Birinci Dönem Açılış Balosu (Tüm Okullar Ortak)

Jack Hermione' nin tepkisi üzerine biraz kızararak; ve zorlanarak cevap verdi :

'' Onu görmezden gelmeye çalışıyorum. Bunu gerçekten deniyorum. Ancak beni anlamalısın. Biz korsanlar biri bize sert bir şekilde bakınca içimizde bir öfke kabarır. Hatta bu bizim için kavga aramak gibidir. ''

Jack küçüklüğünden beri ayatı gemilerde, korsanlarla geçmiş; bunun bir sonucu olarak da korsan kültürünü çok iyi bilen ve ona göre yaşayan biri olmuştu. O an bir baloda değil de Ron' la yalnız olsalarve yine bu bakışı alsa Jack gerçekten bir kavga çıkarabilirdi.

Ancak Jack sırf Hermione istediği için sakin kalabiliyor ve öfkesini içine atıyordu. İleride bu öfke bir gün patlayacaktı. Ancak Jack' e düşen bu patlamayı Hermione' den uzakta gerçekleştirmekti. Jack bunları düşünürken; birden konuşmaya başladı :

''Neyse bırak şimdi Ron' u falan. Zaten okulda da fazla görüşemiyoruz. Bu gecenin tadını çıkartalım. Hayatımızda hiç olmadığı kadar eğlenelim. ''

Birden o ramantik müzik değişip sanki Jack' e destek verircesine daha da romantik olmuştu. Aslında romantik şarkılar pek Jack' in tarzı değildi ancak Hermione yanındayken romantik şarkıları tercih ederdi. Jack birden :

'' Dansımıza devam edelim mi? ''

Bunun üzerine tekrar dansa başladılar.

Yalnız kalmanın sıkıntısını tam bastıracakken birden Sirius gelip herşeyi yine mahvetti. Orlando ve Siriusla konuşurken Ron yok oluvermiş ardından da ölüm yiyen olduğunu anladığı Sirius ve peşinden Orlando. Claire ne olup bittiğini anlamadan bir sandalyeye çöküvermişti. Ayakta durmakta güçlük çekiyordu çünkü.
Claire başını eğdi ve masanın üzerindeki simleri incelemeye başladı. Şu an çalan romantik şarkı Claire’in olumlu düşünmesini zorlaştırıyordu. Kendini tek başına oturmuş başından geçenleri düşünüp tekrar o anları yaşayan bir aptal gibi hissetti.
Biraz daha şarkıyı dinleyip, düşüncelerinden sıyrılmaya çalışmazsa çok kötü şeyler olabileceğini biliyordu. Ama bu olmayacaktı. Hiç kimse Claire’i ağlarken görmemişti, şimdide görmeyeceklerdi. Uzun zaman dökülmemenin acısını bu gün çıkaramayacaklardı Claire’in gözyaşları.
Claire başını kaldırdı. Artık mavi tokayla tutturduğu saçları dağılmıştı, eliyle onları arkaya attı ve ayağa kalktı. Salona son bir kez göz attı ve yürümeye hazırlanırken gözüne küçük bir öğrenci çarptı. Surat ifadesi çok garipti. Ne düşündüğü, ne hissettiği anlaşılmıyordu. Gözlerini bir yere kilitlemiş bakıyordu. Kendisiyle çelişiyormuş gibi bir hali vardı. Claire minik oğlanın baktığı yere baktı ve Hermione ile Jack’in dans ettiğini gördü. Claire içini çekip bir süre izledi onları. Ama sanki bir sorun vardı. Müziğin ritmine uyup kendilerini kaptırmaları yerine konuşup sürekli başka bir yere bakıyorlardı. "Galiba söyledi!" diye düşünürken Claire tekrar kaydırdı gözlerini ve turuncu bir şey gördü. Ron dudağını ısırmış gözlerini hiç kırpmadan onları izliyordu. Claire bir an Ron’un yanına gitmeyi düşündü. Yürümeye başladı ama bilmediği bir sebep vaz geçirdi onu.
Hermione ve Jack’i izleyen minik oğlanın yanına gitti. Neden gittiğini bilmiyordu ama hiç düşünmeden "Merhaba" dedi.

Sirius,Hermione ve Jack'i izlerken romantik bir şarkı çalmaya başlamıştı.Minik olmanın avantajlarından biri de farkedilemez olmaktı.Sirius bu yönden memnundu.O da orada biriyle dans etmek istiyordu ama bu imkansız gibi birşeydi.Sonra kendinden büyük olduğunu tahmin ettiği bir kız ona doğru geliyordu.Sirius heasp sorulacak gibi korktu.Kız yanına gelip
"Merhaba" dedi.Sirius afallamış görünüyordu.Oturduğu sandalyede sanki yargılanan bir mahkum gibi rahatsızdı.Ama ona karşılık vermemek büyük kabalık olurdu.Sirius bunu öğrenmemişti.O yüzden bunu yapmayacaktı.

'Eee.. Merhaba.' dedi Sirius.

Claire karşısındaki küçük çocuğu inceledi. Biraz ürkmüş görünüyordu. Claire bunun sebebini anlayamadı ama korkunca daha sevimli görünüyordu. Sandalyesine iyice sinen çocuk karşılık verince Claire gülümsedi. Bir kaç dakika önce bir daha hiç gülemeyeceğini sanmıştı. "Ben Claire. Sanırım yalnızsın, oturmamda bir sakınca yoktur herhalde" dedi ve çocuğun cevabını beklemeden sandalyeye oturuverdi. Biraz etrafa baktı. Herşey hala aynı şekilde devam ediyordu. Claire Ron'a bakmaya cesaret edemedi. Onun yanına gitmediği için pişman olmak istemiyordu çünkü. Tekrar minik oğlana döndü ve onun konuşmasını bekledi.

"Ben Claire. Sanırım yalnızsın, oturmamda bir sakınca yoktur herhalde" deyince Sirius 'Tabi ki.' diye karşılık verdi.Sirius Claire'nin selamına karşılık verip onun gülümsemesini görünce Sirius da mutlu oldu.Gerçi Sirius Claire'yi daha önce görmüştü.O Hermione'nin yakın bir arkadaşı idi.Şimdi ise gelmiş Sirius'un yanında oturuyordu.

'Yanlış anlamayın ama sizin dans edebileceğiniz bir erkek arkadaşınız yok mu?..'
'... Yani Hermione'nin yakın arkadaşısın ve o dans ederken sen etmiyorsun.Biraz garip.Aslında seni yanımdan defetmek için demiyorum.Sadece şaşırdım o kadar.' dedi Sirius açıklama gereği duyarak.

Küçük çocuğun söyledikleri Claire'in bir kahkaha atmasına neden oldu. Başka biri bu şekilde bir soru yöneltse Claire rahatsız olabileceğini düşündü. Ama karşısındaki çocuk çok sevimliydi. Gözlerini açmış, merakını saklamadan Claire'e bakıyordu.
"Hayır erkek arkadaşım yok." dedi Claire. Devam etmekte tereddüt ediyordu. Gülümsedi ve "Neden şaşırdın bakalım.. " duraksadı. Çocuğun adını bilmiyordu. Claire oturduktan sonra onunda kendini tanıtacağından emindi ama o yalnızlığını soruşturmuştu. "Bu arada ismin ne?"

"Hayır erkek arkadaşım yok." dedi Claire.

'' Afedersiniz.'' dedi Sirius utanarak.
"Neden şaşırdın bakalım.. " diye sordu Claire.Bunu sorduğunda Sirius düşünceli gözüküyordu.
'Sizin gibi birini yalnız bırakmalarını anlayamıyorum.Herhalde akıllarını yitirmişler.Benimle oturduğunuza göre çok kötü durumda olmalısınız.' diye lafını biritrdi Sirius.
'Ben genellikle yalnızımdır.Hermione ve birkaç kişi dışında arkadaşım yoktur.Aslında alışkınım ondan kendi kendime konuşurum.Bu arada ben Sirius Black.2.sınıftayım.' dedi Sirius.

