2. Bölüm

Konu: Geri: 2. Bölüm C.tesi Mayıs 10, 2008 2:02 pm

Ginny yüzündeki son damlayı da siliyordu artık.Çünkü saatlerce George'nin dükkanın üstündeki küçük ve dağınık evinde ağlamış durmuştu.Ama artık harekete geçme zamanıydı.Tek başına birşeyler düşünmek zorundaydı artık...Ne o çok sevdiği Paul ne de en yakın arkadaşları Lana ve Angelina vardı ilerleyeceği karanlık yolunda artık..Onların kendisini istemediğini düşünen Ginny bu beyin kargaşasında daha da boğuluyordu.Sessizce salona doğru ilerledi.George elinde asası uyumaya koyulmuştu.Babası kaçırıldığı için heran tetikteydi.Onu uyanırmadan bir süre sessiz kaldı Ginny... Şimdi nereye gidecekti?Bir an önce Ron,Harry ve Hermonie'yi bulmalıydı.Üzerine pelerinini geçirdi.Sokak lambasının turuncu ışığından başka heryer karanlıktı.Cadde boyunca asası tetikte yürüdükten sonra bir köşede bir karartı gördüğünü sandı.Bir kaç kişi sessizce birşeyler fısıldıyorlardı.Öyle çok korkmuştu ki yerinde dona kaldı.. Karartı gittikçe yaklaşmaya ve üç insan şeklini almaya başladı.Ginny asasını onlara doğrulttu ancak tam o sırada karartıdan çok iyi tanıdığı bir ses: "Expelyamus!"diye haykırdı neye uğradığını anlamayan Ginny karşısında Hermonie,Ron ve Harry'i görünce oldukça şaşırmıştı.

"Ginny?!"dedi Ron şaşkılıkla

G:"Seni ahmak ödümü kopardın!Hermonie?Harry?Burda ne işiniz var burası sizin için tehlıkeli bakanlık heryerde sizi aratıyor!"

He:"Asıl senin ne işin var burada?Senin bakanlık için Tiftanten köyünde olman gerekmiyor muydu?

Ginny sinirle yüzünü astı:
"Artık o korkaklar için çalışmıyoruz!"

Harry kalakalmıştı:
"Paul,Lana,Keira va Angel nerde?Yalnız başına sokakta ne işin var hem de bu saatte?"

Ron sözü alırcasına öksürdü:
"Evet anlatırmısın?Ginny... kızkardeşimin bu saatte sokakta dolaşması hiçde hoş değil!"

Ginny Ron'un bu saçma konuşmasına sertçe tepki verdi:
"Şimdi sırası değil Ronald!Babamız kaçırıldı ve senin konuştuğun konuya bak!Ayrıca artık onlarla kalamam..Beni istemiyorlar!"

Hermonie şaşklınlığını gizleyememişti:
"Ne demek istemiyorlar?Ginny onlar senin enyakın arkadaşların!"

Ginny hepten hüzünlemişti:
"İstemiyorlar işte hem sizinle geleceğim size yardımedebilirim!"

Harry önce Ron'a sonra da Hermonie'ye baktı:
"Olmaz Ginny...Bu çok tehlikeli seni bu olayın içine bırakamayız!"

"Sen neler saçmalıyorsun ya!Ben de bir seherbazım!Ve kaçırılan da benim babam!"dedi Ginny ısrar edercesine

"Ve..bu olayların hepsi de benim yüzümden!"dedi Harry sinirle...

"Harry haklı Ginny burada George ile kalıyorsun o zaman ya da kovukta annemle!"dedi Ron onaylarcasına

"anlamıyor musunuz kalamam?Savaşmak istiyorum!"

"Anlamıyoruz Ginny şimdi doğru George'nin dükkanına ve anneme de iyi olduğumuzla ilgili baykuş yolla!Biri geliyor...Gitmemiz lazım kendine dikkat et!"Ve... üçü de yok olmuşlardı.Ginny telaşla etrafına bakındı.Yanına yaklaşan bir grup seherbaz ona doğru asalarını doğrultmuşlardı.

