve " Nox Solem " Diye bağırdı..Işıkta hemen sönmüştü..Paris bütün büyüleri başarıyla yapmış ama çok yorulmuştu..Paris büyüleri bitirdikten sonra arkasına yaslandı ve " ohhh... " dedi çok rahatlamıştı ama deymişti binasına 25 puan gelmişti..Bütün öğrenciler bitirdiktejn sonra profesör tekrar söze başladı:

" Hepinizi tebrik ediyorum. Hepiniz muhteşşemdiniz. Şimdi sırada karanlık sanatlara karşı savunma dersimizle ilgisi olmayan fakar sizden yapmanızı istediğim bir şey var. “ dedi Elina ve lafına devam etti. “ Günümüz dünyanın yedi harikasının neler olduğunu düşündüğünüze dair bir liste yapmanızı istiyorum. Listesini bitirenler lütfen sessizce arkasına yaslanıp sonucu beklesinler.” dedi..Paris hemen lsitesini hazırladı ve arkasına yaslandı..Profesör bir kaç dakaik sonra masasından kalktı ve tehtaya yönelerek eline bir tebeşir aldı ve şunları yazdı:

" Bence dünyanın yedi harikası;
1. aşık olmak
2. duymak
3. dokunmak
4. görmek
5. hissetmek
6. gülmek
7. ve sevmek…”yazdı..Bunlar doğruydu paris katııyordu hepsine ..Bütün öğrenciler dikkatle dinliyorlardı..Profesör tekrra devam etti:

" Basit, sıradan ve normal olarak düşündüğümüz ve gözden kaçırdığımız şeyler gerçekte ne kadar da mükemmeldirler. Samimi bir hatırlatma yapmak istiyorum; hayattaki en değerli şeyler satin alınamayanlardır! Görmekten, duymaktan, dokunmaktan, tatmaktan, hissetmekten, gülmekten ve sevmekten mahrum olmayacağınız bir yaşam dilerim…” dedi ve el işeretiyle bütün öğrenclerin derslikten çıkmasını işaret etti..Paris hemen eşyalarını topladı ve derslikten çıkarken..İçinden:

" Ohhh.. sonunda bitti..Ben ksks dersini seviyordum ama bu kadarda değil.. " dedi ve yorgun bir şekilde derslikten çıktı..

Out:Başka sitede yazdığım ders rpmm..Yazmak için canım çıkmıştı..

Konu: Geri: Jessica ann simpson C.tesi Ağus. 30, 2008 6:35 pm

Başkasının cümleleri Rp'nde bu kadar yer tutmamalı canım... Ama yinede ;

Uzunluk İyi
Renk Seçimi Kesinlikle Daha İyi OlabiliR...
Betimlemeye Ve Duygularına Daha Çok Yer Vermelisin...

Bunları uygularsan kesinlikle daha iyi olacak...

% 75

» Jessica ann simpson
» Jessica ann simpson
» Jessica Alba
» Jessica Malfoy
» Jessica Malfoy