Hermione Granger 5. Sınıf Gryffindor Öğrencisi
Mesaj Sayısı : 1175 Yaş : 33 Nerden? : Olmak istediğim yerin az uzağından... Rp Sevgilim : •●◦Jack Sparrow◦●• Biri var ki.. O kendini biliyo[R] Savaş Tarafım : Samimi olmayı vaad edebilirim, tarafsız olmayı AsLa! ---> -Dumbledore's Army- Yaşım(Rp\'de) : 15 [aslı=16,5] Asam : ~Kalp Çakrası~ Kan Saflığı : Muggle doğumlu~ En Belirgin Özelliği : cesur Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 24/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (10/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: ~Hermione Granger~ C.tesi Haz. 14, 2008 12:23 am | |
| Ad: Hermione Soyad: Granger Bina: GRYFFİNDOR Okul: HOGWART Kaçıncı sınıfı istiyorum neden?: 7. sınıf, 7. sınıfa layıksam biran önce mezun olup bunu halka hizmet için kullanmalıyım diye düşünüyorum :P RP :
Gün ışığı odayı dolduruyordu. Güneşim odada yavaşça ilerlerken ilk önce perdenin önündeki çalışma odasını, dört direkli yatağı ardından kabarık kahverengi saçları yastığına dökülmüş, yorganı ayaklarına dolanmış yatan Hermione'nin yüzünde gezindi. Hermione günışığının gözüne zorla girmesine daha fazla karşı koyamayarak oflaya poflaya gözlerini açtı. "Ya, kim açtı perdeleri?" derken sesi uyku mahmurluğuyla kısık çıktı. Kafasını yataktan çıkarıp etrafına bakındı. Yatakhanedeki tüm kızlar mışıl mışıl uyuyordu. "Aman ne güzel, biri gelip perdemi açıyor ve şimdi de herkes uyuyor. Öff uykum filan kalmadı..." diye homurdana hımurdana yatakta kalkıp oturdu. Ayağına dolanmış yorganı sıyırmaya çalışırken sinirleri daha da yükseldi. "Öf yaa, sende birgün ayağıma dolanmasan olmaz..." derken diğerleri de kalksın diye sesini yüksek tutuyordu. Başını tekrar yatağından dışarı uzattı ve karşıdaki yatağa baktı. "O hoo, Mary Kate bile horul horul uyuyor ... Saat kaç ki?" Satin kaç olduğunu merak etmek sonunda aklına gelebilmişti. Dakikalardır debelendiği yorgandan sonunda kurtuldu ve özgürlüğün verdiği enerjiyle giyinip Ortak Salona indi. Merdivenlerde içinden "Ortak Salondaki koca antika saatten zamana bakabilirim heralde." diye geçirdi. Geçen günlerde kordonunu kopardığı saati Göl'e düşmüş ve artık hiç işlemez hale gelmişti. Merdivenlerden indi ve Ortak Salondaki saati görünce "NE? Bu saat yanlış mı? Ben sabahın beşinde mi kalktım?" inanmakta güçlük çekiyordu çünkü Hermione için bu saat üçüncü uykusunun en derin yeri olurdu her zaman. Şimdi uykusu da kaçmıştı. Gidip çantasından 'Çağlar Boyu Quidditch' kitabını aldı. Tekrar aşağı inip şöminenin dibindeki her zamanki yumuşak ve göçük koltuğuna oturup kitabı okumaya başladı. Bugünün ilk dersi Uçuş olduğu için Hermione derse hazırlıklı gitmek istiyordu. Kendisini büyüten anne babası muggledı ve Hermione uçan süpürgeler hakkında hiçbir şey öğrenememişti.
Aradan ne kadar vakit geçti hiç bilmiyordu. Yukarıdan kızların gülüşme sesleri dikkatini dağıttı. Dönüp saate baktığında saatin yedi buçuğa yaklaştığını gördü. Ayağa kalkıp gerildi ve kitabını çantasına koyduğu gibi dışarı açılan delikten dışarı çıktı. İçinden "Şimdi güzel bir kahvaltı iyi gider." diye geçirdi.
