Gabriel Valéria Florian Durmstrang/ Firentoad 6.Sınıf Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 228 Yaş : 32 Nerden? : Lusignan Şatosundan... Rp Sevgilim : Cedric Michael Perkins Yaşım(Rp\'de) : 15 Asam : Lusignan koruyucusu Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : duygusal Kayıt tarihi : 01/08/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (95/100)
| Konu: Gabriel Valéria Florian Cuma Ağus. 01, 2008 4:24 pm | |
| Ad: Gabriel Valéria
Soyad: Florian
Bina:Roaringthroat
Okul:Dumstrang
Kaçıncı sınıfı istiyorum neden?:6 ya da 7 Aslında ilk defa rp yapıyorum ama çobuk ilerlemek isterim. merake ttiğim çok şey var... RP :
Büyülü Göl
Gabriel, yine her sabah olduğu gibi, uyanmış ve uzun sarı saçlarını tarıyordu. Yine düşüncelere dalmıştı. Kendi içinde çok yalnız bir kızdı ama etrafa yayılan o güzel parıltısıyla insanların dikkatini çekmekte zorlanmazdı. Gabriel, altı yaşındayken annesinin ölümünden sonra içine kapanık biri olarak kalmıştı. Ve aynanın karşısında çoğu kez kendi kendine konuşurdu:
_tek bir kişi istiyorum. güvenebilceğim ve konuşabilceğim biri.
Gabriel bunları mırıldanırken hizmetçi Anna kapıyı vurarak içeri girdi. Siyah uzun saçlarını topuz yapmış, ve yeşil gözleriyle Gabriel'e baktı:
_Kahvaltı hazır efendim. Sizi bekliyorlar...
Gabriel herzamanki gibi sakin bir şekilde başını biraz öne eğerek cevap verdi:
_Teşekkürler Anna. Hemen geliyorum...
Gabriel tekrar aynaya baktı ve hayatını düşündü. Ona göre çok sırdan bir hayattı bu. Bazen yaşadığı yerlerden çok uzaklarda olmayı dilerdi. Ama yaşlı babasını geride bırakmak ona büyük bir vicdan azabı demekti. Saçlarını annesinin ona bıraktığı tokalarla topladı. Üstüne krem rengindeki uzun katlı elbisesini giymişti. Aynada kendisine bir kez daha baktı. Mavi gözleri, sarı dalgalı saçlarıyla güzel elbisesinin içinde adeta bir melek gibi duruyordu.
Sonra kendinden emin bir şekilde merdivenlerden inmeye başladı. Salon çok büyüktü. Ortada büyük bir masa ve vitrinlerde antika eşyalar vardı. Köşede barbekünün üzerindeki büyük vazoda da annesinin külleri... Karşısındaki duvarda ise yine annesinin ayçiçekleri arasında kırmızı bir tuvaletle çekindiği ihtişamlı büyük bir resmi vardı.
Gabriel son merdiven basamağındayken babasının ve bir önceki gece yirmibeş yaşına basmış abisinin ona baktığını gördü. Gülümsedi ve masaya doğru ilerledi. Abisi kalktı ve onun sandalyeye oturmasına yardım etti.
Abisi Gerard, Gabriel'e çok düşkündü. Annesine onun hep yanında olacağına dair söz vermişti. Ve bu sözünü gözlerini kapayıncaya dek tutacaktı. Andréa adında güzel bir sevgilisi vardı ve yaklaşık 2 ay sonra evlenmeyi planlıyorlardı.
Sofrada herkes birbirine 'günaydın' dedikten sonra dua edilerek, her sabahki o huzur dolu kahvaltı yapıldı. Bu süre boyunca Gabriel'in babası Mr. Mark'ın gözleri sürekli Gabriel'e takılmıştı. Onu bugün hiç olmadığı kadar annesine benzetmişti.
Gabriel, çoğu kez yaptığı gibi odasında en çok sevdiği ahşap sandalyesinde kitabını okuyordu. Merdivenlerden gelen ayak seslerini işitti. Ama pek aldırmadan okumaya devam etti. Birkaç saniye sonra kapısının tıklatıldığını duydu ve hafif bir irkilmeyle kapıya doğru baktı. Gelen Gerard'tı.
_Gabriel, biraz zamanın var mı?
Gabriel gülümseyerek:
_Tabiki de. Gel otur şöyle...
Diyerek yer gösterdikten sonra meraklı bakışlarla abisine baktı. Onun söylediklerine her zaman gereğinden fazla önem verirdi. Gerard kardeşinin merakını hissetmiş ve konuşmaya başlamıştı:
_Gabriel, durumun beni çok üzüyor. Fazla yalnız olduğunu düşünüyorum. Sana yardım etmeme izin ver. Biz, yani Andréa ve ben bir çiftlik gezisine gideceğiz. Bir ay gibi bir süre için orada kalacağız ve senin de gelmeni istiyoruz. Evden biraz uzaklaşman iyi olur diye düşündüm... Ne dersin?
Gabriel bu duruma şaşırmıştı. Çünkü uzun zamandır yapmak istediği şeyi duyuyordu aslında. Parlayan gözleriyle biraz duraksayarak şöyle dedi:
_Gerçekten teşekkür ederim Gerard. Yani beni düşündüğün için. Eğer senin için gerçekten sakıncası olmayacaksa gelmeyi çok isterim isterim.
Dedi biraz çekinden bir tavırla. Gerard gülümsedi:
_Tamam yarın sabah yola çıkıyoruz. Hazırlanmalısın.
Dedi. Ve bir kez daha Gabriel'in gözlerinin içine bakıp, odadan dışarı çıktı. Merdivenden tekrar ayak sesleri duyuldu. Sonra Gabriel'in odası takrar sesizliğe boğuldu.Kitabına baktı ve derin bir iç çektikten sonra okumaya devam etti...
Gabriel o gün akşam evdeki diğer hizmetçi Mia ile bavulunu hazırlamıştı. Gerekli bütün eşyaları ile annesinin ona bıraktığı küçük işlemeli bir çerçevesi olan aynayı almıştı.
Sabah güneş doğarken, Gabriel için de yeni bir umut doğuyor gibiydi. Köşkün üstünde bir bahar esintisi leylak kokularını saçıyordu. Küçük serçeler meyve ağaçlarının dalları arasında neşeyle sanki o gün bir başka ötüyorlardı...
Gabriel uzun sarı saçlarını bir tarafa savurmuş şekilde uyuyordu. Güneşin penceresinden içeri sızmasıyla, mavi gözlerini yavaşça açtı. Aşağıdan sesler geliyordu. Andréa gelmiş olmalı diye düşündü. Pencereden baktı. Babası arabacıyla konuşuyordu. Neler söylediğini tahmin eder gibiydi. Hazırlanıp aşağıya indi. Evde tatlı bir telaş vardı. Andréa onu görür görmez yanına gelmiş ve sarılmıştı:
_Merhaba Gabriel. Nasılsın?
_İyiyim saol. Sen?
_Ben de. Bizimle gelmene gerçekten çok sevindim. Senin için de çok iyi olcak eminim...
Gabriel gülümsedi. Sonra kendine seslenildiğini işitti. ses arkadan geliyor gibiydi. Döndü ve Gerard birden konuşmaya başladı:
_Joe'u bavulunu alması için gönderdim. Yola çıkıyoruz. Babamla vedalaş ve arabaya gel kardeşim.
Gabriel hemen Mr. Mark'ın yanına giderek ona sarıldı. Birkaç güzel sözden sonra bavulunu taşıyan Joe ile arabaya doğru yürüdü. Andréa ve Gerard onu bekliyorlardı. Joe bavulu arabaya yerşeştirirken Gabriel de arabaya bindi.
Uzun bir yolculuktu. gitcekleri yer Bonjuan Çiftliğiydi. Thomes adında bir çiftçiye aitti ve Mr. Mark'ın çocukluk arkadaşıydı. Çok zarif bir adamdı ve Florian ailesinin iki incisisiyle yakında onlara katılcak olan çok sevilen Andréa'yı ağırlamaktan hoşnut duycağını Mr. Mark'a bildirmişti.
Uzun bir yolculuktan sonra Bonjuan Çiftliğine gelmişlerdi. Mr. Thomas onları girşite oğlu, oğlundan biraz daha küçük kızı ve eşiyle karşılamıştı. Çiftlikteki yardımcılar bavulları taşırken Mr. Thomas konuşmaya başlamıştı bile:
_Hoşgeldiniz misafirlerim... Miss Gabriel...