"Hey!Benim!Ginny Weasley!"
Aynı anda seherbazlar asalarını indirdiler ve çevreye yayıldılar belli ki Ginny'nin de o gece orada nöbette olduğunu düşünmüşlerdi.Ginny ise hiçbirşey demeden yürümeye koyuldu gecenin karanlığı oldukça ürkütücüydü.Etrafından gelip geçen baykuşlar karanlık gecede ses çıkaran tek varlıklar gibiydi.Ta ki Ginny'nin arkasından biri ağzını kapatana dek!Ginny arkasını dönemiyordu..e.. peki şimdi ne yapacaktı ani bir hareketle cisimlenmenin insana verdiği sıkıntıyı yaşadı ve onu sürükleyen adam köşede oturan Belatrix'in önüne attı. Ginny şimdi kırmızı yeşil karışımı bir salonda yerde yatıyordu asasını yokladı ama dönünce onu kaçıranın Draco olduğunu ve asasını da aldığını farketti.

"Diagonda yakaladım!Weasleylerin en küçüğü!Aptal kanı bozuk babası gibi bakanlık için çalışıyordu ama o çok sevdikleri bakanlık onaları sattı!"dedi Draco soğuk tiz kahkahasıyla...

Belli ki bu Belatrix'in hoşuna gitmişti.
"Aferin Draco babana yakışır bir evlatsın!"Şimdi ayağa kalkmış Ginny'i saçlarından yakalamış asasını boynuna tutumuştu:

"Biliyor musun tatlı şey sevgili babacığın nerde?Eminim sevgili Lordum onun icabına çoktan bakmıştır!Draco götür şunu salak Lovegood'un yanına!"

Ginny umutsuzca kıpırdanmıştı ama Belatrix'in o soğuk elinden kurtulamadan Draco onu mahsene tıkmıştı bile...Ginny içerideki karanlığın getirdiği soğukluğu hissedebiliyordu..
"Luna?" dedi orada birisinin olmasını beklercesine...

Konu: Geri: 2. Bölüm C.tesi Mayıs 10, 2008 4:50 pm

Angel etrafına bakıyor.Ginny'nin nereye gitmiş olabileceğini düşünüyor ve en önemlisi Arthur Weasley'in nereye kaçırılmış olabileceği hakkında kafa patlatıyordu.Etraf ölüm sessizliğine bölünmüş gibiydi.Bu sessizliği bozmamaya karar verere kafa yormaya devam etti Angel.Paul Arthur Weasley'in Ö.Y karargahında olacağını söylüyordu.Karargahın nerde olduğunu biliyorlardı ama bilmek yeterli değildiki.Oranın içine girmek -ki girmek olanaksız gibi bir şeydi hadi girseler bile orada onlarca hatta yüzlerce ölüm yiyenle başetmek olanazksız gibi birşeydi.Acaba şuan Bay Weasley'e ne yapıyordurlar?İşkence filan yapıyor olabilirler miydi?

-Niye olmasın? Dedi içinden bir ses..Ahh kapa çeneni dedi Angel acı çekerken sen sus..! Kendi içiyle konuşmaya başlamıştı.Durumu pekte iyi sayılmazdı.Kendi kendine:"Nerde kaldı senin cesareti Angel ? Eskiden tehikeyi,macerayı severdi şimdi ise bunları göze alamayacak kadar korkak olmuştu sanki.Aslında korkusu ölüm yiyenlerin arasına dalmak değil Bay Weasley ve Ginny'di...Kafası çalışmaya çalışıyordu resmen.Hiçbir fikir gelmyiordu aklına.Biraz daha boş boş bakındı etrafa.Gözleride bu durumdan bıkmış gibiydi.Mavi ve parlak gözler baygın baygın bakıyordu.Sarı saçları umursamazca ensesinde toplanmıştı.Kısacası Angel kendisini dağıtmıştı.Seherbaz olduğunu tamamen unutmuştu belkide...Kafasının ya da daha doğru beyninin olduğundan süphe duymaya başlamıştı.Huzursuzca ayağa kalktı.Bu küçük yerde gezinmeye başladı.Bir yandanda:"Ahh düşün Angel düşün Angel "gibi sözler söylüyordu içinden.Birden aklında bir ampul yandı.Bu işi seve seve yapabilecek birileri vardı herhalde

-Aslında..Dedi düşünceli düşünceli bir yandanda Paul'a bakıyordu çünkü konuşmasını onun tezi üzerinde yapacaktı.Bir casus gönderebiliriz.Karargahda olup olmadığını öğrenmek için..Neyse boşverin..Saçmaladım..

Saçmalamıştı işte.Kim bunu kabul ederdiki.Bile bile o damgayı koluna vurmak hiçte hoş değildi.Ayrıca bunu yapacak kişinin çok deneyimli olması gerekirdi.Saçmalamıştı.

