Hermione Granger
5. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 1175
Yaş : 33
Nerden? : Olmak istediğim yerin az uzağından...
Rp Sevgilim : •●◦Jack Sparrow◦●• Biri var ki.. O kendini biliyo[R]
Savaş Tarafım : Samimi olmayı vaad edebilirim, tarafsız olmayı AsLa! ---> -Dumbledore's Army-
Yaşım(Rp\'de) : 15 [aslı=16,5]
Asam : ~Kalp Çakrası~
Kan Saflığı : Muggle doğumlu~
En Belirgin Özelliği : cesur
Ruh haliniz : 
Kayıt tarihi : 24/04/08
Kişi sayfası
 Büyü Gücü:
    (10/100)
Rp Gücü:
    (100/100)
 | Konu: ~.:: Albus Potter ve Buruşuk Boynuzlu Hırgür Boynuzu xD ::.~  Cuma Ağus. 01, 2008 8:59 pm | |
| Bölüm -1-
Seçmen Şapka
Albus pencere pervazında hâlâ elsallıyordu. Arkasından birinin gömleğini asıldığını hisetti. Bu Rose'du.
"Haydi ama Al, boş kompartıman bulamayacağız şimdi." dedi. Albus itirazsız kabul etti ve Rose'un arkasından kompartımanlara doğru ilerlediler. İkinci kompartımanı geçtiklerinde lavabonun kenarında bir çifti gördüler. Albus kıkırdayarak Rose'un omzunun üzerinde "Hey Rosie, Teddy'ye baksana." dedi. Rose tıpkı annesini andıran son derece tasvip etmez bir bakış attı. Albus yüzünü indirdi ama kıkırtısı kesilmemişti. Dolu kompartımanları teker teker geçerken yolun kenarında James ve yandaşlarını gördüler. Albus onları ilk kez görüyordu. Ama James'e gelen mektuplardan ve James'in anlattıklarından çıkardığı sonuca göre onlardan pek hoşlanmasa da imrenmiyor değildi.
James aynı dedesine çekmişti. Onun gibi kuzgun karası saçları ve koyu renk gözleri vardı. Ayrıca aynı onun gibi her belanın içindeydi. Eğlenceli olduğunu düşünmek bazen Albus'u cezbetse de Rose'a göre son derece yanlış davranışlardı. Albus James'e bakmaya devam ederken biri onu kolundan son derece sert bir şekilde çekti.
"Haydi ama Al, ağabeyine böyle bakmaya devam edersen kimse yoldan geçemeyecek." dedi Rose. Sonunda bir kompartımana yerleşmiş ve Albus'u kolundan asılarak onu da kompartımanın içine sokmuştu.
Albus, valizlerini yerleştirdikten sonra pencere kenarına geçti. Başını yaslayıp karşıki ufka baktı. Aklında soru işaretleri kovalanıyordu. -Babam haklı elbette ama ya Slytherin'e seçilirsem?
"Rosie?" dedi Albus. Rose sandığından yeni çıkardığı asasını incelemeyi bırakıp Albus'a döndü.
"Slytherin'e seçilirsek ne olur?" diye sordu. Rose'un yüzü ciddileşti. "Bilemiyorum Albus, ama kötü birşey olacağını sanmıyorum. Annem dedi ki;"
"Tamma Rosie tamam..." Rose küçük bir omuz silkişle sustu. Albus onun 'Annem dedi ki;'lerinden bıkmıştı. Ne zaman bir mevzu olsa Rose hemen annesinin sözlerini naklederdi.
"Ben sadece şeyi merak ettim-"
"Slytherin'in ne kadar kötü olabileceğini mi?"
Bu ses hiç de tanıdık değildi. Albus başını çevirdiğinde Peron'da uzaktan gördükleri Malfoy'ların oğlunu karşısında buldu. Hiç da Mr Weasley'nin anlattığı biri gibi görünmüyordu. Daha çok sarışın, soluk tenli, sivri çeneli, biraz korkak yada utangaç gibi duran ve çekingen bir oğlancığı andırıyordu. Hatta andırmıyordu tıpa tıp öyleydi. Oğlan tekrar ağzını açtı.
"Oturabilir miyim? Daha boş bir kompartıman bulamadım da." diye sordu, yüz ifadesi şimdi tam olarak utangaçtı. Albus eliyle yanını işaret etti. Rose biraz şaşkın görünüyordu. Yerinde rahatsız rahatsız kımıldanıyordu.
"Şey, affedersiniz. Kendimi tanıtmadım." dedi oğlan. "Ben Scorpius Malfoy." dedi ve elini Albus'a uzattı. Albus elini sıktı, Scorpius sevecen birine benziyordu. Albusun gülümsemesi geri döndü.
[Bölümü henüz bitirmedim, çıkmak zorundayım şimdi. Bölüm bitene kadar bir yorum yapılmazsa mutlu olurum  ]
| |
|
