Göl Kenarı

Konu: Göl Kenarı Ptsi Nis. 21, 2008 5:47 pm

Rp in..

Konu: Geri: Göl Kenarı Çarş. Nis. 23, 2008 6:45 pm

Paul , okulda odasında oturuyor bir yandan da yeni atandığı bu okulda yapmak istediği şeyleri düşünüyordu . Tam şu sıralar güneş etkisini biraz olsun azlatmış ; hafif bir rüzgar esmeye başlamıştı . Odasının penceresinden gelen rüzgarla Paul kendisini biraz daha rahat hissetmeye başlamıştı . Tam o sırada esen rüzgarla burnuna gelen kokuyla kalp atışları hızlanıverdi . Bu koku ona burnunda tüten sevgilisini anımsatmıştı . Aklındaki bütün düşünceler siliniverdi o an . Aklındaki tek şey ve tek yapmak istediği hemen şimdi gidip sevgilisini görmekti .

Paul hemen seyahat pelerini üzerine geçirip cisimlenmek için Durmstrang arazisinin dışına çıktı . Burada da tıpki Hogwarts'daki gibi koruyucu büyüler vardı . Aslında Hogwarts'a gitmek için can atıyordu Paul . Sevgilisinin orda müdür olması büyük şanstı onun için . Hemen gitmek istediği yere odaklandı . Hogwarts ... Hogwarts ... O iğrenç sıkışma hissini yaşayıp gözlerini açtığında , tam istediği yerde yani Hogwarts şatosunun kapısının önündeydi . Hemen bir kaç büyü mırıldanıp ihtişamlı kapının ardına kadar açılmasını sağladı . Hogwarts arazisi bütün güzelliğiyle karşısında duruyordu işte .

Birkaç dakka şatoya doğru bakıp oranın havasını içine çekti Paul . Sonra hızlı adımlarla aklındaki yere yani göl kenarına gitmeye başladı . Oraya geldiğinde gölü güzelliğinden hiçbirşey kaybetmemiş şekilde karşısında buldu . Tek eksiği bu güzelliği taçlandıracak olan sevgilisiydi . Paul hemen asasını havaya kaldırım sevgilisine haber göndermek için cismani bir patronus yarattı . Şimdi yapılacak tek şey sevgilisinin gelmesini beklerken gölün muhteşem manzarasını seyretmekti .

Konu: Geri: Göl Kenarı Çarş. Nis. 23, 2008 6:56 pm

Keira Paul ile buluşmak için göle gidecekti. Üzerinde beyaz bir elbise ve ince bir bolero vardı. Altın sarısı uzun saçları da güneşte parlıyordu. Yüzünde ten rengine uygun şeftali tonlarında hafif bir makyaj vardı.Gayet güzel ve alımlı görünüyordu. Hazırlanması bitince odasından çıktı ve göle doğru yol almaya başladı. Keira Paul’ün onunla neden konuşmak istediğini çok merak ediyordu. Özlemiş olabilirdi ama konuşurlarken sesi her zamankinden de mutlu ve heyecanlı geliyordu. Bu Keira’yı daha da çok meraka sokuyordu. Gölün kenarına gelmişti. Meraklı gözlerle Paul’ü aramaya başladı. Paul gölün tam kenarındaki Paul’ü gördü Keira. Saçlarını düzelterek onun yanına gitti.

“Ben geldim..”

Konu: Geri: Göl Kenarı Perş. Nis. 24, 2008 2:36 pm

Paul gölün güzelliğine dalmış gitmişti . Aslında bu güzelliğin içinde bile Keira'yı düşünüyordu . Onunla tanışalı yaklaşık bir yıl olmuştu . Ama daha dün gibiydi . Paul'ün hayatında yaşadığı en şanslı gündü o . O günden sonra hayatı değişmiş yaşama farklı bakmaya başlamıştı . Sanki hayatına bir güzellik bir cıvıltı gelmişti . Artık bu ilişkiyi bir adım daha ileri götürmenin zamanının geldiğini düşünüyordu Paul . Bu ilişki bunu hakediyordu . Bunun için gerekli herşey ortadaydı işte . Birbirini seven iki yürek ve aralarında duyguların en güzel olanı olan aşk ....

