Angelique Vico Boyer Muggle
Mesaj Sayısı : 25 Yaş : 30 Nerden? : İspanya Savaş Tarafım : Tarafsız!.. Yaşım(Rp\'de) : 20 Asam : ~*~Adaletin Işığı~*~ Kan Saflığı : Safkan En Belirgin Özelliği : Gözlerim O.o Ruh haliniz : Kayıt tarihi : 25/04/08
Kişi sayfası Büyü Gücü: (80/100) Rp Gücü: (100/100)
| Konu: Angelique Boyer Ptsi Haz. 16, 2008 5:20 pm | |
| Ad & Soyad : Angelique Boyer Okul (Mezun) : Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu / Slytherin Rp Konusu (Başlığı) : Yasak Ormanda Gece Örnek RP :
Uzun simsiyah ağaçlar ve onların ardına saklanan siyah delici çalılar geceyi daha da siyahlaştırıyordu. O görkemli dalları rüzgarda öylesine salınıyorlardı ki yerlerinden çıkmaları an meselesi gibi gözüküyordu. Ama sadece öyle görünüyordu. Bu kadar sağlam olmaları engelliyordu bunu. Angelique zarif ve ince kollarını birbirine dolamış, şuursuzca ormanda ilerliyordu. Artık bütün olanlardan çok sıkılmıştı. Neden onun başına geliyordu bu olaylar? Bunu binlerce kez sormuştu belki kendine. Ama hala bir yanıt almış değildi. Belki tek sorun annesi ve babasıydı. Ama aslında değil gibi göünüyordu. Hayden'de sorun yaratıyordu. Sanki çok rahatmış bide o üstüne geliyordu iyice. Bu gerçekten çok sıkıyordu onu. Tamam herkes Hayden'in Angie'yi ne kadar sevdiğini biliyordu. Kıskanç ve asi olduğunuda... Ama bu günlerde Angie'ye biraz daha anlayış gösterebilirdi. Az önce onunla konuşmuştu. Bu yüzden kırılıp ormana gelmişti. Belki onu arıyordu şuanda... Ama bunun bir önemi yoktu. Çünkü onunla değil konuşmak, yüzünü bile görmek istemiyordu Angie...
Ormanda biraz daha ilerlerken kısacık pileli eteği çalılara takılıyordu. Bunu önemsemeyerek ilerliyordu. Nereye gittiğini de bilmiyordu fakat şuan zaten düşünecek zaman değildi. Belki düşünmek yalnızken daha iyi gelebilirdi, ama kafasını bir türlü toparlayamıyordu. Annesi ve babasının ayrılması da nereden çıkmıştı durduk yere? Bir bu eksikti. Zaten en büyük derdi de buydu ya... Çalıların arasından bir hışırtıyla irkildi Angie. Kafasını o tarafa hızla çevirdi. Ona yapışan siyah dikenli çalılardan kurtulmaya çalışan Hayden duruyordu karşısında.
" Aman Tanrım! Bunlar çok iğrenç. Angie, 2 saattir seni arıyorum... " Angie bir süre ona manalı manalı baktı. Hayden bakışlardan bir şey anlamamış gibiydi. Angie bir süre daha baktı. Daha sonra isteksizce başını iki yana salladı. Kollarını tekrar bağlayıp yoluna devam etti. Hayden arkasından bağırıyordu. Ama o bunu umursamıyordu. Yüzünü görmek istemiyordu çünkü... " Angie! Hey beni bekle!.. " " Hayden!.. " " Efendim bebeğim... " " Defol! " " ... " Angelique yürümeye devam etti. Hayden bir süre olduğu yerden kıpırdamamıştı. Anlaşılan kırılmıştı. Aslında onunda biraz öğrenmesi gerekiyordu acıyı. Çünkü bu konuda bilinçsizce davranıyordu. Üstelik Angie bu durumdan sıkılmaya başlamıştı. Hayden bir şey söylemeden Angie'yi takip ediyordu. Daha sonra bu sessizliği Angie'nin bağırtısı dağıttı. " Hayden defol! Beni takip etmeyi de bırak! " " Beni kırıyorsun... " Bu sözle Angie'nin kan beynine sıçramıştı. Çok garipti. Kırılıyordu demek... Bunu hissetmesi sevindirmişti Angie'yi. Ama onun acısından ne olacaktı ki? O her zaman zengin züppeler gibi bolluk rahat içinde yaşamıştı. Tamam Angie'nin ailesi de çok sengindi. Hayden'in zenginliğinden bahsedilmesi saçma olurdu. Manevi olarakta hiç bir şey yaşamamıştı Hayden. Annesi ve babası çok mutlulardı ve her zaman Hayden ile ilgilenmişlerdi. Ama Angie'nin kiler öyle değildi işte... " Ah bırak lütfen! Sen kırılmazsın Hayden. Senin kalbin taştan!.. " " Yanılıyorsun... " Angie'ye yavaş yavaş yaklaşıyordu. Angie bunları kolları bağlı söylüyordu. Fazla sinirlenmemeliydi. Çünkü sinirlenirse Hayden için hiç iyi olmazdı. Kendini tutamayarak saldırırsa savunacak vakti bile olmazdı... " Uzak dur!.. " " Yapma... Seni seviyorum... Özürdilerim tamam mı? " " Uzak dur Hayden çok kötü olacak... " Angie'ye doğru hızlı bir hamle yapmıştı. Onu elegeçirmeyi başarmıştı. Angie şimdi Hayden'in güçlü kollarında kurtulmak ve bir an önce ona büyü yollamak için çırpınıyordu. Hayden Angie'nin kollarını sıkıca kavradı ve kendine yaklaştırdı. Onu tutklulu bir şekilde öpmeye başladı. Angie başta biraz isteksizdi. Ama Hayden'e ne yazık ki karşı koyamıyordu. Bir süre sonra oda tutkulu bir şekilde Hayden ile öpüşmeye başladı. Dudakları ondan ayrılırken yavaşça gözlerini açtı. Hayden küstahça gülmeye başladı. Angie kaşlarını çatarak : " Ne? Niye gülüyorsun şimdi? " " Beni seviyorsun... Nasıl öpüştüğünü görmeliydin. " " Sen çok... Çok... Çok kötüsün Hayden! " " Biliyorum... " Angie'de Hayden'e katıldı ve güldüler bir süre. Sonra Hayden Angie'nin zarif ellerinden tutarak onunla tepeye çıktı. En tepede ki kayanın üzerine oturdular. Buradan bütün şehir görünüyordu. Her şeyi anlamak mümkündü. Ama gece değil... Gecenin örtücü karanlığı bir perde gibi suçları ve kötülükleride örtüyordu... Yıldızlar bu gece sayılarını artırmışlardı. Ayda ışığını en parlak haliyle yansıtıyordu. | |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Angelique Boyer Ptsi Haz. 16, 2008 5:57 pm | |
| Shimdiye kadar ki en iyi RP!
Not : Betimleme güzel. Zaman kullanımı güzel. Renk uyumu iyi. Noktalama iyi. Uzunluk süper!
100 Puan! |
|