Roberta Pardo Beauxbatons/6. Sınıf Unicornwit Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 34 Nerden? : MEXICO Rp Sevgilim : yok Savaş Tarafım : zümrüdü anka yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 16 Asam : Hipogrif Tüyü Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : inatcı Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 28/07/08
| Konu: Roberta Pardo Salı Tem. 29, 2008 12:50 pm | |
| Ad: Roberta Soyad: pardo Bina:unicornvit Okul:beauxbatons Kaçıncı sınıfı istiyorum neden?:farketmez siz hangisini uygun görürseniz RP :
FIRTINALI MUTLULUK
Sabahın erken saatlerinde, güneşin kızıllar içinde ki dansını ve masmavi gökyüzüne süzülüşünü izlemek için erken kalkmayı severdi Roberta. Her sabah önce penceresini açar, güneşin bütün parlaklığı ve doğanın canlılığı ile kendisine gelir ve en sevdiği işi, romanını yazmaya başlardı. Romanlarında en çok kendini ve güneşi anlatmayı severdi. Kendini güneş kadar canlı, parlak ve hareketli görürdü. Karanlığı ve fırtınayı sevmezdi. Güneşin akşama doğru, karanlığa doğru sessizce yok oluşunu kabullenemezdi. Korkuturdu bu onu. Güneşin batışı ve ardında ki karanlık ona hep sessizce yaklaşan hüzünlü, korkunç fırtınaları hatırlatırdı. Fırtına olduğu zaman perdeleri ve pencereyi sıkıca kapatır, dışarıdan gelen buğulu ve korkunç sesleri duymak istemezdi.
Roberta güzel bi Pazar günü romanını yazmaya ara verip biraz gezmek ve dolaşmak istiyordu. Doğanın serinliğini teninde hissetmek için en ince kıyafetlerini giydi ve kuşların cıvıltıları, güneşin parlaklığı ve akan derenin en güzel şarkısıyla birlikte yürüyüşüne başladı. Fakat arkasından gelen fırtınanın farkında değildi.
Ona her şey o kadar güzel görünüyordu ki, bu kadar güzelliğin içinde kendini kaybetmişçesine yürüyor ve arkasından gelen tehlikenin farkında bile varamıyordu. İnsanlar tehlikeyi fark edip koşuşturmaya başlamış, ancak Roberta hala bir şeyin farkına varamamıştı. Koyu karanlık her yeri kaplamaya başlıyordu. Rüzgar sertçe esiyor, Roberta nefes almakta zorluk çekiyordu. Fırtınanın soğukluğu tüm bedenini sarmıştı bile. Koşamaya başladı. Elinden geldiğince, gücü yettiğince hızlı koşmaya… Gözlerini açmasına bile izin vermeyen fırtına onun ince bedenini yere sertçe savurmuştu. Kalkmak istiyordu. Sadece acı içinde düştüğü yerden kalkmak. Ama ona göre acı acı esen fırtına buna izin vermiyordu. Gözlerinden akan yaşlar yanaklarına bile değmeden rüzgarın etkisiyle gözlerinden savrulup gidiyordu. Bir ara gözlerini araladı. Karşısında beş yıl önce ortalığı kasıp kavuran bi fırtınada kaybettiği annesi ve babasını gördü. Annesi;
-- “Korkma benim küçük sincabım. Hadi tut elimizi ve yerden kalk. Güçlüsün, hadi kalk yerden.”diyordu (Annesi onu hep küçük sincabım diyerek severdi).
Ancak ona elimi tut ve yerden kalk diyen annesi ve babası değil ona yardım için uzanan bi eldi sadece. Gözlerini tamamen açtığında karşısında annesinin ve babasının olmadığı görünce çok üzülmüştü. Kulaklarını tırmalayan bir ses hala;
--“ Hadi ne duruyorsun tutsana elimi. Sana yardım etmek istiyorum. Kalk yerden, hadi” diyordu. Roberta titreyen elini korkuyla uzattı. Titriyordu. Ağlıyordu. Heyecan ve korkuyla ne yaptığını bilmeden yardımsever elin sahibine sıkıca sarıldı ve korkuyla aniden bayıldı.
Kısa bir süre baygın kaldıktan sonra güzel gözlerini yavaşça araladı. İnce ve kibar bi ses;
--“ Merhaba güzel bayan” dedi.
Roberta
--“ sen kimsin? Ne işim var benim burada?”
--“ Ben Jack. Yaklaşık 1 saat önce çıkan hafif bir fırtınada bayıldınız. Bende sizi buraya, evime getirdim. Şimdi nasılsınız?
Roberta;
--“ Evet ya da sanırım iyiyim”
Jack;
--“ Sakıncası yoksa bana neden o küçük fırtınadan korktuğunuzu anlatır mısınız?
Roberta;
--“ Hayır Bay Jack sakıncası yok.