Claire minik oğlanı dinlerken gülmekten alamıyordu kendini. "Bilmiyorum yani çok fazla arkadaşım var ama erkek arkadaş konusuna gelince sorun bende mi onlarda mı anlayamıyorum" dedi Claire. Sirius başlamıştı şimdi lafa. Yalnızlığından bahsediyordu. "Haddi canıım" diye geçirdi içinden Claire. Bu minik çocuğa bir selam vermek yeterliydi arkadaş olmak için. Biraz utangaçtı ama çok meraklıydı. Claire ona bakarak hala gülüyordu ama minik çocuğun son cümlesi birden yüzündeki bütün gülümsemeyi alıp götürdü. "Siriusss...Siriuss" dedi içinden. Yine aklına koca bir budaladan iberet olan ölüm yiyen gelmişti. Claire sinirden kızardığını hissetmeye başladı. "Ee ben 7. sınıfım" dedi Claire. Başı eğikti. Sirius'un yüzünü göremiyordu, onunda kendisini görmemesini yeğlerdi.

"Bilmiyorum yani çok fazla arkadaşım var ama erkek arkadaş konusuna gelince sorun bende mi onlarda mı anlayamıyorum"

'' Öyle mi? Çok güzel.E peki seni davet eden olmadı mı?Yazık olmuş.. Onlara canım.Sen gibi birini kaçırdılar.Komik birşey mi söyledim? Bana bakarken hep gülüyorsun.Kötü espriler yaptığım doğru ama böyle gülünce sanki bir maymunluk yapmış gibi hissediyorum kendimi.' dedi Sirius.
Sirius anatmaya devam ederken Claire'nin yüzündeki gülümseme bir anda kayboldu.Sirius şüphelendi.

'Ne oldu?Hasta falan mısın?İyisin ya?' diye sordu ona.'' Bu arada 7. sınıfmışsın.Bu sene mezun olacaksın ha?Ne olmak istiyorsun?' diye sordu Sirius.Onun da suratı asıldı.

Claire Sirius konuşurken afallamıştı. Çok değişik biri diye geçirdi içinden. Claire hala başını kaldırmamıştı. Sirius'un sorusunu cevaplamak için kaldırdı başını. Birinin yüzüne bakmadan konuşmazdı. "Yok hasta değilim. Aklıma bir şey geldi sadece." dedi Claire. Umarım ne olduğunu sormaz diye geçirdi içinden ve devam etti. "Seherbaz olmak istiyorum ben. Annemde babamda seherbaz " diyerek bitirdi sözünü. Yüzündeki kızarıklık dağılmıştı artık. Rahatladığını hissedebiliyordu Claire. Her zamanki tatlı gülümsemeside yüzüne oturmaya başlamıştı.

out: Ama 5. sınıf olucam

"Yok hasta değilim. Aklıma bir şey geldi sadece."

Sirius şüphelenmişti.Kötü birşey var gibiydi ama devam ederse onu sıkacağından emindi Sirius.Sormamaya karar verdi ama içinde bir yere oturmuştu o.Nedense adını söyleyince Claire'nin yüzündeki gülümseme gitmişti.'Acaba hakkımda kötü mü düşünüyor?' diye içinden geçirdi Sirius.Tam birşey söylemek için ağzını açmıştı ki Claire konuştu.
"Seherbaz olmak istiyorum ben. Annemde babamda seherbaz " dedi Claire.Sirius ise 'Çok güzel.Ben de Seherbaz olmayı diliyorum.Ama önümdeki yılları görünce.. Bu çok zor görünüyor.' dedi Sirius biraz üzülerek.

Sirius üzüntülü bir şekilde konuşunca Claire gülümsedi. Kendini çok garip hissediyordu. Claire her zaman gülerdi ama şimdi Sirius'un bundan rahatsız olabileceğini düşündü. Bu düşünce aklına nereden geldi bilmiyordu. Kendine hakim olmaya çalıştıkça ağzı dahada yayılıyordu. "Nedenmiş o ?" dedi Claire. "Neyse geçelim bu konuyu ama gerçekten istiyorsan eğer ben seni seherbaz olarak görücem ilerde." dedi ve etrafını izlemeye başladı. Herşey çok sakim, herkes çok huzurlu görünüyordu. Ron hariç. Artık eskisi kadar turuncu görünmüyordu, biraz kızarmış biraz morarmıştı. Claire onun ne kadar aptal olduğunu düşündü. "Orada durup izlemekte neyin nesi!!" içinden bunu söyleyip gözlerini sevgili kuzeninden çekti ve diğer dans eden çiftleri taradı.