Dedi ve elini zarif bir şekilde öptü. Gabriel tebessüm içerisinde hafif eğilerek yanıt verdi.
_Ah siz Miss Andréa olmalısınız?
Gerard hemen gülümsedi ve konuşmalarına katıldı:
_Sizi tanıştırmayı unuttum. Bağışlayın... Nişanlım Andrea Pia Raffaella...
_Memnun oldum...
Dedi Mr. Thomas elini öperken. Andréa Gerard'ın bu hareketinden dolayı etkilenmişti. Nişanlım derken ki gülümseyişi Andréa'nın mutluluğunu bin kat daha artırmıştı. Bu duygular içindeyken Mr. Tohams'a cevap vermesini gerektiğini hatırladı ve birden:
_Ben de efendim, sizinle tanışmak bir onur benim için.
Dedi. Ve sonra Mr. Thomas ailesini tanıtmaya başladı:
_Küçük kızım Sabrina, eşim Samanta ve oğlum Daniél...
Herkes selamlaşmıştı. Gabriel halinden memnun etrafına gülücükler saçıyordu...
Burada hergün yapılcak birşeyler olurdu. Portakal bahçesine gidilir ya da göl yakınında piknik yapılırdı ve daha bir çok şey...
Gabriel burada geçirdiği bir ayda çok şey öğrendi. En başta acılarıyla mutlu olmayı... Artık yalnız değildi. Burada onunla ilgilenen pek çok insan vardı. En çok ilgilenen de Daniél olsa gerekti.
Daniél ondokuz yaşında uzun karamel saç rengi ve yeşil gözleri olan yakışıklı bir çocuktu. Gabriel'den hoşlanmaya başlamıştı. Çoğu kez Gabriel ona ulaşılamaz gibi geliyordu. Belki de onda dikkatini çeken yön buydu. Dan zamanının çoğunu Gabriel'e ayırıyor ve beraber vakit geçiriyorlardı....
Gabriel de Dan'i kendisine yakın hissediyordu. Konuşup sorunlarını anlatabildiği tek kişi Daniel'dı.Buraya geldikten sonra ikinci dileği de gerçekleşmişti. Gabriel hiç bu kadar hayatı dolu dolu yaşamamıştı. Belki de acılarına hayatında daha çok yer veriyordu. Ya da mutlu olmaya layık biri olmadığını düşünüyordu.
Bazen sadece mutlu olmanın yollarını düşünmek, mutlu olamadığımızı düşünmekten daha yararlıydı belki de. Gabriel de ilk kez bunu yapmıştı.
Orda kaldıkları süre çabuk geçmişti. Gabriel eski monoton hayatına tekrar döneceğini düşününce daha da karamsarlaşıyor ve derin bir iç çekiyordu... Gerard ve Andréa ise bir ayın daha geçtiğine seviniyor, gelecek ay olacak düğünlerini hayal etmeye çalışıyorlardı.
Araba hazırdı ve bavullar da arabaya yükleniyordu. Thomas :
_Geldiğiniz için teşekkürler. Gerçekten bana ve aileme çok güzel anılar bıraktınız. Lütfen Sevgili Mr. Mark'a da saygılarımı iletiniz...
Gerard memnuniyetini belirtircesine:
_Asıl biz teşekkür ederiz efendim. Bizi çok iyi ağırladınız. Minnettarız. Ayrıca Andréa ve benim nikahımda sizleri de görmek isteriz. Bizi kırmazsınız öyle değil mi?
_Tabiki de. Ailemle sizlerin mutluluğunuzu görmekten onur duyarız...
Dedi Mr. Thomas. herkes vedalaşıyordu sırayla. Sonra Daniel Gabriel'in yanına geldi ve zarif bir hareketle elini tuttup öptü:
_İyi yolculuklar Gabriel...
_Sağol Daniél...
Sonra Gabriel arabaya binerken Daniél tekrar seslendi:
_Gabriel
Gabriel Daniél'a baktı ve Daniél gülümseyerek:
_Bana sadece Dan de olur mu_?
Gabriel'in hoşuna gitmişti. Güneşte sarı saçları parlıyor ve mavi gözleri okyanus maviliğine bürünmüş güzellikte Daniél'a bakarak:
_Seni özleyeceğim Dan...
