Ad:Alairé Cissy
Soyad:Smart
Bina:
Okul: :Beauxbatons
Kaçıncı sınıfı istiyorum neden?: 5.Sınıf olmak istiyorum..Çünkü SBD'ye 1 Yıl Var.Zaten 6.Sınıf olduktan sonra da bir anlamı yok bence..
RP :[size=9]Sabahın henüz olmadığını umuyordu Dora. İlk dersler başlayacaktı. En azından kendisi için. Dünkü Mitoloji Dersini kaçırmış olması şanssızlıktan ibaretti. Ama sert yapılı ve soğukkanlı profesöre gelde bunu anlat! Elbette onu dinlemeden derse almamıştı. Sonunda da bir gün ceza. Tek iyi yanı şu sıralar olmamasıydı. Derslerin yeni başlaması ve ilk gün sendromlarına şükrediyordu Dora. Cezayı bütün gün boyunca düşünüyor ancak bulamıyordu. Kahrolası şu cezada nereden çıkmıştı ki şimdi? Alt tarafı bir ders kaçırmıştı. Bir sorun göremiyordu ortada. Bu derste tanıştıklarını umuyordu önceleri. Ama Will'e sorduğunda acı gerçeği öğrendi. İlk dersler işlenmişti ve daha ilk günden Dora bunları kaçırmıştı. Nasıl devam edecekti ki bu tembellikle?
Henüz uyanmamış olması kötü şeyler düşünmesini engellememiş,kuvvetlendirmişti. Tüm gece rüyasında Aritmansi profesörünün kendine verdiği cezayı görmüştü. Tam tamına 5 saat boyunca konuşmuş,kızmış,bağırmış ve sınıfı temizletmişti. Yetmezmiş gibi binalarından 30 puan kırmıştı. Korkuyla yatağından sıçrarken
" Kahretsin ! Yeter" diye bağırdığını hissetti. Sabahın bu saatlerinde bağırmak insanın boğazına iyi gelmiyor olacak ki bir yanma hissetti. Baş ucundan bir bardak su doldurup içti. O kabus şuana kadar gördüğü en berbatıydı. Bunların gerçek olmaması dileğiyle kalktı yerinden. Yanında uyuyan ufak tefek Jilly isimli kız nasıl derin uykudaysa o çığlığa rağmen uyanmamıştı. Dora sessiz ve küçük adımlarla diğer yataklara göz gezdirdi. Birkaç yatak hariç hepsi doluydu. Boş olan yataklardan biri de Will'în yatağıydı. Ders meraklısı olması yüzünden aceleyle kahvaltı edip sonrasında ders öncesi çalışma yapmacağını biliyordu. Bunu Dora hiçbir zaman yapmayacağına emindi. Uykusundan daha mı önemliydi ders öncesi çalışma? Hayır değildi. Üstünde hala geceliklerinin olduğunu fark edince
" Off bunamaya başladım galiba" dedi ve yatakhaneye gitti. Ufak dolabından tertemiz bir cübbe çıkardı. Üzerindeki Slytherin arması göz kamaştırıyordu. Üstüne yakışacağını biliyordu. Geceliğini çıkardı ve cübbesini giydi. Gerçekten tam üstüne göre idi. Ufak adımlarla yatakhaneden çıktı.
Ortak Salonda şöminenin zayıf ateşi hala yanıyordu. Garip olan ise ortak salonun boş olmasıysdı. Kimse yokken burada oturmanın alemi yoktu. Kalktı ve portreden çıktı. Koridorlarda kasvetli ve sıkıcı bir hava vardı. Sabah olmasına rağmen iç karartıcıydı. Pek kalabalık olduğu söylenemezdi. Henüz ismini bilmediği kişiler geçiyordu. Hiçbirini tanımasa da tek tanıdğı kişi olan Aritmansi profesörüyle karşılaşmak istemiyordu. Karşılaşırsam ne diyeceğim diye içi içini kemiriyordu. Adımlarını hızlandırdı ve her 3 adımda bi arkasına bakmaya başladı. Koridorda görenler şaşkınlıkla iziyorlardı Dora'yı. Ama Dora umursamadan ilerliyordu. En son Büyük Salona gelince rahatladı. Hufflepuff masasında gözleri Jared'i aradı ama göremedi. Tina ile olmalıydılar. Ya da henüz kalkmamıştı. Uykusuna düşkün olduğunu biliyordu. Neyse diyerek Slytherin masasında oturan Will'in yanına gitti.
" Will" dedi ve tabağına birkaç sosis aldı. Acele etmesi gerekmiyordu ama nedense bir panik içindeydi. Will'in cevabının ardından masa da kimse konuşmadı zaten. Dora da Will'e bir şey demeden ağzına tıkıştırdıklarını yiyerek masadan kalktı.