"Nedenmiş o ?" dedi Claire. "Neyse geçelim bu konuyu ama gerçekten istiyorsan eğer ben seni seherbaz olarak görücem ilerde." deyince Sirius'un biraz morali düzeldi.İlk kez ondan umutlu birini görüyordu.Sirius bir an onun yüzüne bakınca ilerideki turuncu renkli birine baktığını gördü.Biraz şaşırdı.Claire ona bir erkek değil bir akraba gözüyle bakıyordu.'Acaba akrabalar mı?' diye düşündü Sirius.'Aman,beni ilgilendirmez.' diye devam etti kafasının içinde.Sirius o sonunu asla göremediği tavana baktı ve ıslıkla bir şarkı çalmaya başladı.Kafasının içindeki o ses yine duyuldu.
'Aferin Sirius,nihayet onu bile sıkmayı başardın.Seni tebrik ederim.' dedi o ses.Sirius bir an Claire'ye baktı ama o dans edenlere bakıyordu.Sirius tavana bakarak ıslık çalmaya devam etti..

Claire bir süre etrafı izledi. Sonra tekrar Sirius'a döndü. Onun tavana bakmış ıslık çalmakta olduğunu gördü. "Sıkıldın mı?" Sirius kafasını indirdi ve yine Claire'i güldüren bir cevap verdi. Claire iyice dağılan saçlarını açtı ve tekrar topladı. Kendini göremiyordu ama saçlarının gayet iyi olduğunu hissedebiliyordu.
Claire ilk önce kendine hakim olup karşıya bakmıyordu. Ama şimdi Ron'un çok kötü durumda olduğunu hissedebiliyordu. Hermione ve Jack hala dans ediyorlardı. Kafasının içindeki merak duygusunu atıp tekrar Sirius'a döndü. "Eee daha daha nasılsın?"

"Sıkıldın mı?"

''Yok,ben tavana mesaj atıyorum.Islıkla haberleşiyoruz.'' diye saçmaladı Sirius.Sonra bir kahkaha attı.Sonra başını sallayarak kendine gelmeye çalıştı.Ama hala kikirdiyordu.Sonra Claire,Jack ve Hermione'ye baktı.Az süren bir sessizlikten sonra Claire tekrar konuştu.
"Eee daha daha nasılsın?"

''Eh işte.. Bu gece espri yapamadım.Ona yanarım.. O baktığın turuncu oğlan kim?''
diye sordu Sirius merakla.

''... Bu gece ondan gözünü ayıramıyorsun da..'' diye lafını bitirdi Sirius.

Claire Sirius gülerken endişeyle Ron'a bakıyordu. Ron'u bu şekilde görmüş olmayı hiç istemezdi. En iyi anlaşabildiği kuzeni Ron'du nede olsa.
Claire Sirius'un "O baktığın turuncu oğlan kim?'' dediğini duyar gibi oldu.
"Ha o mu?" dedi ve arkasından Sirius'un verdiği cevap çarptı kulaklarına.
''... Bu gece ondan gözünü ayıramıyorsun da..'' Claire tam onun kim olduğunu söylemek için ağzını açmıştı ki bu sözleri duydu. Kendini savunmaya çalıştığı için mi, gülmesini bastıramadığı için mi bilmiyordu. Bir öksürük seli aldı başını gitti. Claire boğulduğunu sandı bir an. Habire öksürüyordu ama sonunda hakim olabilmişti kendine. Bir kaç ökrürük arasında "Kuzenim" demeyi başarabilmişti nihayet. Sirius'un şaşkın bakışları altında kesik öksürüklerine son vermeye çalışarak "Pardon" dedi ve gülmeye başladı. Sebebini bilmiyordu ama kendine hakim olamıyordu. Artık öksürükler yerini kahkahalara bırakmıştı. Claire şimdi kendi gülmesini bgastırmaya çalışırken "Galiba deliriyorum!!" diye düşündü.

Claire iyi görünmüyordu.Nedense öksürüyordu.O da nedenini anlayamamıştı ama öksürüyordu.Biraz daha öksürdükten sonra ağzından kısık bir "Kuzenim" lafı çıktı.Sirius şaşırmıştı.Şaşırması normaldi çünkü Claire'nin ailesi söz konusu bile olmamıştı.Aslında onun soyadını bile bilmiyordu.

'Biraz su ister misin?Alıp glebilirim.' diye öneride bulundu Sirius.

Avis Sensei.

Bu ne şimdi ? Açıklama yapar mısın ???

Balo bitmiştir !!

KİLİT