Konu: Geri: 2. Bölüm Paz Mayıs 11, 2008 8:46 am

Ginny Keira'nın söylediklerine büyük bir hışımla cevap verip oradan gitmişti.. Keira olayların bu aşamaya gelmesini istemiyordu ama Ginny'nin ona sarfettiği sözler yenilir yutulur tarzdan da değildi.. Keira bu sözleri kaldıramazdı.. Zaten hayatı boyunca fiziksel olarak annesine çok benzemesi yüzünden ölüm yiyen damgası yemişti.. Çok şükür Paul Lana ve Angelina onun hakkında öyle düşünmüyordu.. Evet belki biraz abartmış olabilirdi ama Keira'ya göre davranışlarında bir abartı yoktu.. Yılların patlamasını Ginny'ye yapmıştı..

Keira gözlerini sildi ve dikkatlica Paul'Ü dinledi.. Söyledikleri mantıklıydı.. Arthur Weasley'i ancak Ö.Y karargahına götürebilirlerdi.. Keira küçükken ailesiyle birlikte zorla oraya gidiyordu ve orada gördükleri gerçekten iğrenç şeylerdi..Oradaki insanlara yaptıkları şeyler kimsenin aklına gelmeyecek işkence yöntemleriydi.. Ya da en güvendiği adamının malikanesine götürmüş olabilirdi bunlar ya Malfoylardı ya da Keira'nın ailesiydi.. Şöyle bir düşününce Keira ailesinin malikanesinde olamayacağını farketti.. Voldemort Keira'nın ve arkadaşlarının bunu düşünebilceğini tahimn edebilirdi her ne kadar kafası samanla dolu olsada.. Belki de Arthur Weasley'yi sırf tuzak olsun diye kaçırmıştı.. Sonuçta şuanda Voldemort'un önündeki en büyük engel Keira Paul Lana Angelina ve Ginny'di.. Ki onları ortadan kaldırmak için böyle bir plan yapması Keira'ya mantıklı geliyordu.. En azından o olsa öyle yapardı...

Uzun bir sessizlik olmuştu.. Sessizliği bozan kişi Angelinaydı.. Söyledikleri Keira'ya mantıklı gelmişti.. Zaten kendini suçlu hissediyordu belki o oraya gidip ailesini ölüm yiyen olmak istediğine inandırırp Arthur Weasley'yi kurtarabilirdi.. Herşeyi hızlıca kafasında tasarladı ve konuşmaya başladı...

"Arkadaşlar ben Arthur Weasley'nin ölüm yiyen karargahında olduğuna adım gibi eminim.. Şey diyorum aslında ben oraya gidebilirim.. Annemleri bi şekilde ölüm yiyen olduğuma inandırıp Arthur Weasley'yi kurtarabilirim.. Sonra oradaki bacaların birinden yanınıza gönderirim..."

Konu: Geri: 2. Bölüm Paz Mayıs 11, 2008 12:06 pm

Paul , bir yandan plan kurmaya çalışıyor ; bir yandan da arkadaşlarının öne sürdüğü fikirleri düşünüyordu . Angelina'nın fikri aklında bişeyler oluşmasını sağlamıştı aslında . Kafasında bu fikri iyice düzenleyip diğer arkadaşlarını dinlemeye koyuldu . İlkönce herkesin fikrini dinlemek istiyordu . Keira'nın fikri hiç hoşuna gitmememişti . Çok tehlikeliydi . Keira'ya bişey olma ihtimali yüksekti . O yüzden bu fikre sıcak bakmadı .

'' Keira , seni bile bile o acımasızların önüne göndermeyeceğiz . Bu fikri kafandan sil . Eğer bu işi yapacaksak bereber yapacağız ve bunu işi , en az zararla atlatabilecek bir plan bulacağız . ''

Sonra derin bir nefes alıp tekrar arkadaşlarına dönerek ;

'' Sizin söylediklerinizin de yardımıyla benim kafamda bir plan oluştu aslında . Bu işi , sağlama alma ve daha az tehlikeli olması bakımından iyi bir plan bence . Tek yapmamız gereken Ölüm Yiyen karagahına girip çıkan birilerini yakalamak . Yakaladığımız zaman öncelikle ona veritaserum içirerek Arthur Weasley'in nerde olduğunu öğreniriz . Böylece işimizi sağlama almış oluruz . Daha sonra da ona bir İmperius Laneti uygulayıp , onun aracılığıyla Arthur Weasley'e bir anahtar yollarız . ''

'' Benim planımda bu . Tek zorluğu sadık bir Ölüm Yiyen bulma kısmı ve tabii ele geçirme . Sonrası zaten basit . ''

Paul , planını söyledikten sonra arkadaşlarının tepkisini bekledi . Aslında arkadaşlarına şöyle bir bakınca hemen Ginny'nin eksikliği anlaşılabiliyordu . Acaba şimdi neredeydi . Goorge'un şaka dükkanına bakmayı aklının bir köşesine yazarak beklemeye devam etti .

