Hermione Granger 5. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 1175 Yaş : 33 Nerden? : Olmak istediğim yerin az uzağından... Rp Sevgilim : •●◦Jack Sparrow◦●• Biri var ki.. O kendini biliyo[R] Savaş Tarafım : Samimi olmayı vaad edebilirim, tarafsız olmayı AsLa! ---> -Dumbledore's Army- Yaşım(Rp\'de) : 15 [aslı=16,5] Asam : ~Kalp Çakrası~ Kan Saflığı : Muggle doğumlu~ En Belirgin Özelliği : cesur Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 24/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Kiler Salı Tem. 29, 2008 6:22 pm | |
| Hermione Claire'in başına asasını dokundurmasıyla uyguladığı Hayal Bozan büyüsünün etkisiyle, asa değer deymez başından parmak uçlarına kadar uzanan büyük bir ferahlık hissetti. Soğuk ve rahatlatıcı. Bir o kadar da rahatsız edici, çünkü Hermione kendini yokmuş gibi, havadaymış gibi hissediyordu ve bu da dikkatini toplamasını engelliyordu."HayalBozan!" dedi Claire'e. Claire onayladı ve eline Çapulcu Haritasını tutuşturup Hermione'yi Kambur Cadı Heykeli'nin ardına itti. Hermione elinde sıkı sıkı tuttuğu asasını kaldırıp heykelin kamburuna dokundurdu."Dissendium!" diye fısıldadı. Hermione, geri çekildi ve kamburun kapağı açıldı. Hermione içinde bir korku hissetti, geri dönmeyi düşündü ve Claire'e döner dönmez Claire Hermione'yi deliğe doğru itti. Hermione daha ağzını açamdan aşağı inmek zorunda kaldı."Aman yani! Ne olurdu yani geri dönsem..."Hermione şimdi upuzun ve dar dir geçitten kayarak ilerliyordu. Gittikçe gidiyor ve karanlığın daha da arttığı geçitte sanki bir su kaydırağıymışçasına ilerliyordu. Tam karanlık bastırmış, Hermione korkmaya başlamıştı ki;"Aaahh! Patlar Uçlu Keleker kuyruğu, bu nee!?" Tam da inecek yeri bulmuştu. Uzun ve çileden çıkarıcı kaydırağın sonu son derece can yakıcıydı. Hermione pat(!) diye taş zemine oturdu. Yaklaşık kırk dakia kadar yürüyerek bu tünelde ilerledi. Artık sabrının haddini aşacaktı ki kaşısında duvarın bittiğini ve tepesinde tahta bir kapak olduğunu gördü. Kapağı kaldırdı. Hafif bir loş ışıkla aydınlana Balyumruk Şekerci Dükkanı'nın kilerine çıkmıştı şimdi."Hay yaşa emektar harita, sevgili Fred'in anısına..." dedi ve haritayı öpüp cüppesinin iç cebine soktu. Kapının nerede olduğunu kavramaya çalışırken, altına girdiği merdivenin tam karşısında bir kapı açıldı ve içeriye gözleri kör eden yoğun ışık huzmesi girdi. Hermione gözlerini ışıkla yumdu, başını görünmememk için geriye çekti. İki kişi konuşuyordu."Hayır, dedim ya şurdaki merdivenin altında olmalıydı." diyen ses bir erkeğe aitti."Biliyorum James, ama yok işte. Bitti diyorum sana, yeni bir kutu daha almalıyız." dedi bir kadına ait, yumuşak ses.Hermione, "Hiiih!" diye geçirdi ve elini korkuyla ağzına kapadı. "Bittim ben." diyordu içinden. Gözleri korkuyla sımsıkı yumulmuştu. Sadece seslere odaklanmıştı. İkinci konuşan kadın sesi tekrar duyuldu."Oraya kadar götürme şimdi beni, sen bana bir kutu daha Kan tadında top şekerlerden getir. Tamam mı?""Aman iyi." diye onaylayan James'in sesiyle birlikte önce ayak sesleri çıktı sonra da kapının kapanışı duyuldu.Hermione hızla elini ağzından çekti. Dehşete düşmüştü. Kesik kesik soluyordu."Ah Claire, nerden uydum ben sana..."Yavaşça ayağa kalktı. Asasını hâlâ elinde sımsıkı tutuyordu. Nefes alış verişini düzenledi ve kapının yanına kulağını dayadı. Ses gelmiyordu. Kapıyı araladı, görünürlerde yalnızca Balyumruk sahibi duruyordu. Hermione doğrulup bir karara vardı."Başka çarem kalmadı, haydi Hermione! Yapabilirsin. Haydi." Birden Hermione'nin olduğu yerde kabarık kahverengi tüyleri tıpkı Hermione'nin saçlarını andıran ufak bir kedi belirdi. Hermione, kapının arkasından usulca ve yalancı bir kedi edasıyla çıktı. "Öf dört ayak ne zormuş, nasıldı... Önce sağ ön, sonra sağ arka..." Hermione kendi kendine hatırlamaya çalışırken Balyumruk'un sahibi ortalarda dolanan yavru kediyi farketti. Kadın; "Pisst! Çık, kediii! Çık dedim." diye bağırmaya başlayınca Hermione'nin eli ayağına dolandı ve bir koşu kopardı. Sokağın köşesine kadar gitti. Köşede hantal hantal yürüyen kocaman ve heybetli bir aslan gördü. Fakat diğer aslanlardan biraz farklıydı, heybetli aslancığın yeleleri simsiyahtı ve gözlerinin etrafında sürme çekmiş gibi görünen bir siyahlık. "Jack..." diye düşündü Hermione.Köşede kimsenin onu görmediğinden emin olur olmaz tekrar insan dönüşümünü tamamladı. Hızlı adımlarla Balyumruk'a doğru ilerledi. Bu sırada asası elinde üstüne başına çeki düzen veriyordu. Aslancık ortalıkta görünmüyordu. Hermione, İçeri girip ilk gördüğü masaya kuruldu. Rahat bir nefes almak çok güzeldi. [out=] Jack, rpnin devamını Masa 1'e yazıyorum sen oradanm devam et | |
|