Leona L. Daly Muggle
Mesaj Sayısı : 124 Yaş : 38 Nerden? : Newcastle Rp Sevgilim : yanlızlığın habercisi...Belki... Savaş Tarafım : Neyaşam Neölüm;) Yaşım(Rp\'de) : 25 Asam : ~Karanlığın Çağrısı~ Kan Saflığı : Safkan En Belirgin Özelliği : Dağınık Kayıt tarihi : 22/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (50/100) Rp Gücü: (2/100)
| Konu: Beauxbatons~1.Sınıf~1.Ders~19-28Mayıs(offline) Paz Mayıs 18, 2008 3:00 pm | |
| Beauxbatons
Leona Beauxbatons’ taki odasında çoktan kalmıştı bugün halledeceği çok işi vardı. Üç okula birden derse gidiyordu. Bu elbette çok yorucu olacaktı ama üç okul arasında ulaşım çok kolay olacaktı. Üç okulun seçmeli dersiydi Zihinbend ama öğrenciler tarafından büyük ilgi görüyordu. Leona bu durumdan oldukça hoşnuttu.
İlk dersi için en sevdiği uzun belini saran yeşil tonlarında bir elbise giymişti. Bu Leona’nın koyu yeşil, ela gözlerini iyice ortaya çıkarıyordu. Leona üzerine cüppe giymekten vazgeçmişti. Asasını alıp odasından günün her şeyine hazır bir şekilde ayrıldı. Okul çok kalabalık gözüküyordu. Kristal Salon oldukça kalabalıktı. Herkes derslerin özlemiyle yanıyor gibiydi. Bu Leona’ya göre hiç olmamıştı ama ders vereceği için şimdi meraklıydı. Derslere girmemelik etmezdi ama çokta istekli olmamıştı. Hep en arka sıraları tercih ederdi.
Leona kahvaltısını öğrencileri incelemekten iyi yapamamıştı. Profesörlerin masasında oturup ta onları izlemek çok farklı geliyordu. O da salonun sağında kalan köşeyi tercih ederdi. Oraya bakarken gözleri dalmış ve eski günleri aklına gelmişti.
Kahvaltıdan herkes toplanınca öğleden sonra olan dersi için yine odasına dönmüştü. Öğlene kadar yapacağı çok iş bulabilirdi. Ertesi gün Hogwarts ve diğer günde Durmstrang ‘ta dersi vardı. Oraya giderken götüreceklerini çoktan hazırlamıştı. Fazla bir şeye de ihtiyacı yoktu. Asası bu ders için yeterliydi.
Öğlen gelmiş ve sınıfa gitmek için odasından ayrıldığında tüm öğrenciler öğleden sonra başlayan dersler için koridorları doldurmuşlardı. Yavaş yavaş yürüyerek ve öğrencilerin konuşmalarına kulak misafiri olarak sınıfa ulaşmıştı. Sınıftan sesler yükseldiğini duyunca dolu olduğunu anladı. Kapıyı hızlıca aralayıp içeri girdi ev kapıyı örttü. Sınıf Zihinbend dersini merak edenlerle doluydu. Leona;
“ Sihirli Günler “ diyerek kürsüye doğru ilerledi. Kürsüye çıkıp masanın arkasına geçip sözlerine başlamadan önce hepsini inceledi. Gözlerindeki ışık oldukça fazlaydı. İlk derslerinde Leona da öylemiydi…
“ İlk Zihinbend dersinize hoş geldiniz. Ben Leona Lara Daly “ dedi. Sınıftan ses çıkmıyordu. Birkaç ders sonra böyle duracaklarından pek emin değildi. Ciddi bir tavırla devam etti.
“ Dersimi uygulamalı olarak işlemeyi düşünüyorum. Ama bu derste sadece tanışacağız ve zihinbend hakkında genel bilgi vereceğim. İkinci derste zihnimizi kapamayı öğrenmeye çalışacağız ve sene sonuna kadar ilerletebildiğimiz yere kadar ilerleteceğiz. “ dedi. Bir çocuğun onu görebilmek için sırasından boynunu uzattığını gördü. Arkada kaldığını anlayan Leona kürsüde bulunan masanın önüne geçerek masanın üzerine oturarak, bacak bacak üstüne attı. Uzun eteğinin uçlarını düzelterek tekrar sınıfa baktı.