Konu: Geri: 2. Bölüm Paz Mayıs 11, 2008 8:21 pm

Angel odanın etrafında biraz daha döndükten sonra yorularak bir sandalyeye rahatsızca oturdu.Ensesinde topladığı sarı saçlarını açtı ellerini oraya götürerek oynamaya başladı.Mavi gözleri sönükleşmişti.Aklına fikir gelmiyordu üretebildiği tek fikiride biraz önce arkadaşlarına sunmuştu.Keira kesinlikle saçma bir fikir ortaya sürmüştü.

-Ahh Keira..Niye sürekli seni kullanmamızı istiyorsun? Hepimiz daha düzgün bir fikir düşünüyoruz..Lütfen böyle yapma gerçekten üzülüyorum.

Üzülmek..Son zamanlarda ne zaman gülmüştü ki? Gülmemişti..Hep düşünceliydiler..Hep bir belanın içindeydiler...Hep huzursuzdular..Ama umutsuzluğa kapılmamalıydılar.Böyle olduğu zamanlarda işte tam şimdi olduğu gibi beyni resmen çalışmıyor ürettiği fikirlerin yanlış olduğuna dair kanıtlar öne sürüyordu.Bu da tabiki Angel'ı sinirden başka birşey etmiyordu.Gerçi umudum hala var deyince umut dolmuyordu içine yaa neyse..

Keira'nın fikrinden biraz sonra Paul fikir öne sürmüştü.Angel'ınkine göre biraz daha mantıklı yinede gerçekleştirilmesi zor bir plandı kesinlikle...Böyle bir durumda umutlu olmak..Yoo olamazsınki..İmkanı yok...Hem kimi bulacaksınız?Hanngi Ölüm Yiyeni kaçıracaksınız? Nasıl kaçıracaksınız? Yapamazsınız?

Beyninde bu cümleler yankılanıyor..Geriye cevap gelmiyordu.Huzursuzca yerinde doğruldu.

-Gerçekleşmesi yine zor plan... Dedi fısıldarcasına...Ayağa kalkıp tur atmaya devam etti.Yapacak başka bir uğraşı yok gibiydi.Saçlarıyla oynamakta sıkmıştı.Hava almaya ihtiyacı vardı belkide.Sanki ortamda oksijen yoktu ve Angel boğuluyordu...Dışarda onun ne karşılayacağı bilinmezdi yinede..!

Konu: Geri: 2. Bölüm Paz Mayıs 11, 2008 8:55 pm

Ginny oldukça karanlık bir mahsendeydi şimdi göz gözü görmüyordu.Neredeyse...

"Hey!!Kimse yok mu?..."dedi amansızca...

Sonra arkasından birinin ona sarıldığını hissetti.

"Ah...Ginny?..Senin ne işin var burada?"

"Luna?"diye bitkin halde ona sarıldı Ginny.

Burnunun kanadığını yüzündeki yaraları hissedebiliyordu.Peki şimdi na yapacaktı.Orada öyle durup ölmeyi bekleyemezdi.

"Luna başka kimse yok değil mi?"

"Yo..Hayır..beni Draco bakanlığın önünde yakaladı..Adi alçak kimse görmeden beni kaçırmayı nasıl becerdi bilmiyorum!"

Ginny şaşkınlıkla yüzünü silmeye koyuldu...
"Hemen birşeyler düşünmeliyiz!"

Ancak aklına hiçbirşey gelmiyordu,karanlığa gömülmüş boğulurdu adeta...

Konu: Geri: 2. Bölüm Cuma Mayıs 16, 2008 2:06 pm

Paul bir süre bekledi , bekledi ... Planını tekrar gözden geçirdi bu süre zarfında . Hata yapma şansları yoktu . Herşey hatasız bir kerede olup bitmeliydi . Bu sürede , arkadaşlarından yeni bir plan gelir mi diye de bekliyordu aslında ; ama kimseden ses çıkmamamıştı . Angelina masanın etrafında dolanıp duruyordu . Lana sessiz kalmayı seçmişti anlaşılan , Keira ise hala Ginny'nin sözlerinin etkisi altındaymış gibi duruyordu .