Mitoloji dersi olduğunu panodan görmüştü. Sonrasında Bitkibilim vardı. "Off..Bitkilerden nefret ediyorum" dedi yakınır gibi bir sesle. Kütüphaneye gitti. Birşeye bakmak istiyordu ama özel bölümde olduğunu bilmediği için rafları karıştırmaya başladı. Kütüphane sorumlusu geldiğinde ise
"Aradığın kitap özel bölümde.. İzinsiz oraya giremezsin" dedi ve gitti. Dora ise öfkeyle taklidini yaparak çıktı. Saatine baktığında saatin 8 olduğunu gördü. Hemen koşarak 5.kata çıktı. 3 kat çıkmak zorlu olmasa da sabah saatlerinde uykulu olunca hayli güç oluyordu. Sınıfa geldiğinde soluk soluğa kalmıştı. Profesörün yanına giderek
" Özür dilerim" dedi ve profesörün başıyla yerine geçmesini gösterdiği hareketiyle boş bulduğu bir yere oturdu. Will'e bakıp göz kırptı. Sonra profesörü dinlemeye başladı.
"Merhabalar gençler..gençler diyorum kızmıyorsunuz umarım..Aramızda pek yaş farkı yok aslında 10-11 falan..Aslında kötü bir başlangıç yaptım baştan alıyorum..Merhaba arkadaşlar..Ben bu yılki mitoloji profesörünüz Nemesis Jandrea Archman.. 22 yaşındayım..Hogwarts'dan mezun olur olmaz şifacı oldum..Diyeceksinizki neden sonra şifacılığı bıraktın..Bunun nedeni ailemin profesör olmamı istemesiydi onları kıramadım açıkcası..Ama pişman değilim..Zaten şifacılığıda tam anlamıyla bırakmadım..Aile demişken biz baya büyük bir aileyiz..6 tane kardeşim var..Ama 2 sene önce en büyük abimi kaybettik..İkizimle tanışma imkanı bulmuşsunuzdur..Aritmansi profesörünüz Stuart..Öyle sert sert konuştuğuna bakmayın..Aslında çok iyi kalplidir..Birde küçük kardeşlerim Elizabeth ve.. "derken camdan içeri süpürgeyle bir çocuk girdi. Yere düşmenin etkisiyle afallamış gibi duruyordu. Fakat Dora'nın bundan çok ilgisini Stuart isimli profesörün yani gece rüyasına giren Aritmansi profesörünün kardeşi olması çekmişti. Başını iki yana sallamakla yetindi. Sonra profesör devam etti:
Ve en haylaz kardeşim Craig..Yani biraz önce camdan sınıfa giren kişi..Ama birdahakine kapıdan girmeyi deniyeceksin değil mi küçük böcek ? "dedi. Craig isimli çocuğa sarılmayı bırakıp devam etti"
- Ben diğer profesörlerinize pek benzemem..Hatta sizin yaşlarınızdayken okulun en yaramaz kızı bendim..Bazen mezun olduğuma sevindiklerini bile düşünüyorum..Her türlü yaramazlığınıza göz yumarım ama saygısızlığa vurmadığı taktirde..Hatta sizinle diğer profesörlere tuzaklar hazırlarız veya eğlenceli bir sürü şeyler yapabiliriz.. Bana lütfen Profesör veya Bayan Archman diye hitap etmeyin.. Adımı demin belirttim..İsterseniz yani Nemesis uzun gelirse Isy'de diyebilirsiniz.. Sizden tek isteğim arkadaşlarınızla ve benimle saygılı bir şekilde konuşup şakalaşmanız.. Böyle göründüğüme bakmayın sinirlendiğimde çok çekilmez biri haline dönebiliyorum.. Craig biliyor..Onun haricinde eğer istemezseniz ödevleri yapmak zorunda değilsiniz..Ödevleri yapmayanlardan puan kırılmayacak..Eğer binanıza puan kazandırmak istiyorsanız yapabilirsiniz ödevleri..
Bugün öyle mitolojiyle ilgili çok derin şeylere girmeyeceğim..İlk ben kendimi anlattım..Sıra sizlerde..Hepinizin önünde kağıtlar var..Oraya anlatmaya başlayabilirsiniz..Böylece bende sizi tanımış olurum.. " diyerek kağıtları dağıttı. Dora kendi ile ilgili herşeyi yazmaya başladı."