Dedi ve araba yavaşça hareket etmeye başladı. Dan araba gözden kaybolana kadar bakmıştı...
Nikaha son bir gün kalmıştı. Hazırlıklar sürüyordu. Mr. Mark oğlunun bu gününde ona cesaret vermek zorundaydı ve eşini bugün çok özlemişti.
Nikah bahçede yapılcaktı. Her taraf orkidelerle donatılmıştı. Beş yaşındaki küçük nedimeler bahçede prova yapıyorlardı. Hizmetçiler yemekler yapıyor ve bahçeyi düzenliyorlardı. Florian ailesinin ilk nikahıydı ve çok ihtişamlı olması gerekirdi. Bütün Lusignan soyluları ve uzaktaki aile dostları çağrılmıştı.
Düğün günü evdeki telaşın yerini huzur ve mutluluk almıştı.Andréa odasında gelinliğini giymişti. Uzun kuyruğu olan ve danteli incilerle işlenmiş çok güzel bir gelinliği vardı. içinde siyah saçşarı beline uzanmış, arkadan hafif küçük bir tokayla birazı tutturulmuş ve beyaz çiçeklerden yapılmış bir taç üzerine uzun bir duvağı vardı. Babası içeri geldi ve onu nikah yerine götürmek için koluna girdi.
Valentina ailesi gelmişti. Mr. Thomas gelceğini bildirmişti fakat Gabriel böyle birşeyin olacağını pek ummuyor gibiydi, ta ki siyah takım elbise ve boynunda papyonla gelen Daniel'ı görene kadar...
İkisi de durmuştu. Arada beş metre mesafe vardı nerdeyse. Bu karşılaşma onları çok şaşırtmıştı. Sonra birbirlerine yavaş yavaş yürümeye başladılar. Sonra karşı karşıya gelip gözlerine baktılar. Dan:
_Gabriel
_Dan...
Daniel tam birşeyler demeye hazırlanırken büyük bir alkış koptu bahçede... Sesin geldiği tarafa doğru baktıklarında Andréa'nın babasıyla beraber rahibe doğru yürüdüğünü ve nikahın başlamış olduğunu gördüler. Sonra birbirlerine gülümseyip ve oaraya doğru yaklaşıp izlemeye başladılar.
Gerard Andréa''nın elinden tuttu. Artık rahip'in önündelerdi ve Rahip Matthius o sihirleri sözleri söylemeye başlamıştı....
Gerard ve Andréa artık hayatlarını birbirlerine adamışlardı...
Gabriel abisin ilk defa bu kadar mutlu görüyordu. nikahtan da çok etkilenmişti. Annesinin de orda olup onların sevincini paylaşmasını isterdi.
Aslında yapmak istediği şeyin ne olduğunu anladı. annesi için neyin doğru olduğunu...
Barbekünün yanına gitti ve vazoyu alıp geri bahçeye çıktı. Elinde o büyük vazoyla bütün dikkati üstüne çekmişti bahçenin yanında büyük lusignan gölü vardı. Burası annesinin en çoks evdiği göldü. annesi burası için 'Büyülü Göl' derdi.
Gabriel bütün insanlrı nasıl olduğunu anlamadan etrafına toplamıştı ve konuşmaya başladı:
_'Bazen gerçek mutluluğu ararsın. Bu sizin hayatta istediğiniz en güç şey olur. Ulaşılamaz sonlar beklersin. Ya da mucizeler... Ama asıl bunları beklemek değil, belkide bunları yaşadığını farketmen gerekir! Çünkü hayatın büyüsü aslında hep seninledir...' Annem bana bunu öğretmişti. O zaman henüz 5 yaşındaydım ve annemin bu sözünü tam olarak anlayamayacak kadar da küçüktüm. Şimdi anlıyorum.... Hayatın büyüsü şuan bizlerle!
Dedi Gabriel ve vazodan annesinin küllerini göle savurdu...
Sarı saçlarıi kırmızı elbisesi ve o güzel sözleriyle herkesi büyülemişti. bütün misafirler Gabriel'i izliyordu. Gabriel gerçek mutluluğu öğrenmişti artık.
Ve son bir kez, mavi gözlerinden bi damla gözyaşı düşmüştü, geride kalan acılarının anısına...
