Helen Beatrice Tyler 3. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 93 Yaş : 30 Nerden? : Floransa/ İtalya Savaş Tarafım : Zümrüdüanka yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 13 Asam : Cesaretin Gücü Kan Saflığı : Safkan En Belirgin Özelliği : Yardım severliği Kayıt tarihi : 28/05/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (80/100)
| Konu: Sıradan Bir Gün Salı Eyl. 02, 2008 2:58 pm | |
| Helen sıkılmıştı. Bütün sabahını ders çalışmakla geçirmişti. Tüy kalemini tutan parmakları mürekkep lekesi olmuştu ve hiç güzel gözükmüyorlardı. Kol saatine bakmak için elini kaldırdı ama bileği boştu.
'' Tabi ya saatin pilleri bitti. ''
Kendi kendine söylenmeyi bırakıp kitap raflarından ve kitaplardan kalan boşluğa yerleştirilmiş saate doğru döndürdü başını. Saatin ikiye geldiğini görünce hiç şaşırmadı. Bayağıdır burda olduğunu ağrıyan gözleri ve kalem tutmaktan uyuşmuş bileği belli ediyordu. Masasına yayılmış olan kitaplarını toparladı. Ardındanda kurumuşmu diye mürekkeplerini kontrol edip parşomenlerini rulo yaptı. Eşyalarını çantasına yerleştirip masadan kalktı ve lavoboya yürüdü. Yüzünü yıkayıp kendine gelmek istiyordu. Ardındanda Hogsmade'te vakit geçirebilirdi.
Lavoboda kendine baktığında gözlerin kitap okumaktan kanlandığını gördü. Böyle giderse kısa zamanda gözlük takmak zorunda kalacağı kesin gibiydi. Ama yüzüne çarptığı bir kaç avuç soğuk su canlanmasına yetmişti. Odasına gitti ve üzerine güzel bir şeyler giyindi.
Haftasonları Hogsmade gerçekten çok kalabalıklaşıyordu. Bütün büyücüler burda toplanmış gibiydi. Kalabalık insanı bunaltıyordu. Başı dönmeye başlamıştı. yüz metre ilerisinde yanıp sönen ışıklarıyla çay dükkanı kendisini çağrıyor gibi gelmişti birden. Adımlarını sıklaştırdı ve kendini kapıdan içeri attı. İçerisi ferahtı ve çaydanlıklardan yükselen çay buharı ve çıkan sesler insanı rahatlatıyordu. Pencerenin kenarındaki masalardan birine yanaştı ve oturdu. Yanındaki sandalyeyede aldığı bir kaç parça eşyanın paketlerini koydu. Epey gezmişti anlaşılan oturmasıyla farketti ancak bacaklarının ağırdığını. Dalgın dalgın dizini ovuştururken yanına güler yüzlü bir kız yaklaştı ve siparişini sordu. Bu soruyla biraz irkilmesine karşın hemen toparlandı Helen içinden
'' Gerçekten bayağı yorulmuş olmalıyım '' diye geçirdi.
Burnuna gelen böğürtlen kokusunu içine çekerek gülümsedi.
'' Bir bardak böğürtlen çayı alabilirmiyim. Kokusu çok hoş geliyor sanırım daha yeni demlenmiş. ''
Kız çayını getirmek için uzaklaşınca Helen dışardaki kalabalığı seyretmeye başladı. Ordan oraya koşuşturan ve büyücü cüppelerini savuran büyücüler ve onların arasına dağılmış Hogwarts öğrencileri. Birden o kalabalıktan kurtulduğu için sevindi ve getirilen böğürtlenli çayından büyük bir yudum aldı. | |
|