Paul , bir süre sonra beklemekten sıkılıp konuşmaya başladı . Yeterince vakit kaybetmişlerdi zaten . Geçen her saniye alehlerine işliyordu .

'' Angelina , lütfen dönüp durmayı bırakırmısın artık ? Anlıyorum endişelisin ama şimdi panik yapılacak zaman değil . Sakin ol lütfen ... Evet arkadaşlar elimizdeki tek plan bu galiba . Ben daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum . Derhal eyleme geçmeliyiz . Her geçen saniye Bay Weasley'i kaybetme ihtimalimiz daha da artıyor . ''

Arkadaşlarından onaylayan mırıltılar yükselince tekrar konuşmaya başladı .

'' Angelina sen iksir dolabından veritaserumu al . Lana sende bizim şu eski çadırı alır mısın kardeşim ? Buraya bir daha dönme şansımız olmayabilir . Ölüm Yiyenler her yerde olabilir . İlk olarak Diyagon Yoluna gidelim , orda Ölüm Yiyen olma ihtimali herzaman olmuştur . Hem bu sayede George'ye bir uğrayıp Ginny'nin oraya gelip gelmediğini de sorabiliriz . ''

Son söyledikleri diğerlerini biraz durgunlaştırdı ama hiçbiri ters bişey söylemedi . Herkes son hazırlıklarını yapıyordu . Birkaç dakika sonra herşey ve herkes hazır gibiydi . İşte tehlikeli görev başlıyordu ...

Konu: Geri: 2. Bölüm C.tesi Mayıs 17, 2008 2:26 pm

Angel yerinde duramıyor , kafasındaki endişler her geçen saniyeyle beraber artıyor ve ona dayanılmaz bir acı veriyordu. Kendisi odanın içersinde gezmeye vermişti resmen. Arkadaşlarının rahatsız olup olmadığına aldırmıyor bir oraya bir buraya gitmekten vazgeçmiyor , geçemiyordu. Paul'un ona yarı azarla bir ses tonuyla konuşmasıyla kendine geldi. Planı uygulama aşamasına geçiliyordu yani. Nihayet.. Diye fısıldadı Angel... Ve katıldığını belirten bir onay cümlesi geveledi.

İksir dolabının önüne geçip Veritaserum'u aldı. Ahh yine heyecan doruktadı her zaman olduğu gibi. Paul Diagon yoluna gidelim diyordu. Evet orada kesin olarak ölüm yiyen var olurdu. Haklıydı ve Angel onun soğukkanlılığına hayrandı. İksir şişesini ona doğru uzatırken içinde endişe, korku ve stres dolu duygular vardı.

Misafir

Dulce olanları sessiz ve sakin bir şekilde izliyordu. Birden bire nasılda bu kadar parçalanmışlardı. Ginny de gitmişti zaten. En iyi arkadaşlarından biri... O olmazsa, hatta gruptan herhangi bir kişi bile eksilse kalbi yok gibi olurdu. Onun fikirlerine, zekasına her zaman ihtiyaçları vardı. Belki şuan başına kötü bir şey bile gelmiş olabilirdi. Aklına kötü bir şey getirmeyen, hep olumlu düşünen ve verimini alan biri olarak bu sefer içine doğmuş gibi kötü ve olumsuz düşünüyordu. Aslında 6.hissine çok güvenen biriydi. Başına kötü bir şey fazla gelmezdi. Bu yüzden onlara hak verirdi her zaman. Ama bu sefer -belki de işine gelmediği için- 6.hissini yalanlıyordu. Ama sadece böyle yaparak kendini kandırıyordu. Ginny'e kötü bir şeyler olduğunu sezmişti bile... Paul'a üzüntüden gitgide eğilen başını çevirdi ve :

"Getiriyorum..."

Diyerek şuursuzca dediğini yaptı. Sadece onları izliyordu hipnoz olmuş gibi üzüntüden ne bir şey düşünebiliyordu, ne de ona göre hareket ediyor... Bu olaylar en çok onu sarsmıştı. Herkesten biraz fazla... Zaten en güçsüz oydu aralarında. En küçük... Yaşı itibariyle en az düşünce sunan ve en az düşünen...

Konu: Geri: 2. Bölüm Cuma Mayıs 23, 2008 4:50 pm

Bu bölümde bitmiştir ...
Hikaye yazan arkadaşlar çok isteksiz olduğundan üçüncü bölüm biraz gecikebilir ...

KİLİT