Sıkıntı gidermek için ... ( Anlaşmalı Rp )

Remus Obscurus Kitapçısından çıktıktan sonra çay dükkanına gitti . Burada Anahi ile buluşucaktı çünkü . En iyi arkadaşıyla bir çay içmek ona iyi gelebilirdi . Hemen Obscurus'dan ' Şak ' sesiyle çay dükkanının önüne cisimlendi . Hogsmeade'de yürümek zor gelmişti şimdi . Çay dükkanından içeri baktığında görünürde kimse yoktu . " Ohh , bekletmedim kızı ... " diye düşündü . İçeriye girdi ve anıları aklına geldi . Burda okullar kapalıyken ne günler geçirmişti . Şimdi de geçiriyordu ama dersler çok zorladığı için vakit bulupta Samara'ya yardıma gelemez olmuştu . En sevdiği masasını aradı gözleri ve boş olduğunu görünce sevinerek oraya gitti ve oturdu . Garsona ;

" Arkadaşım gelsin de ona göre bir şeyler söyleriz . " dedi ve kitapçıdan aldığı kitaba göz gezdirmeye başladı . Bir yandan da arkadaşını bekliyordu .

Anahi bugün çok farklıydı.Kendini iyi hissetmiyordu,yalnız olduğunu düşünüyordu.Anahi çay dükkanında remus'la buluşacaktı.Hiç bir zaman onu yalnız bırakmayan en yakın arkadaşlarından birisiydi remus.Anahi çay dükkanına yürüyerek gitmek istedİ.Yolda kendini toparlaması gerekiyordu, remusun karşısına böyle çıkmak istemedi anahi.

--10 dakika sonra--

Anahi kendini toparlamış ve çay dükkanının önüne gelmişti.İçeri girdiğinde remus'u hemen görmüştü.Anahi yavaş adımlarla remus'un oturduğu masaya doğru ilerledi.Kendisini farketmesi için hafif bir ses tonuyla konuşmaya başladı anahi.

-''selam.Ben geldimm...'' dedi ve masaya oturdu.

Remus biraz daha bekledikten sonra çok güzel bir ses arkasından ;
''selam.Ben geldimm...''

dedi . Remus hemen ayağı kalktı ve Anahi'ye ;

" Hoşgeldin canım . Geç otur ... " diyerek masada karşısındaki sandalyeyi gösterdi . Sonra Anahi'ye ;

" Ne içiyoruz ? " dedi ve cevabı bekledi .

Anahi remus'un sölediklerini duydu....

" Hoşgeldin canım . Geç otur ... "

Anahi masaya oturdu ama gözlerini ,aklının başka yerde olduğunu anlatmaya yeterliydi.Remus anahi'ye

" Ne içiyoruz ? " dedi ve bekledi.

Anahi remusun sorduğu soruyla kendine geldi ve cevap verdi.

-''Farketmez.Sen ne içeceksen bende içerim'' dedi ve gülümsedi.

Remus Anahi'nin gözlerine bakınca bir şeyler olduğunu sezmişti . Tam başka soru sorucakken Anahi ;
''Farketmez.Sen ne içeceksen bende içerim''

dedi . Remus bunun üzerine , kendisinden sonra işe giren garsona ;

" Bize iki tane ingiliz çayı getiriversene ... " demişti rahatça . Sonra Anahi'ye döndü ve ;

" Buranın en meşhur çayıdır ... " dedi , ama Anahi'nin aklı başka yerdeydi ve çok belli ediyordu . Tekrar lafa girdi ;

" Senin neyin var canım ? Bir şeye mi sıkıldın ? " dedi ...

Anahi remus'un siparişi verdiğini duyuyordu..

" Bize iki tane ingiliz çayı getiriversene ... "

Ama kendisinde deildi.Remus anahi'yle konuşmaya başladı.

" Buranın en meşhur çayıdır ... "


Anahi çok dalgındı remus'un sözlerini duyuyordu ama bakamıyordu.Remus anahi'nin bir derdi olduğunu anlamış olmalı ki, ona anahi'nin hiç istemediği bir soru sormuştu.