En son Gabriel Valéria Florian tarafından Cuma Ağus. 01, 2008 5:30 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi | |
|
William Ravenous 3. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 1260 Yaş : 29 Nerden? : Bilgisayarın başından.. Rp Sevgilim : Tanışma sürecindeyik.. :D Yaşım(Rp\'de) : 13 Asam : Zekanın Buğusu Kan Saflığı : Safkan En Belirgin Özelliği : Trip,Espri,Ezik Hissetme.. Yetmezmi Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 26/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (55/100)
| Konu: Geri: Gabriel Valéria Florian Cuma Ağus. 01, 2008 5:04 pm | |
| Afedersin ama muggle nasıl sınıf atlıyor? Önce okullu ol sonra.. | |
|
Gabriel Valéria Florian Durmstrang/ Firentoad 6.Sınıf Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 228 Yaş : 32 Nerden? : Lusignan Şatosundan... Rp Sevgilim : Cedric Michael Perkins Yaşım(Rp\'de) : 15 Asam : Lusignan koruyucusu Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : duygusal Kayıt tarihi : 01/08/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (95/100)
| Konu: Geri: Gabriel Valéria Florian Cuma Ağus. 01, 2008 5:08 pm | |
| biliyorum okul kayıtı için başvurdum zaten. ordan cvp geldiğinde de orayı doldurcam. sadece biraz erken yollamak zorunda kaldım o kadar... | |
|
Jennifer Love Dearborn Biçim Değiştirme Profesörü/Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 728 Yaş : 31 Nerden? : California xP Rp Sevgilim : ARIYORUM xD Savaş Tarafım : Z.A.Y. Yaşım(Rp\'de) : 20 Asam : ~Karanlığın Gücü~ Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : İnatçı | Çılgın | Duygusal(bensel xP) | Haa bi de alınganım bee | Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 06/06/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (100/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: Gabriel Valéria Florian Cuma Ağus. 01, 2008 5:16 pm | |
| Canım , okul kayıtlarına başvurdun ama , seçildiğin okul için de başvurman gerekiyor. Mesela sen Dumstrang'a seçildin , "Seçmen Yüzük"e başvurmalısın. ;) | |
|
Gabriel Valéria Florian Durmstrang/ Firentoad 6.Sınıf Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 228 Yaş : 32 Nerden? : Lusignan Şatosundan... Rp Sevgilim : Cedric Michael Perkins Yaşım(Rp\'de) : 15 Asam : Lusignan koruyucusu Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : duygusal Kayıt tarihi : 01/08/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (95/100)
| Konu: Geri: Gabriel Valéria Florian Cuma Ağus. 01, 2008 5:25 pm | |
| az önce başvurdum oraya da | |
|
Jennifer Love Dearborn Biçim Değiştirme Profesörü/Slytherin Bina Sorumlusu
Mesaj Sayısı : 728 Yaş : 31 Nerden? : California xP Rp Sevgilim : ARIYORUM xD Savaş Tarafım : Z.A.Y. Yaşım(Rp\'de) : 20 Asam : ~Karanlığın Gücü~ Kan Saflığı : safkan En Belirgin Özelliği : İnatçı | Çılgın | Duygusal(bensel xP) | Haa bi de alınganım bee | Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 06/06/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (100/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: Gabriel Valéria Florian Cuma Ağus. 01, 2008 5:31 pm | |
| Tamam. Burası da epey doldu.. 6. sınıf. Ama rp'lerinde birden çok renk kullanırsan daha iyi olur. | |
|
Paul Walker Admin/Durmstrang Okulu Müdürü/Düello Sanatları Profesörü
Mesaj Sayısı : 4137 Yaş : 33 Nerden? : Londra Rp Sevgilim : Keira Knightley Savaş Tarafım : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 25 Asam : Hipogrif Pençesi Kan Saflığı : Melez En Belirgin Özelliği : Aşırı İyimserimdir Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 18/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (100/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: Gabriel Valéria Florian Cuma Ağus. 01, 2008 5:35 pm | |
| 6. Sınıf !! Uzunluk süper ... Sanırım iki tane bozuk cümle var , Renklendirsen daha iyi olurdu , Anlatım güzel va akıcı Betimleme mevcut ... KİLİT | |
|