“ Eminim bu dersi seçen herkes zihinbendin ne olduğunu bilmektedir. Zihinbendin amacı özünde kendinizi düşmandan korumaktır. Genel olarak ise; Zihni, sihirli müdahale ya da etkiye karşı mühürlemedir. Eğer birinin zihnine girmek istiyorsak Occlumency büyüsünü kullanırız. Kendi zihninin sihir yoluyla başkası tarafından okunması veya ele geçirilmesini önleyebilenlere ise Zihinbendar ya da zihnefend denmektedir. Ben çoğunlukla Zihinbendar kelimesini kullanıyorum. Bir, iki ve üçüncü sınıfta sadece zihnimizi kapamayı öğreneceğiz. Diğer sınıflara geldiğiniz de, başkalarının zihnini de okumayı öğreneceğiz. Tabi bunu her öğrenci başaramayacaktır. Yıllar ilerledikçe sayımız yavaş yavaş azalacak.“ dedi. Öğrenciler bu cümlelerden dersin zorluluğunu anladıklarından emindi. Yüzlerindeki ilgi bir anda farklılaşmıştı. Leona umutsuzluğa kapıldıklarından emindi. Akıllarında ‘Acaba hangi sınıfa kadar okuyacağım.’ sorusu oluştuğunun farkındaydı. Leona ayağa kalkarak kürsüden indi ve sınıfta dolaşarak;
“ Dersimiz hakkında genel bilgi verdiğime göre; şimdi sizleri tanıma sırası geldi. Kendinizi tanıtırken ders işleyişinden memnun olup olmadığınızı söylerseniz iyi olur. “ dedi ve sıranın başındaki öğrenciye doğru;
“ Sen başlayabilirsin.” dedi. Öğrenci kendini tanıttıktan sonra sıra yavaş yavaş diğerlerine geçmişti. Leona isimler konusunda iyi olmasa da gördüğü bir yüzü asla unutmazdı. Bu yüzden yüzlerine dikkatlice bakıyordu. Öğrenciler dersin işleyişinden memnun gibiydiler. Leona bu durum yüzünden oldukça gurur duydu. Herkesi tayınca;
“ Hepinizi tanıdığıma memnun oldum. Kütüphanede zihinbend ile ilgili çok kitap var isteyen yararlanabilir. Şimdi çıkabilirsiniz. “ dedi ve masada bir şeyi olup olmadığına baktı. Yok, olduğundan emin olunca birkaç öğrenciden sonra oda sınıfı terk etti. Yeşil ormana doğru yürüyüş yapmayı planlamıştı. | |
|
Paul Walker Admin/Durmstrang Okulu Müdürü/Düello Sanatları Profesörü
Mesaj Sayısı : 4137 Yaş : 33 Nerden? : Londra Rp Sevgilim : Keira Knightley Savaş Tarafım : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 25 Asam : Hipogrif Pençesi Kan Saflığı : Melez En Belirgin Özelliği : Aşırı İyimserimdir Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 18/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (100/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: Beauxbatons~1.Sınıf~1.Ders~19-28Mayıs(offline) Ptsi Mayıs 19, 2008 9:08 am | |
| Out : Ronun yaptığı bu RP nin başı bana çok tanıdık geldi . Eğer çalıntıysa vay haline Ron .... Cevap yazma .... | |
|
Ivy Alicia Demonio Beauxbatons/Snorlwolf 7.Sınıf Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 98 Yaş : 34 Rp Sevgilim : olmak isteyen yok mu????????? Savaş Tarafım : Sır Yaşım(Rp\'de) : 17 Asam : Aslan Yüreği Kan Saflığı : Safkan En Belirgin Özelliği : uyuşuk Kayıt tarihi : 24/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: Beauxbatons~1.Sınıf~1.Ders~19-28Mayıs(offline) Ptsi Mayıs 19, 2008 3:03 pm | |
| Alicia bütün gece uyuyamamıştı. Tüm gece yatağında kıvranmış durmuş. Uyuyamayacağını anladığı an bitmek üzere olan mum başucunda yakarak kitap okumuştu. Kimse ışıktan rahatsız olmamışlar mışıl mışıl uyumuşlardı.