Jack;
--“ Bana sadece Jack de lütfen. Arkadaş olduğumuzu sanıyorum”.
Roberta;
--“Peki Jack” diyerek gülümsedi. “Beş yıl önceydi. Annem, babam ve ben doğum günüm için babamın kiraladığı bir balonla gökyüzüne kuşların, bulutların ve güneşin yanına onların şarkılarına eşlik etmeye gitmiştik. Hava bir bebeğin teninin yumuşaklığı kadar yumuşak, gökyüzü hiç olmadığı kadar maviydi. Gökyüzünde olmak en sevdiğim güneşime dokunmak gibiydi. Her şey çok güzeldi. Ta ki kısa bir süreye kadar. Hava bebek teni yumuşaklığını bir kenara bırakıp, güneşe küsmüşçesine arkasını döndü. Güneş ona karşılık veriyor gibi bütün parlaklığını, canlılığını birden savurmuş, sanki doğaya küsmüş gibiydi. Bulutlar esen hava ve güneşin tartışmasına üzülmüş gibi ağlıyor, gözyaşlarını adeta sele dönüştürüyordu. Yapmayın dercesine sinirli bir tavırla birbirlerine çarpıyor, etraftakilere acı çektiriyordu. Annem elimi sıkıca tuttu. Sanki kötü bir şey olacağını hissetmiş gibiydi. “ korkma yavrum yanında olacağım” dedi. Balon hızla sağa sola sallanmaya başlamıştı. Babam balonda ki dengeyi sağlamak için balonun uç kısmına doğru gitmişti. Fırtına daha da hızlanmış babamı aşağıya çekmişti bile. Arkasından “baba” diye bağırdım. Ama duymadı. Hain fırtına onu bizden almıştı. Annem balondan sıkıca tutunmamı istedi. Balondan aşağı sarkıp babama sesleniyordu. “Anne düşeceksin” dedim. Annem çoktan aşağıya düşmüştü. Ben balonun içinde tek başıma korunmaya çalışıyordum. Elimden bir şey gelmeden bekliyordum. Kısa bir düre sonra fırtına yavaşlamaya başladı. İnsanların yardımıyla indim balondan. Annem ve babamın soğuk yüzü tam karşımda duruyordu. “ Hani hep yanımda olacaktınız. Hani bırakmayacaktınız elimi. Neden yoksunuz yanımda” diye ağlayıp bağırıyordum. Hayatım değişmişti. Tek başıma kalmıştım. On beş yaşında tek başıma kalmıştım. Her şeyi kendi başıma yapmaya çalıştım. O günden sonra fırtına en büyük düşmanım oldu.
Jack;
--“ Gerçekten çok üzüldüm. Acını tazeledim galiba. Çok üzgünüm. Ama artık yalnız değilsin. Kabul edersen artık hep yanında olmak istiyorum. Bu acıları sana ben unutturmak istiyorum. Kabul eder misin?”.
Roberta;
--“ çok uzun yıllar tek başıma yaşadım. Güneşin doğuşunu tek başıma izledim. Hayatımda her şeyi tek başıma yaptım. Şimdi sen varsın ve yalnız değilim. Acılarımı seninle unutacağım Jack. Kabusum senin gibi güzel bi rüyayla son bulacak. Teşekkür ederim”. Dedi
Aradan çok uzun yıllar geçti Roberta en büyük korkusu olan fırtınayı doğanın bir parçası olarak kabul etti. Şimdi sadece evliliğini ve doğacak çocuklarını düşünüyordu.
VE SONSUZA KADAR MUTLU OLMAK İSTİYORDU….. | |
|
Roberta Pardo Beauxbatons/6. Sınıf Unicornwit Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 15 Yaş : 34 Nerden? : MEXICO Rp Sevgilim : yok Savaş Tarafım : zümrüdü anka yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 16 Asam : Hipogrif Tüyü Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : inatcı Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 28/07/08
| Konu: Geri: Roberta Pardo Salı Tem. 29, 2008 3:35 pm | |
| ilk rp'm olduğu için hatalarım çok olabilir ilk defa yazıyorum çünkü eğer çok yanlışım varsa söyleyin hatalarımı diğer rp'lerimde düzeltirim | |
|
Paul Walker Admin/Durmstrang Okulu Müdürü/Düello Sanatları Profesörü
Mesaj Sayısı : 4137 Yaş : 33 Nerden? : Londra Rp Sevgilim : Keira Knightley Savaş Tarafım : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 25 Asam : Hipogrif Pençesi Kan Saflığı : Melez En Belirgin Özelliği : Aşırı İyimserimdir Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 18/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (100/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: Roberta Pardo Salı Tem. 29, 2008 4:29 pm | |
| İlk RP'ye göre muhteşemsin onu söyleyeyim . Beyimleme güzel , Bozuk cümle çok az , Renk kullanılmamış , Uzunluk süper , Diyaloglar güel ... 6. Sınıf .. | |
|