" Senin neyin var canım ? Bir şeye mi sıkıldın ? "

Anahi bu sorunun karşısında hiç birşey söyliyememişti.Remus'un gözlerine baktı ama hiç birşey söyliyememişti...

Remus'un sorusuna Anahi sadece gözlerle cevap verebilmişti . Bakışlarından Remus'un anladığı " Yanlızlık . " olmuştu . Belki yanılıyordu ama arkadaşını da iyi tanıyordu . Normalde neşeli ve mutluluk kaynağını belkide ondan almasına rağmen şimdi morali çok bozuktu. Garson çayları getirmişti . Remus bir yudum içti ve Anahi'ye ;

" Noldu sana Anahi ? Sen kolay kolay surat asmazdın ? " dedi ve çayı farketmemiş kadar dalmış olan Anahi'ye çayı işaret etti.

Anahi yine dalmıştı...garson çayları getirmişti ama anahi farketmemişti.Dikkatini remus'un sözleri bozmuştu.

" Noldu sana Anahi ? Sen kolay kolay surat asmazdın ? "

Anahi remus'un gözlerine baktığında tek bir şey görmüştü.Oda herşeyi anlamış olmasıydı...Anahi'nin remus'a bi açıklama yapması gerekiyordu.Çünkü;remus onun en yakın arkadaşıydı ve böyle karşılık görmeyi haketmiyordu.Anahi remus'a bakarak konuşmaya başladı..

-''Bak sen benim en yakın arkadaşımsın.Her anlattığımı anlayabilirsin,çünkü beni tanıyorsun.Ama bu sefer anlayamassın çünkü tam olarak ne hissetiğimi bende bilmiyorum.Tek bildiğim şey yalnız olduğum.Belki değilim ama ben öyle hissediyorum...'' dedi.

Anahi bu sözlerden sonra kendini ifade edebildiğini düşünüyordu.Elinde olmadan gözleri dolmuştu...Remusa belli etmemek için eline bardağını aldı ve başını hafifce eyerek arkasına yaslandı anahi....

Remus Anahi'nin gözlerine bakarak dinledi ;
-''Bak sen benim en yakın arkadaşımsın.Her anlattığımı anlayabilirsin,çünkü beni tanıyorsun.Ama bu sefer anlayamassın çünkü tam olarak ne hissetiğimi bende bilmiyorum.Tek bildiğim şey yalnız olduğum.Belki değilim ama ben öyle hissediyorum...''

Anahi sözünü bitirdikten sonra Remus ;

" Kendini ne açıdan yanlız hissettiğini biliyorsan çözümünü bulursun . Ama eğer bilmediğin bir yanlızlıksa önemsememen gerekli Anahi'cim . Kendine bu eziyeti yapmana razı olamam biliyorsun ... " dedi.

Bu sözler anlayana çok şey anlatırdı . Anahi'nin anlayabileceğini ümit etmekten başka çaresi kalmamıştı . Anahi'nin yeri çok özeldi Remus için ...

Anahi sessizce bekliyordu.Remus'un ne söyleyeceğini çok merak ediyordu.Beklediği yanıt çok geç olmadan gelmişti...

" Kendini ne açıdan yanlız hissettiğini biliyorsan çözümünü bulursun . Ama eğer bilmediğin bir yanlızlıksa önemsememen gerekli Anahi'cim . Kendine bu eziyeti yapmana razı olamam biliyorsun ... " dedi.

Anahi remus'un bu sözlerinden çok şey anlamıştı.En önemliside remus'un haklı olmasıydı.Bu sözler anahi'nin kendini toparlamasına yetmişti..Anahi remus'a baktı ve gülümseyerek konuşmaya başladı.

-''Remus,biliyomusun sen çok garip birisin.İyiki yanımdasın.''

dedi ve arkasına yaslandı.

Remus Anahi'ye öğüt vermişti vermesine ama kendi fazla uyamıyordu . Her zamanki terzi kendi söküğünü yine dikemiyordu. Bunu düşünürken çayından bir yudum daha aldı ve Anahi ;
''Remus,biliyomusun sen çok garip birisin.İyiki yanımdasın.''

dedi. Remus sevinç ve şaşkınlıkla ;

" Ne anlamda garibim kız ? " dedi ve hafif bir kahkaha patlattıktan sonra soğumuş çayını bitirdi .