Alicia herkes hazırlanıp kahvaltı için Kristal Salon’ a indiğinde kitabını kapatıp oda hazırlanmaya başlamıştı. Alicia üniformasının üzerine cüppesini giyerek salona inmişti. Saçlarını tepesinde topuz yapmıştı. Topuz onun yüzünü ve gözlerini daha çok ortaya çıkarıyor. Kahvaltısını kimse ile konuşmadan yemişti. Gözleri aralıksız okuduğu kitap yüzünden ağrıyordu. Zihinbend dersi öğleden sonraydı. Yanında getirdiği kitabı sofra toplandıktan sonra Kristal salonda okumaya devam etti. Kitapları sevdiğine şükrediyordu. Yoksa koskoca okulda yalnızlıktan bunalabilirdi. Öğlene kadar orda kitapla hoş vakit geçirmiş ve kendini kitaba kaptırmıştı. Bir süre sonra etraftan kendini soyutluyor. Sadece kitapta kurulan hayatın içinde buluyordu kendini…
Alicia Kristal Salon’dan çıkıp dersliğe vardığında profesörü bekleyen birkaç öğrenci dışında sınıf boştu. Kendine profesörü iyi görebileceği bir yere oturdu. Bu dersle çok ilgileniyordu. İnsanların zihnine girmek en çok istediği şeydi. Tabi önce onları engellemeyi öğrenmeliydi. Engellemek daha avantajlı gibi geliyordu. Profesörü beklemekten sıkılmak üzereyken, sınıf dolmuş ve profesörde gelmişti. Profesörün gözleri ile uyumlu bir elbise giymişti. Ciddi birine benzeyen kadın kendini Leona Lara Daly diye tanıtmıştı. Sınıfın sessizliği kadının sesinin yankılanmasına neden oluyordu. Profesör;
“ Dersimi uygulamalı olarak işlemeyi düşünüyorum. Ama bu derste sadece tanışacağız ve zihinbend hakkında genel bilgi vereceğim. İkinci derste zihnimizi kapamayı öğrenmeye çalışacağız ve sene sonuna kadar ilerletebildiğimiz yere kadar ilerleteceğiz.” dedi. Profesör masanın arkasından kalkıp üstüne oturmuştu. Edalı birine benziyordu. Profesörün ses tonu insanda değişik duygular uyandırıyor ve gözleri herkesi tarıyordu. Sınıftakilere pür dikkat ona bakıyorlardı. Kimse kimse ile konuşmadan ders geçiyordu. Bu biraz ilginç gelmişti. Herkes bunu başarmayı çok istiyor olmalıydı. Profesör;
“ Eminim bu dersi seçen herkes zihinbendin ne olduğunu bilmektedir. Zihinbendin amacı özünde kendinizi düşmandan korumaktır. Genel olarak ise; Zihni, sihirli müdahale ya da etkiye karşı mühürlemedir. Eğer birinin zihnine girmek istiyorsak Occlumency büyüsünü kullanırız. Kendi zihninin sihir yoluyla başkası tarafından okunması veya ele geçirilmesini önleyebilenlere ise Zihinbendar ya da zihnefend denmektedir. Ben çoğunlukla Zihinbendar kelimesini kullanıyorum. Bir, iki ve üçüncü sınıfta sadece zihnimizi kapamayı öğreneceğiz. Diğer sınıflara geldiğiniz de, başkalarının zihnini de okumayı öğreneceğiz. Tabi bunu her öğrenci başaramayacaktır. Yıllar ilerledikçe sayımız yavaş yavaş azalacak.” dedi. Zor bir ders olduğu belliydi. Bu cümleler ile sınıf biraz olsun kıpırdandı. Sayılar sınıflar atlandıkça azalacağına göre bunun için çok çalışması gerektiğine karar verdi. Alicia karşısında duran kadının düşüncelerini okuyup okumadığını çok merak ediyordu. Bu çok farklı bir şey olmalıydı. Profesör;
“ Dersimiz hakkında genel bilgi verdiğime göre; şimdi sizleri tanıma sırası geldi. Kendinizi tanıtırken ders işleyişinden memnun olup olmadığınızı söylerseniz iyi olur.” dedi. Sonra birine kendini tanıtması için başlamasını söylemişti. Artarda öğrenciler kalkmaya başladı. Artık Ivy bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. Her derste kendilerini tanıtmak çok anlamsız geliyordu. Ama profesörlerin onları tanıması için buna ihtiyacı vardı. Alicia ‘ya sıra geldiğinde eliyle cüppesini düzelterek ayağa kalktı. Profesörün gözlerine bakarak;
“ Ben Ivy Alicia Demonio, Zihinbend dersini uygulamalı işlemekten başka çare göremiyorum. Çünkü bu sadece yaparak ulaşılabilecek bir sonuçtur.” dedi ve yine cüppesinin eteklerini tutarak oturmuştu. Oturmadan önce profesörü başıyla selamlayarak izinde almıştı. Ondan sonra birkaç öğrenci daha kendini tanıtmıştı. Zamanın nasıl geçtiğini sıkıldığı halde anlamamıştı. Herkes bitince profesör;
“ Hepinizi tanıdığıma memnun oldum. Kütüphanede zihinbend ile ilgili çok kitap var isteyen yararlanabilir. Şimdi çıkabilirsiniz.” dedi. Profesör birkaç dakika sonrada sınıftan ayrılmıştı. Ivy sınıfın terk edilmesini bekledi. Elinde sabahtan beri okuduğu kitapla birkaç kişiden önce çıktı. Akşam yemeğine kadar yapacak bir şeyi yoktu. Yatakhaneye gitmek yerine koridorlarda biraz gezinip okulda yeni yerler keşfedebilirdi. | |
|