Birkaç dakka sonra bir ses çalındı Paul'un kulağına . Anında kafasındaki bütün düşünceler silindi . Gölden gözlerini çevrip arkasını döndüğünde ilk günkü gibi çarmaya başladı Paul'ün kalbi . işte karşısında sevdiği kadın duruyordu . Başka ne isteyebilirdi ki .

Hoşbulduk canım . Seni çok özledim .

Paul bunları kalbinin derinliklerinden gelen en içten duygularla söylemişti . Sonra dayanamayıp biraz ilerleyerek ona sarılıverdi . Şimdi biraz olsun duygularını bastırabiliyordu işte . Ona sarılmak kokusunu içine çekmek onu rahatlatıvermişti .

Konu: Geri: Göl Kenarı Perş. Nis. 24, 2008 2:55 pm

Keira'nın beklemediği bi anda Paul ona sarılmıştı.. Belli ki onu gerçekten çok özlemişti.. Paul Keira'nın en çok değer verdiği, en çok sevdiği insandı.. Sevginin, aşkın ne demek olduğunu Paul öğretmişti Keira'ya.. Keira Paul'den önce olan ilişkilerinde böylesine mutlu olmamıştı.. Paul'e sahip olduğu için dünyanın en şanslı insanıydı Keira.. Ona sarıldığı, onu öptüğü zaman kendini başka bi dünyada buluyordu Keira, tıpkı şimdi olduğu gibi..

Bunları hissettikten sonra Paul'ün yanağına küçük bi öpücük kondurdu ve

"Bende seni çok özledim canım.. Günlerden beri aklımdan çıkmıyorsun.. Sensiz hiçbir şeyin anlamı olmuyor..."

dedi.. Söylediklerini gerçekten yaşıyordu.. Keira Paul'ün yanında kendini hiç olmadığı kadar mutlu ve güvende hissediyordu.. O olmadığı zamanda bi kadar boşlukta...

Konu: Geri: Göl Kenarı Perş. Nis. 24, 2008 3:13 pm

Paul bir süre öylece Keira'ya sarılmış vaziyette kaldı . Sarıldıkça içindeki sevgi daha da büyüyordu sanki . Bir yandan da kafasında oluşturduğu düşünceler daha da netleşmeye başlıyordu . Artık bunu yapmanın tam zamanıydı . Artık dayanamıyordu çünkü ...

Yavaşça ve istemeyerek sevgilisinin omzundan kendini çekti Paul . Ama hala elleri omuzlarındaydı . Bir süre onun güzel gözlerine bıraktı kendisini . Birkaç dakka sonra ise Keira seni gerçekten çok seviyorum . Sana karşı duygularım inan anlatamayacağım kadar güçlü . Artık bunu söylemem için kalbime direnemeyeceğim galiba . BENİMLE EVLENİRMİSİN !! Paul hala gözlerini sevgilisinin gözlerinden ayırmamıştı . Zaten ayırmasıda öyle kolay değildi .

Konu: Geri: Göl Kenarı Perş. Nis. 24, 2008 3:36 pm

Keira bunları duyduğuna inanamamıştı.. Paul ona evlenme teklifi etmişti.. Keira kendinde değildi.. O kadar mutluydu ki kendini bulutlarda hissediyordu resmen.. Kendine gelmeye çalışırken gözleri Paul'e dönmüştü.. Paul'ün masmavi gözlerinden adeta mutluluk fışkırıyordu.. Bunu görmemesi için kör olması gerekiyordu.. Cesaretini topladı ve konuşmaya başladı

"Evet!.."

Konuşması bittikten sonra Paul'e sıkıca sarıldı..Hayatı boyunca bu kadar mutlu olduğunu hatırlamıyordu..