Anahi'nin söylediği söze yanıt çabuk gelmişti.Remus hem sevinç içinde hemde şaşkınlıkla..

" Ne anlamda garibim kız ? " dedi ve hafif kahkaha attı.

Remus'un bu cevabı ve kahkahası anahi'yi güldürmeye yetmişti.Çok geç olmadan anahi remus'a cevap vermişti.

-''Bende bilmiyorum ama garip olduğun kesin'' dedi ve kendinden geçmişcesine güldü...

Anahi bugün ilk kez böyle gülmüştü.Kendini daha iyi hissediyordu artık.Bunların hepsini remus'a borçlu olduğunu da unutmamıştı tabi...

Remus'un gülüşü Anahi'ye pozitif enerji vermişti ki onunda surat ifadeside değişmişti . Anahi Remus'un lafına karşılık olarak ;
''Bende bilmiyorum ama garip olduğun kesin''

dedi . Remus bu cevapla Anahi'nin anlatamadığını anlamıştı . Daha sonra Anahi'nin kahkahasıyla onu izlemeye devam etti . Daha sonra Anahi'ye ;

" Çayları tazeletelim mi ? " dedi . Ve cevabı beklemeye başladı .

Anahi'nin gülmesi remus'un hoşuna gitmiş olmalı ki , onun gülmesini biraz izlemişti. Anahi gülmeyi remusun sözleriyle bitirmişti.

" Çayları tazeletelim mi ? "

Hiç vakit kaybetmeden remus'un sorusuna cevap verdi anahi.

-''Evet iyi olur .Sanırım gülerek bir çay daha içebilirim'' dedi ve gülümseyerek remus'u bekledi..

Remus cevabı beklerken Anahi ;
''Evet iyi olur .Sanırım gülerek bir çay daha içebilirim''

dedi gülerek . Remus daha sonra çay dükkanında göz gezdirdi ve gözü tanıdık birine takıldı . Remus birden Sirius'u farketti ve ona doğru bakarak ;

" Sirius , çayları tazeleyebilirmisin ? " dedi ve ekledi ;

" Yeni mi başladın sen ? " ...

" Sirius , çayları tazeleyebilirmisin ? "

''Peki efendim.Müşteri her zaman haklıdır ve müşteri velinimettir.Prensibimiz bu.'' diyerek arkasını dönmüştü Sirius ki Remus'un bir lafı ile tekrar onlara baktı.

" Yeni mi başladın sen ? "

''Ah.. Evet.. Başvurumu yaptığımda Miss Simpson hayli şaşırdı.Neyse müşteriyi bekletmemek gerek değil mi?'' son cümlesinde gülümsemişti Sirius.Tezgahın arkasına geçti ve kokusunu iyi tanıdığı İngiliz Kahvaltı Çayı'nı fincanlara yeniden doldurdu.Tepside Anahi ve Remus'a doğru gelirken bile gülümsüyordu.Başıyla selam verdi ve tepsiyi tezgaha bıraktı.
''Başka bir isteğiniz var mı?'' diye sordu Sirius.

Anahi remus'la konuştuktan sonra kendini çok daha iyi hissediyordu.Kendini toparlamıştı.Sipariş edilen çaylar geldikten sonra çay dükkanına birisi daha gelmişti..Anahi çayından bir yudum aldı ve masaya geri bıraktı.Arkadan bir ses duymuştu.. Bu ses ona tanıdık gelmişti.

" nasılsınız bakalım görmeyeli napıyorsunuz burda. "

Jessica'ydı bu..Anahi kafasını yavaşca kaldırdı ve gülümseyerek jessiye cevap verdi.

''merhaba jess.....Ben bugün biraz kötüydüm remus'la dertleştik biraz,iyiyim ben sen napıyorsun.''dedi.

Jessica sinirini ne kadar saklasada,anahi bunu anlamıştı.Çok kırılmıştı jessi'ye.Beraber bir çay içmelerine bu kadar sinirlenmiş olabilirmiydi gerçekten?..