Hermione kendini çok dinç ve keyifli hissediyordu. Kahvaltısını bitirip Büyük Salon'dan ayrılırken çantasını yukarı çıkarmayı düşündü ama vazgeçti. Uçuş Dersi için çantaya pek ihtiyacı yoktu ama daha sonra seralara gideceğini hatırlayıp vazgeçti. Tekrar kuleye çıkmak onu yorardı. Şatodan çıktı ve hoplaya zıplaya baharın heyecanını getiren yeşil çimlerden Quidditch Sahası'na kadar gülümseyerek ilerledi. Sahaya geldiğinde hemen hemen herkes oradaydı. Düzensiz düzensiz dağılmış etrafa bakınıyorlardı. Hermione de çevreyi incelemeye karar verdi. Kendisini mugglelar büyüttüğü için 'Çağlar Boyu Quidditch' kitabı eline geçene kadar Quidditch'in Q'sunu bilmiyordu. Sahanın kenarlarında üçer tane direk yükseliyordu. Hermione yakın olduğu tarafın ortasındaki direği incelemeye başladı. Yaklaşık onbeş metre olduğunu okumuştu. Tastik etmek için başını kaldırıp bakmaya çalıştı fakat, yakan bahar güneşi gözlerini açmasına izin vermedi. Profesörün kapıdan arkasında yirmi kadar süpürgeyle girdiği görüldü. Herkes sıraya girdi. Hermione'de sırada kendine bir yer bulup geçti. Profesör süpürgeleri karşılıklı ve yanyana sıraladı, sınıfın süpürgelerin yanına geçmesini söyledi. Hermione ortadaki kızıla yakın kahverengi süpürgenin yanına geçti. Profesör ellerini süpürgelerin üzerine koyup 'yukarı' demelerini istedi. İçinden "Tamam, konsantre ol..." diye geçirdi. Hermione ilk defa uçan süpürge görüyordu ve bunu çok ciddiye alıyordu. 'Çağlar Boyu Quidditch'i okurken çok heyecanlanmıştı. Belki ileride ünlü bir Quidditch oyuncusu bile olabilirdi. Derin nefes aldı ve gözlerini sıkı sıkıya yumdu. Tek düşündüğü vardı. Süpürgeyi havaya kaldırmak. Profesör üç deyince herkes harekete geçti. Hermione gözleri hala kapalı vaziyette "Yukarı!" dedi. Sağ eline hızlıca sert birşeyin çarptığını hissetti ve kavradı. Gözlerini açtı, başarmıştı. ilk denemesinde süpürgesini kaldırabilmişti. Sınıfa bir göz attı, onun gibi bir kaç kişi de ilk denemesinde süpürgeleri havalanmıştı. Diğerleri hala deniyordu. Herkes süpürgesini ele geçirince profesör kendi süpürgesine binerek, süpürgelerinin üzerine binip iki metre havalanmalarını söyledi. Hermione süpürgesinin üstüne bindi ve ayaklarını sertçe çimlere vurdu. Çok sert vurmuş olmalıydı çünkü aniden havalandı. "Vuuuv!" Hermione'nin içini tarif edilmez bir heyecan kaplamıştı kendini hiç olmadığı kadar özgür ve mutlu hissediyordu. İçindeki birşeylerin ayağa kalktığını hissediyordu. Profesör tekrar inmelerini söylemişti. Hermione istemeye istemeye süpürgesini aşağı indirdi. Ayaklarını yavaşça yere değdirdi ve süpürgeden indi. "Harikaydı." diye mırıldandı. "Bu muhteşem." etrafındakiler de aynı duygu içindeydi. Şatodan gelen, dersin bittiğini haber eden ses Hermione'yi hayal kırıklığına uğratmıştı. Profesör gelecek derslerinde olağan üstü bir performans gösterirlerse seneye içlerinden bazılarını Quidditch takımına alabileceğini söyledi. Hermione bu duyduklarının hayatında duyabileceği en güzel şey olduğunu düşündü. "Gryffindor arayıcısı, Hermione Granger..." kulağında yankılanan bu ses onun heyecanın heyecan kattı. Bir gün Quidditch'te oynamak ve arayıcı olmak... Ne kadar da olağanüstüydü. Profesör Hogamead'e doğru giden patikaya yöneldi. Hermione elinden süpürgesi alınınca şekersiz bir bebek gibi kalmıştı. Ama çantasını saha kenarından aldı ve süpürgeye binişini düşünerek Hogwarts Şato'suna giden toprak patikadan ilerledi. İçini kaplayan heyecan geri geldi ve yine büyük bir keyifle Şatoya gitmeden dönüp, Bitkibilim için seralara giden yola saptı...
[not=] ben derste yaptığım rp'yi yazdım ama o alıntı olmaz sanırım, ilk kez burada ve bu sabah yaptığım rp :P | |
|
Paul Walker Admin/Durmstrang Okulu Müdürü/Düello Sanatları Profesörü
Mesaj Sayısı : 4137 Yaş : 33 Nerden? : Londra Rp Sevgilim : Keira Knightley Savaş Tarafım : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Yaşım(Rp\'de) : 25 Asam : Hipogrif Pençesi Kan Saflığı : Melez En Belirgin Özelliği : Aşırı İyimserimdir Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 18/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (100/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Geri: ~Hermione Granger~ C.tesi Haz. 14, 2008 10:19 am | |
| Renkler fena değil , en azından göz almıyor , Konu seçimi , klasik ders RP si gibi , Betimlemelerini beğendim , Uzunluk iyi ... 7. Sınıf ... | |
|