Adım Jacqueline Dora Belcqua. Slytherindeyim. Bir ikizim var. Serah. Ama şuan burda yok sanırım.Çünkü bileğini incitti. HAstane kanadında. Bunun dışında annem Nelly Belcqua ve babam Thomas Belcqua. Pek çalışkan olmasam da elimden geleni yapacağım" yazıp bitirdi. Profesör bir süre sınıfı süzdükten sonra kağıtları toplatyıp
"- Evet hazırsanız size kısaca bu mitolojinin ne olduğunu anlatayım..Birde sonra küçük bir öykü ile dersimizi bitiririz..
Mitoloji bir din veya bir halkın kültüründe tanrılar, kahramanlar, evren ve insanın yaratılışına dair tüm sözlü ve yazılı efsane birikiminin ve bu efsanelerin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayıp, inceleyen ve sınıflandıran bilim dalının adıdır.Bu fazla karışık oldu sanırım..Yani genelde gerçek dışı yada abartılı bir şekilde anlatılan efsaneler diyelim..Binlerce türlü mitoloji ama bir sürü..Tüm ülkelerin kendilerine has bir mitolojileri veya destanları var..Okadar çokki bu 7 sene içinde bile hepsini göremeyeceğiz..İlk olarak en bilindik olan Yunan Mitolojisinden başlayacağım..Anlatıcağım hikayede taa Yunan mitolojisinin başı olucak..Diğer desimizde daha detaya gireriz.. Evren oluştuktan sonra, onun üstünde yaşayacak ve ömür sürdürecekleri meydana getirmek gerekiyordu. Bunun için Gaia yani yer kendi oğlu Uranos yani gök ile birlikte Titanlar yarattı. Altısı dişi altısı erkek olmak üzere oniki tane olan Titanlar şunlardır; Okeanos, Koios, Hyperion, İapetos, Kronos, Theia, Rhea, Mnemosyne, Phebe, Tethys, Themis.
Uranos ile Gaia, bundan sonra Kylops'ları dünyaya getirdiler. Tanrılara benzeyen ancak alınlarının ortasında tek gözleri bulunan Kylops'lar şunlardır; Brontes, Steropes, Arges.
Bunlardan başka omuzlarından bükülmez yüzer kolları sallanan ve sırtlarına ellişer baş dizilmiş olan; Kottos, Briareos, Gyges adındaki devler dünyaya geldi. Bunlara Hekatonehires yada Centimanes derler.
Uranos tuhaf bir biçimde çocuklarından korkuyor, doğdukça onları yerin derinliklerine atıyor, oraya hapsediyordu. Bu harekete Gaia çok kızdı ve ondan yaptıklarının öcünü almaya karar verdi. Göğsünden parlak çeliği çıkararak onunla keskin bir tırpan yaptı, sonra çocuklarına planlarını anlattı.
Ama çocukları bu plandan korktular, yalnız en son doğan oğlu Kronos annesine yardım edeceğini söyledi. Akşam olunca Uranos, Gaia'yı görmeye geldi. Konuştular biraz vakit geçirdiler; sonra yattılar. Hiç bir şeyden şüphelenmeyen Uranos, derin bir uykuya dalınca, Kronos geldi ve tırpanla babasını hiç acımadan biçip, vücudunun kanlı parçalarını denize attı. Babasına ilk tırpanı attığı zaman açılan büyük yaralardan sızan siyah kan damlaları yere damlayınca yenilmez Erinyes "Hiddet"ler, korkunç Geants "Dev" ler ve Meliades perileri doğdular. Dalgaların üstünde çalkalanan et parçalarına gelince; onlarda beyaz köpüklere dönüştüler. Sonra kanlı et parçalarının meydana getirdiği bu beyaz köpükten genç ve güzel bir tanrıça olan Aphrodite doğdu. Onu dalgalar bir sedef kabuğu içersinde çiçeklerle süsleyerek Kıbrıs adasına götürdüler " diyerek sözlerini bitirdi.Aslında dikkat çekici ve zevkli bir dersti. Şaşırır gibi gözlerini açmıştı Dora. Sonra gülümsedi. Profesör "-
Neyse çocuklar bu derslik bu kadar yeter..Hadi gidin çıkın bahçede tepişin..Birşeye ihtiyacınız olursa yada bir sorununuz..Her konuda bana gelebilirsiniz..Odamda olacağım..Hadi hala oturuyorsunuz..Kalkın kalkın..Dersimiz bitmiştir.. "diye ekledi. Gerçekten sevecen ve iyi kalpli biriydi. Kardeşi Aritmansi profesörüne benzediğini söyleyemeyecekti. En azından şimdilik. Gülümseyerek eşyalarını topladı ve sınıftan çıktı.
Not: Ders Rp'sidir..Hoşunuza gitmesse bir tane daha atabilirim..