Anahi sessiz kalmıştı bu durumda.Çay bardağını eline aldı ve bir yudum içti.Jessica'ya baktı ve gülümsedi cevabını bekliyordu onun .

Sirius,Anahi'nin bu kızgın gibi görünen tavrını bozmak için resmen makineleri bozacaktı.
''Buldum!En iyisi gidip bir istekleri olup olmadığını sorayım'' dedi kendi kendine.Hem oraya sadece tavır bozmak için değil,2. işini de yapacaktı.Tepsisini eline aldı ve o masaya doğru gitti.
''Hanımlar, bir isteğiniz var mı?''diye sordu.Tabi bunu söylerken de güleryüzlüydü.
''Remus,bu aralar sana iş düşmeyecek gibi.Ne dersin?'' diye sordu Sirius.

Anahi'nin beklediği cevap çok geç olmadan gelmişti.

" Hiç napıyım canım okulda canım sıkıldı gezmeye geldim öle işte. "

Anahi bu sözlerden sonra jessi'nin yüzüne gülümseyerek baktı ve kafasını salladı.Yine herşeyi içine atmayı seçmişti anahi.Belki böyle yapmaması gerekiyordu ama anahi kendini ilk kez böyle hissediyordu...Jessica bir kaç dakika sonra anahi'ye endişeli bir şekilde ..

" Noldu canım neden bana kızgınsın. "dedi.

Anahi jessinin bu sorusana açıklayıcı bir cevap arıyordu.Elindeki çay bardağını masaya bıraktı ve tam konuşmaya başlıycakken sirius masaya geldi ,ve güler yüzle sorusunu sormuştu.

''Hanımlar, bir isteğiniz var mı?''

Anahi siriusa baktığında masaya neden geldiğini farketmişti gülümseyerek teşekkür edercesine gözlerini yumdu.Anahi daha fazla orda kalmak istemiyordu hemen toparlandı ve konuşmaya başladı.

''ben gitsem iyi olucak biraz kafamı dağıtmam ve yalnız kalmam lazım'' dedi ve çay dükkanından hızlı adımlarla ilerleyerek uzaklaştı...

Remus , Anahi ve Jessica otururlarken , Anahi'nin huzursuz olduğunu Remus anlamıştı . Anahi ;
''ben gitsem iyi olucak biraz kafamı dağıtmam ve yalnız kalmam lazım''

demişti. Masadan kalkıp iki adım atmıştı.Ama üçüncü adımında Remus koluna yapışıp onu yakalamıştı . Remus ;

" Bir yere gitmiyorsun ! Beraber geldiysek beraber döneriz . "

dedi ve Anahi'yi kolundan çekmeye başlamıştı .

Anahi remus'a ve jessica'ya gitmesi gerektiğini söledikten sonra bir kaç adım atmıştı ama devamını getiremişti.Çünkü;remus anahi'nin kolundan tuttu ve

" Bir yere gitmiyorsun ! Beraber geldiysek beraber döneriz . " dedi.

Anahi remus'u ilk kez böyle görmüştü.Çok şaşkındı,olay çıkmaması için mecbur remus'la birlikte masaya döndü ve..

''Sanırım biraz daha kalabilirim'' dedi ve gülümsemeye çalıştı.

Anahi remus'un neden böyle yaptığını bilmiyordu ama remus'u ilk kez böyle görmüştü.Ne hissettğini anlamak mümkün değildi....

Remus Anahi'yi tekrar masaya oturtmuştu . Bir yere gitmesini istememesinin sebebini bilmiyordu . Ama kalmasını istediği kadar hiç bir şey istemiyordu . Masaya oturduktan sonra Anahi ve Jess'e baktı ve Sirius'a işaret ederek ;

" Çaylar bitti Sirius ... "

dedi ve gülümsedi . Sonra masaya dönerek ;

" Konuşsanıza yaa ... " dedi. O anda aklına birşey geldi ve:

"Arkadaşlar Anahi'yle benim bir işimiz var siz devam edin tamam mı? dedi ve Anahi'yle çay dükkanından ayrıldılar...

Out: Kırmızı sarı yerleri ben düzelttim rp yarım kalamsın diye...