Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bessié April Jacoline

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Bessié April Jacoline
Muggle
Bessié April Jacoline


Kadın
Mesaj Sayısı : 3
Yaş : 29
Nerden? : Fransa...Paris'ten...
Savaş Tarafım : Savaş Kötü Birşeydir...ama savaşın olmadığı yerde barış olmaz onun için Dumbledore'un Ordusu
Yaşım(Rp\'de) : 16
Asam : Veela Saçı Asa
Kan Saflığı : Veéla
En Belirgin Özelliği : Çok İyi Sesim ve Dansım
Ruh haliniz : Bessié April Jacoline Dansrr61ul2vx5
Kayıt tarihi : 25/04/09

Bessié April Jacoline Empty
MesajKonu: Bessié April Jacoline   Bessié April Jacoline Icon_minitimeC.tesi Nis. 25, 2009 5:21 pm

Odanın içindeki ayak sesleri belki de saatlerdir farklı ritimlerle duyuluyordu. Zihni Micheal'ın hatırlamasını istediği geçmişteki güzel anılar yerine en taze ve en acı veren anıları canlandırmayı tercih ediyordu. Kendi kendine işkence etmekten zevk alan bir zihin. Ama bu zihnin sahibi artık Clem'i hatırlamak istemiyordu, eğer hatırlayacaksa bu anılar sadece mutlu olanlar olmalıydı. Tabi sahibine itaat etmeyen zihin kötüleri su yüzüne çıkarmaktan zevk alıyordu. ''Biz diye birşey yok! Hiçbir zaman olmadı, olamadı.'' Saatlerdir tekrar ediyordu bunları, bazen bağırarak bazen ise sessiz ama derinden. Belki de acıyı hatırlamak, gerçeği de farkına varmak için tek çareydi. Ama kadar söylerse söylesin reddetmeye devam edecekti. Koyu gri duvarların arasında bağıra bağıra inkar ediyordu, sanki o duyacakmış gibi. ''Biz vardı Clem! Kahretsin! Biz diye birşey vardı!'' Belki de yoktu ama Micheal henüz bunun farkına varamıyordu, ona olan sevgisinin bunu farketmenin önüne geçtiği belliydi. Yatağının üstüne oturdu ve etrafa saçılmış olan fotoğraflara baktı. Resimlerin ruhunda yarattığı hüzünle birleşen kızgınlık merdivenlerde duyduğu ayak sesiyle arttı. ''Yemeğe gelmeyeceğimi daha kaç kere söyleyeceğim.'' Ayak sesleri Micheal'ın bağırışlarıyla durdu ama sonra devam etti ve kapının önündeyken tekrar durdu. Hafifçe açılan kapının ardından annesinin solgun yüzü gözüktü. ''Oğlum belki ko...'' Annesi darmadağınık odayı ve yere saçılmış fotoğrafları görünce cümlesini tamamlayamadı. Yere eğilip bir fotoğrafı alırken Micheal ona kırmızı vazoyu fırlatmamak için kendini zor tutuyordu. ''Bu fotoğrafı hatırlıyorum. Clem ile yazlıkta çekinmiştiniz değil mi? Sen bu sene mezun olduğuna göre onun bir iki senesi kaldı. Onu hep çok beğenmişimdir. Sen ne düşü...'' Micheal bu sohbete daha fazla dayanamadı ve annesinin sözünü yarıda kesip fotoğrafı elinden aldı. ''Anne git burdan! Anlıyor musun? Git!'' Kadın sadece kırgın bir surat ifadesiyle odadan çıktı. Micheal arkasında kapıyı kapattı ve sinirle duvara vazoyu fırlattı. ütün bu sinir, bütün bu duyguları dindirmenin tek yolu Clem'le konuşmaktı. Sakin ve anlaşılır bir şekilde. Tabi onun tavrı buna şiddetle izin vermeyecekti. Bu durumda bir mektup iyi olabilirdi. Masasına oturdu ve bir kağıt çıkarttı. Bu dağınıklıkta kalemi bulmak için biraz uğraştıktan sonra duygularını kağıda aktardı.

''Sevgili Clementine
Umarım yazımdan tanıyıp mektubu yırtmamışsındır. İnan bana seninle konuşmaya çok ihtiyacım var ve senin de benden bir açıklamaya ihtiyacın olduğunu düşünüyorum.
Sana olan aşkımın boyutlarını tartışmayacağım bu mektupta çünkü birbirimize karşı hissettiklerimizi ikimiz de gayet iyi biliyoruz sanırım. Asıl önemli olan hislerimizi yaşamamıza engel olan şey, yani taraflarımız.
Tercihler yargılanmamalıdır Clem. Bunu hep söylemez miydin? Ben senin tercihini yargılamıyorum çünkü benim sevgim sana, senin tarafına değil. Aydınlığa duyduğum nefret ile sana duyduğum aşk ile aynı yere koyma. İkisi hiçbir zaman yanyana getirip birlikte düşünmeyeceğim şeyler.
Lütfen karşılıklı olarak düzgünce konuşalım.
Seni çok seviyorum... Tıpkı senin beni sevdiğin gibi.
Ben kendimi seninle birleşip BİZ olduğumuz için seviyorum.
Cevabını bekliyorum.
Hoşçakal.''


Kağıdı yavaşça katladı ve çekmeceden çıkarttığı zarfın içine koydu. Üstüne sadece Clementine yazdı ve zarfın ağzını kapattı. Duygularını kağıda dökmek bile biraz rahatlatmıştı Micheal'ı. Ayağına birşeylerin batmamasına dikkat ederek odasından çıktı ve salona indi. Uzun masada her akşam olduğu gibi iş ile ilgili şeyler anlatan, bir yandan da ateş viskisini yudumlayan babası ve onu dinleyen annesi vardı. Annesi sert içkilere dayanamazdı, bu yüzden şu anki gibi şarap içerdi. Micheal kendisine gülümseyen annesine başıyla selam verdi ve ardından tabakları toparlayan hizmetçi kızı durdurdu. ''Adres Black Malikanesi. Çabuk ol.'' Kız boş eliyle mektubu aldı ve kafasını salladı. Micheal glümseyerek annesinin yanına gitti ve yanağına bir öpücük kondurdu. Ardından mavi taşlarla işlenmiş cam dolaptan ateş viskisini çıkarttı ve kendisi için bir bardağa koydu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bessié April Jacoline
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: |>Kimlik&Karakter :: Kimlik&Karakter :: Rp Gücü Belirleme-
Buraya geçin: