Çimler

Konu: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 6:17 pm

Tom derslerden sıkılmıştı. Biraz yalnız kalmanın iyi geleceğini düşünerek Hogwarts'ın yanındaki boş araziye doğru yürümeye başladı. Gökyüzüne bakıyordu. Normalden çok sakin görünüyordu. Bu sakinlik Tom'un uykusunu getirdi. Çimlerin üzerine uzandı. Tam uyumak üzereyken bir ses duydu. Ayağa kalktı , etrafına bakındı. Hiçbir şey göremeyince geri yattı. Fakat aynı sesi yine duydu. Sesin geldiği yere doğru yürüdü. Durdu ve iyice dinledi. Sesin tam geldiği yeri anladı ve hızlıca oraya gitti.

Tom çok şaşırdı. Karşısında ilk defa gördüğü Gryffindor'lu bir kız vardı. Kızın neden orda olduğunu anlatması için şaşkın şaşkın kıza bakıyordu. Kız bir şey söylemeyince Tom küstahça :

"Safkanmısın?"

dedi.Kız utanmış gibiydi. Yere bakıyordu. Tom alaylı bir şekilde:

"Yoksa bulanıkmısın?"

dedi. Kız Tom'a kızgınca baktı.

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 6:51 pm

Hermione Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinden çıkmıştı. Mutlu ve kendinden son derece emindi. Hogwarts arazisinde biraz yürüdükten sonra bugün öğrendiği silahsızlandırma büyüsüne çalışmanın iyi bir fiki olacağı kararıyla karşısındaki çimlerin üzerine oturdu. Arkasındaki büyük meşe ağacı kendini etraftan saklıyordu. Çantasını yine önüne çekti asasının bir hareketiyle havlandırıp boyunun hizasına getirdi. Çantanın ön gözünden bir tüykalem çıkarıp asa gibi çantanın yan tarafına yerleştirdi. "Evet, şimdi oldu." diye mırıldandı ve ağaca sırtını verip çalışmaya başladı.
"EXPELLİARMUUS!" hiçbirşey olmadı. "Ahh, ne demek bu şimdi! Derste ne de güzel olmuştu. Kafamı toplayamadım, hadi bir daha. Bu sefer sonunu uzatmadan..."
"EXPELLİARMUS!" demesiyle çanta olduğu yerde takla atıp yere düştü, tüy kalem havaya fırladı. Hermione tüykalemi yakaladı ve "Evvet! İşte bu!" diye kendi kendini kutladı.
Ağacın arkasından birinin yaklaştığını hissetti. Arkasını döndüğünde karşısında, yüzünde küçümser bir bakışla kalkmış tek kaşı, hiç de güven vermeden Hermione'ye bakan bir Slytherin oğlan duruyordu. Hermione daha "Ne var?" diyemeden oğlan direk
"Safkan mısın?" diye sordu. Hermione içindeki siniri gideren utancın yüzüne vurduğunu hissetti. Oğlan yine beklemeden "Yoksa bulanık mısın?" diye üsteledi. Hermione başını, saçlarını küstahça savurarak havaya kaldırdı. Yüzündeki utanç hissi de kaybolmuştu.
"Terbiyesizlik etmenize hiç gerek yok, bay.. bay..-" oğlanın adını bilemiyordu. "bay, Slytherin!" diyiverdi. "Evet, Muggle doğumluyum ve bundan gocunmuyorum!" diye sözünü tamamladı. Hermione onu şöyle bir süzdü. Oğlanın küstahlığı olmasa yakışıklı bile denebilirdi. Ama bu Hermione'nin umurunda değildi.

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 7:24 pm

Kız Tom'u fena kıstırmıştı. "Ne bakıyorsun?" diyerek durumu toparlamaya çalıştı ama başarısız oldu. Kız gözlerini ayırmadan Tom'a bakıyordu. Kız birşey demeyince Tom "Adımı bilmiyorsunuz Bayan Bulanık Gryffindor. Ben Slytherin'den Tom Kaulitz. Seni ilk defa görüyorum hoş bi kıza benziyorsun. Ama bu beni ilgilendirmez çünkü bir 'BULANIKSIN!'

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 7:32 pm

Kan artık Hermione'nin beynine sıçramıştı. Sinirine zorla hakim oluyordu.
"Son derece terbiyesiz, alabildiğine edepsizsiniz bayım!" diye köpürdü. Arkasını dönüp çantasını koluna çekti. Asasını elinde öyle bir sıkıyordu ki, maun ağacından ve bu kadar esnek olmasa kırılabilirdi. Sinirinden gözleri dolmuştu. "Bu ne büyük küstahlık! Önüne gelene bulanık diye hakaret edemez." Aniden arkasını döndü ve
"Mr Kaulitz, bir daha asla, ama asla karşıma çıkmayın!" asasını tehdit edercesine Kualitz'in yüzüne doğru sallıyordu. "Size bu cesaret nereden geldi, bilmiyorum ama-" şimdi sinirden ve aşağılanmadan gözlerinde biriken yaşlar yanağına inmişti. "bana bir kez daha bu şekilde hitap edersen, seni elim titremeden bir kurbağaya çeviririm!" dedi ve saçlarını savurarak dönüp yürüdü.

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 7:48 pm

Tom ilk defa birini kızdırınca pişman oldu. Kendini pişman hissetti. Ama ondan özür dileyemezdi. Çünkü o kadar seviyesiz değildi. Kendisi hakkında böyle düşünüyordu. Ama üzgündü. Daha adını bile bilmediği bir kızı ağlatmıştı. Duygularına hakim olamayıp "DUUUURR!" diye bağırdı. Kız aldırmamıştı yavaşlamamıştı bile. Tom kararını değiştirmedi onu durdurup özür dileyecekti. Sesini yükselterek "Lütfen Dur!" dedi. Kız durdu , Tom ona doğru 2-3 adım attı ve "Özür dilerim. Lütfen beni affet." dedi. Kız gözyaşlarını sildi , kafasını kaldırdı ve Tom'un gözlerinin içine baktı. Tom bir kez daha "Lütfen beni affet. Seni kırdıysam özür dilerim" dedi. Bunları söylediğine inanamıyordu. Fakat kızı tatmin etmiş gibiydi. Birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı.

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 8:03 pm

Hermione kararlıydı, o Slytherin bozuntusu bir kez daha karşısına çıkarsa, yüzünün ortasında büyükçe bir çıban bulacaktı. Hermione sırtını dönüp giderken arkadan cılız bir ses "DUUUR!" diye bağırdı. Hermione sinir küpüydü. Adımlarını hızlandırıp yürümeye devam etti. Aynı ses bu sefer çok daha kararlı bir halde "Lütfen dur!" dedi. Hermione dönüp Kaulitz'in yüzüne baktı, süngüsü düşmüştü. Bir kaç adım yaklaşıp
"Özür dilerim lütfen beni affet." dedi. Bunu sanki hayatında ilk kez söylüyordu. Bu sesinden o kadar iyi anlaşılıyordu ki.Hermione gözlerini gömleğinin yenine sildi. Başını kaldırım Tom'un gözlerine baktı. Tom durmadan özür diliyordu. Hermione'nin gözlerinin içine baka baka yalvarıyordu.
Hermione, sesini hıçkırıklarından zorla ayırdıktan sonra "Şey, Önemli değil. Ben biraz sulugözüm, yani... Önemi yok." diyebildi ancak. Tom'un gözlerine baktıkça kendini tutmakta zorlanıyordu. "Benim, kütüphaneye gitmem gerek. Sonra görüşürüz." dedi ama uzaklaşamıyordu. Onu çeken bir mıknatıs vardı sanki...

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 8:24 pm

Katie derslerden bunalmıştı. Büyük salondan çıkıp okulun bahçesine doğru gitmeye başladı. Canı çok sıkılıyordu ve bu can sıkıntısının ancak yürüyerek geçeceğini çok iyi biliyordu. Okulun büyük ve görkemli koridorlarından geçerek bahçeye açılan kapıya geldi. Dışarıda hava güzeldi. Gökyüzü pırıl pırıldı. Katie buna çok sevindi.

Göle doğru yürümeye başladı. Gölün yakınlarına gittiğinde Hermione'nin, Katie'n tanımadığı bir çocukla sinirli bir şekilde konuştuğunu gördü. Buna anlamam verememişti. Bir süre ordan onları gözlemlemeyi sürdürdü. Daha sonra içinden '' Saçmalama Katie bu yaptığın çok ayıp. Ya yanlarına git ya da gezinmeye devam et'' diye geçirdi. Karar verememişti ancak Hermione'nn ağladığını görünce yanlarına gitmeye kara verdi. Onlara doğru yürümeye başladı. Hermione de sinirli bir şekilde ve ağlayarak çocuğun yanından ayrılıyordu. Birden arkasını döndü, çocukta ona doğru yürümeye başladı. Hermione'nn gözyaşlarını sildiğini gördü. Yürümeye devam etti. Yanlarına vardığında konuşmadıklarını gördü. İkisi de Katie'e doğru bakmaya başlamışlardı.

Katie zora ki bir gülümseme ile '' Slm Hermione birşey mi oldu ? Ağlıyodun da bende merak ettim .'' dedi

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 8:40 pm

Tom adını öğrendi. Hermione... Güzel isim dedi kendi kendine. Fakat yeni gelen kızın başka yerde olanları anlatmasından çekindi ve kıza "Hayır Hermione'ye bir şey olmadı. Ağlamıyorduda. Hem senin ne işin var burda? Gitte derslerine çalış. Hem sen bölüm başkanısın. Hemde Hufflepuff'ın. Seni benim yanımda görmelerini istemiyorum. Hemen git yoksa..." Hermione'nin ona baktığını gördü. "Şeyy gitmesende olur zaten buraya Slytherin'den kimse gelmez." dedi ve Hermione'ye baktı. Hermione'nin yüzünde tebessüm vardı. Tom buna sevindi ama belli etmedi.

Konu: Geri: Çimler Çarş. Haz. 11, 2008 8:50 pm

Katie sinirlenmişti çocuğa ancak pek de aldırdığı yoktu. Katie ''Çocuk birşeyden çekiniyo galiba. Yoksa neden Hermione'nin ağladığını söylemedi '' diye geçirdi içinden. Katie'n çocuk hakkında ilk izlenimleri pek de iyi olduğu söylenemezdi. Katie göre çok havalı,aksi ve gıcık bir tipti.

Çocuğa dönerek '' Benim Hufflepuuf'ın başkanı olmam seni ilgilendirmez. Zaten senin için gelmedim. Hermione ağlıyordu ona bakmaya geldim. '' dedi ve Hermione'ye doğru dönerek '' Hadi Hermione göl kenarında biraz yürüyüşe çıkalım.'' dedi.

Katie'n teklifine çocuğun sinirlendiği belliydi. Ancak hiç aldırış etmeden Hermione'nin cevabını bekledi.

Konu: Geri: Çimler Perş. Haz. 12, 2008 6:12 pm

Hermione Katie'nin geldiğini görünce kendini acele toparladı. Katie'nin geldiği yöne döndü Katie
"Selam Hermione birşey mi oldu ? Ağlıyodun da bende merak ettim." dedi. Hermione sesini düzeltip birşeyler diyene kadar Tom kızcağızı terslemişti bile. Ona Hermione'nin ağlamadığını, bunları nereden çıkardığını ve üstü kapalı defolup gitmesini söyledi. En azından Katie anlayışlıydı. Hermione de Katie'nin en çok bu huyunu severdi. Katie altan almış, Tom'a fazla üstelemeden Hermione ile Göl Kenarı'nda biraz yürümek istediğini söylemişti. Hermione cevap bekleyen Katie'ye ve Tom'a birer kaçamak bakış attıktan sonra Katie'ye dönüp
"Tabi Katie, neden olmasın?.." dedi. Tam Katie'ye doğru yönelmiş gidecekken içini kemiren birşeyler hissetti. "Tom'a ayıp oldu! Çok kabasınız küçük hanım!.. Bak Tom'un sana karşı bir zaafı olduğu ne kadar açık, sen çek git ama ne güzel..." Hermione dayanamayıp Tom'a döndü
"Tom,-" ne diyeceğini bilmiyordu, bu durumda ne denirdi ki. "Heey, kendine gel, sen ona karşı birşey hissetmiyorsun!"
"Tom, sonra görüşürüz." dedi ve Katie ile beraber uzaklaştı. Çekip gitmeden önce Tom'a son bir kez baktığında yüzünde amansız bir mutluluk olduğunu görüp rahatladı. Ona sonra görüşeceklerini söylemesi onu rahatlatmış olmalıydı.
Hermione Katie'e dönüp "Katie, yani birşey yok. Gerçekten... Sadece biraz, mutsuzdum o kadar. Tam birşey yapmadı." diye Katie'yi inandırmaya çalıştı. Bilmediği bir sebepten Tom'u korumak istiyordu.

Konu: Geri: Çimler Perş. Haz. 12, 2008 7:03 pm

[b]
Katie, Hermione'nin kararsız kaldığını anlamıştı. Katie, ''Eğer kabul etmezse fazla üstelemem. Ancak çocuğu o kadar payladım. Gelmezse rezil olurum.'' diye geçirdi içinden. Sonra da '' Saçmalama Katie neden rezil olcaksın ki.'' diye geçirirken , Hermione "Tabi Katie, neden olmasın?.." dedi.

Katie mutlu olmuştu. Çünkü uzun süredir Hermioneyle konuşmaya fırsat bulamamışdı ve ne olduğunu merak ediyordu.
Katie, Hermione'nin tam gidecekken çocuğa dönüp '' Tom, sonra görüşürüz.'' demesine şaşırmıştı. Çünkü onları izlerken Hermione'yi çocuğun sinirlendirdiğine ve ağlattığına kaanat getirmişti. Hermione'yi tanıdığı kadarıyla onu üzen birisine karşı böyle bir davranış sergilemezdi. Katie ile Hermione uzaklaşmaya başladılar.

Tam Katie, Hermione'ye tekrardan '' Noldu? '' diye soracakken Hermione "Katie, yani birşey yok. Gerçekten... Sadece biraz, mutsuzdum o kadar. Tom birşey yapmadı." dedi. Ancak Katie, Hermione'nin bu söyledikleri pek inandırıcı gelmemişti.

O yüzden '' Hermione hiç inandırıcı değilsin. Yanınıza gelirken neler olduğunu gördüm. '' dedi ve gülümseyerek ekledi '' Hadi anlatmaya başlasan iyi olur.'' [/b]

Konu: Geri: Çimler Perş. Haz. 12, 2008 7:59 pm

Katie, Hermione'yi köşeye sıkıştırmıştı. Mecburen herşeyi anlattı. Katie'nin yüzünde sinirli bir ifade vardı. Olan bitenin üstüne Hermione'nin neden bu kaadr anlayışlı davrandığını sorunca Hermione
"Katie, aslında bende soruyorum ve adam akıllı cevap alamıyorum." dedi. Gerçekten de neden Tom'u tekrar ve tekrar görmek istediğine mantıklı bir cevap veremiyordu.
"Aslında ne biliyor musun Katie?-" derken karşıda çimlerin üzerinde gölgelik bir alan göründü. Hermione kenardaki ağacı göztererek "Şuraya oturup anlatsam daha iyi olur." dedi. Hermione'nin sabırsız hızlanışı, Katie'nin bıkkın bekleyişiyle ağacın altına oturdular. Hermione çantasını yanına koydu. Belkide konunun dağılmasını bekliyordu. Katie'nin beklemeye izin vermeyen bakışları üzerine
"Aman, tamam tamam... Bak, aslında tam olarak ne olduğunu bende anlamadım ama beni geri çevirip de öyle özür dilemesi çok hoşuma gitti. Bilmiyorum Katie, bana öyle bakmayı kes tamam mı! Hiç birşey yok diyorum sana... Hem Ron'u henüz unutmuş değilim." dedi. Eliyle yerdeki çimleri yolup yolup parçalıyordu. Kendince mutlu bir yaşantısı vardı. Tom'un burada yeri yoktu. Durup dururken çıkmaya hakkı da yoktu. "Hem o bir Slytherin! Benim ne işim olur onunla..." diye geçirdi içinden

Konu: Geri: Çimler Perş. Haz. 12, 2008 11:07 pm

Katie Hermione'nin konuyu atlatmasına izin vermemişti. Çimlerin üzerinde bir ağacın altına oturdular.

Hermione konuyu açmamak için elinden geleni yapıyodu ama Katie sinirli bir bakış attıktan sonra Hermione "Aman, tamam tamam... Bak, aslında tam olarak ne olduğunu bende anlamadım ama beni geri çevirip de öyle özür dilemesi çok hoşuma gitti. Bilmiyorum Katie, bana öyle bakmayı kes tamam mı! Hiç birşey yok diyorum sana... Hem Ron'u henüz unutmuş değilim." dedi elindeki çimleri yolarak.

Aslında Hermione farkında olmasa da dedikleri Katie'n aklında bir fikir oluşmasına neden oldu. Katie içinden '' Tabi ya Hermione gururludur. Tom'un ondan özür dilemesi gururunu okşamış olmalı'' diye geçirdi. Hermione çimleri yolmaya devam ediyordu. Aralarında bir sessizlik olmuştu.

Daha sonra Katie düşüncesini Hermione'ye söylemeye karar verdi ve Hermione'ye dönerek '' Aslında şu anda ondan hoşlandığını düşünüyo -'' diyodu ki Hermione kafasını elinden ayırdı ve şaşırmış bir ifadeyle Katie bakmaya başladı. Katie eliyle Hermione'nin susmasını sağladıktan sonra konuşmasına devam etti. '' Neden dersen çünkü senin gururlu biri olduğunu biliyorum ve Tom'un senden özür dilemesi gururunu okşadı -'' dedi ve kıkırdayarak ekledi '' ve yakışıklı olması seni cezbetti.'' Katie'n kıkırdaması hala durmamıştı.

Konu: Geri: Çimler Cuma Haz. 13, 2008 12:31 am

Tom orda öylece durdu ve Hermione ' yi izledi. Hoş kızdı ama o bulanıktı hemde Gryffindor'luydu. Tom'un babası yani Voldemort onların ilişkisine asla izin vermezdi. Tom bunu çok iyi biliyordu. Ama Hermione'ye olan hislerini açıklayamıyordu kendine. Bir an önce unutması gerektiğini düşündü. Hermione ve Katie'ye bakarak "Bulanıklar sizinle uğraşamam!" diye bağırdı ve koşar adımlarla oradan uzaklaştı.

Konu: Geri: Çimler Cuma Haz. 13, 2008 9:32 am

out:ne ilişkiniz sadece 2 günmü sürdü? :shock:

Konu: Geri: Çimler Cuma Haz. 13, 2008 10:44 am

[out=] Mr Grint, bu sizi hiç ilgilendirmez. Ayrıca ortada henüz ilişki filan yok, başlamadan bitiyor...

Hermione Katie'nin söylediklerini tam bir sessizlik içinde düşündü....
"Haklı olabilirsin Katie..."

"Katie, belki haklısın, biraz etkilenmiş olabilirim bunu kabul ediyorum ama inan düşündüğün şey olmayacak. O -Adı-Anılmaması-Gereken-'in oğlu." Katie biraz ürkmüş gibiydi. Hermione'nin yüzüne bakmaya çekiniyordu. Hermione "Katie, bunları düşünmen çok normal. İtiraf edeyim bir iki dakika öncesine kadar bende-" derken Tom'un kararlı sesi Hermione'nin susmasına neden oldu.
"Bulanıklar sizinle uğraşamam." diyen Tom kızlar başlarını çevirip bakana kadar onlardan koşarak uzaklaşmıştı. Bu hareket Hermione'yi bitirmişti. "Peki, öyle olsun bayım..."
Hermione'nin yine gözleri dolmuştu. Katie dönüp "Sen safkan değil miydin?" diye sorup gülümsemeye çalıştı. Belki ufak bir espri kendine gelmesini sağlayacaktı ama hayır, yaşlar süzülmeye başladı...

Konu: Geri: Çimler Cuma Haz. 13, 2008 11:57 am

Rupert Grint demiş ki:: out:ne ilişkiniz sadece 2 günmü sürdü? :shock:

Evet Hermione haklı bu seni hiç ilgilendirmez :evil:

Konu: Geri: Çimler Cuma Haz. 13, 2008 12:27 pm

[out=]uzatmayın yaa! Katie seni bekliom canum

Konu: Geri: Çimler Cuma Haz. 13, 2008 6:17 pm

Katie de Hermione de sessizce düşünüyorlardı şimdi. Sonra Hermione '' Katie, belki haklısın, biraz etkilenmiş olabilirim bunu kabul ediyorum ama inan düşündüğün şey olmayacak. O -Adı-Anılmaması-Gereken-'in oğlu.'' dedi. Katie'n bu son söz üzerine tüyleri diken diken oldu.

Hermione konuşmasına devam etti, '' Katie, bunları düşünmen çok normal. İtiraf edeyim ki bir iki dakika öncesine kadar bende-'' Hermione'nin konuşması birinin konuşması nedeniyle kesildi. Katie başını sesin geldiği yöne çevirene kadar, Tom '' Bulanıklar sizinle uğraşamam.'' diyip ardından koşmaya başlamıştı bile. Bu davranış üzerine Katie şaşırdı. '' Ne hakla böyle bir şey diyebilir.'' diye geçirdi. Katie sinirlenmişti ama bunu belli etmedi. Sonra Hermione'ye döndü ve gözlerinin dolmuş olduğunu gördü.

Katie Hermione'yi teselli edecek sözler bunlamaya çalışırken, Hermione Katie doğru dönüp '' Sen safkan değil miydin? '' diye sorup gülümsedi. Katie , Hermione'nin gülümsemesini görüp bir an sevinmişti. Ancak Hermione'nin yanağından süzülen yaşları görünce anladı çok üzüldüğünü. Katie ne yapacağını şaşırdı. Ağzında bir kaç kelime geveleyip durdu. Ancak hiçbir yararı olmadı. Hermione ağlamaya devam ediyordu. En sonunda Hermione'nin yanına iyice yaklaştı , sarıldı Hermione'ye ve '' Üzülmesi gereken sen değilsin o..'' dedi Katie. Hermione'nin yüzüne bakmaya başladı ve bakmaya devam ederek '' Çünkü sen hiç kimseyi veya birşeyi kaybetmedin, başkaları seni kaybetti.'' dedi Tom'un adını ağzına almayarak.....

Misafir

Finrod Barda geçirdiği gecenin ardından Hogwarts'a dönmek için yavaş yavaş göl kenarına yaklaşıyordu.Yüzü bakımsızlıktan iğrenç gözüküyordu bunu için de Finrod gölün kenarına oturarak yüzünü pıhtılaşmış kan pisliklerinden arındırdı.Daha geleli yarım saat olmadan gölün diğer kısmında bağırışmalar duymuştu.Gürültünün geldiği adrese yavaş avaş yaklaşırken kavga edenlerin Hogwarts örencisi olduğunu gördü.Büyüleyici kuş seslerinin arasından Finrod'un sesi karga sesi gibi kendini gösterdi.
" NELER OLUYOR BURDAAAAA " Finrod'un korku dolu seslerinden sonra yakınındaki ağaçlarda ne kadar kuş varsa başka yer bulmak için uçuşmaya başladı.Çok aksi bir öğretmen olan Finrod öğrencilerin yanına yavaş adımlarla yaklaşmaya başladı.Görüntü yaklaştıkça netleşiyordu.Her yaklaştıkça sinirinden köpüren kızların yüzündeki kızgınlık ,telaş ve korkuya dönüşüyordu.Finrod görünürde duran 2 kıza korku dolu bir sesle
" size soruyorum bu saat de ne işiniz var burada" sorusunu yöneltti.

Konu: Geri: Çimler Cuma Haz. 13, 2008 7:27 pm

Sıkıcı bir gün...!

Evet, benim yorumum bu. Neden bu sözü çok fazla kullanıyorum ki? Çünkü öyle. California'dan gelişimden beri hep aynı şeyler. Hey sen değil miydin mesleğinle uğraşmak ve okuldan başka bir şey düşünmek istemeyen kariyer delisi? Tamam bendim belki ama... En azından California'dayken deniz ve kitaplar iç içeydi ve ben ikisini birden idare edebiliyordum. Zaten etmeseydim ne Hufllepuplı olurdum, ne deÖğrenci.. Ama son bir kaç gündür aklın havalarda! Nedenini düşünmek istemiyorum. Çünkü biliyorum! Offf... Mp3 nerdesin... Ne dinlesem acaba?... Buldum! Ceza fena olmazdı şu ruh halimde."

İçinden bunları söylerken bir yandan da fali,yete geçiriyordu aklından geçenleri. Mp3!ünü çıkarıp Kulaklıkları taktı. Sesini dibine kadar açıp :

"Sana tapan bu kalp, yol alıyor artık sensiz... İnan içim rahat tek isteğim, Beni Bana Bırak!"

söylemeye başladı. Ruh hali duygusaldı demek ki... Bu şarkıdan da anlaşaıldığı gibi...Dinlerken karşıdaki Katie'yi gördü ve yanında da trende gördüğü o çok bilmiş bi kız.Yanlarında biri daha vardı.Prof.Finrod Falasion onlara hesap soruyor gibiydi.Aslında gitmek istemiyordu.Bir süre durup olanları izledi..

Konu: Geri: Çimler C.tesi Haz. 14, 2008 1:39 am

[out=]Afedersiniz ama bilmem farkında mısınız, profesör ve Mr Grint; rpmizi böldünüz... Üç kişili bir rpmiz vardı, girmeden önce bir sorabilirdiniz... Birincisi profesör biz bağrışmadık, ikincisi saat daha sabah bilmem farkettiniz mi ama ben ilk dersten çıkıp arada Göl'e geldim. Yani saatin pek aksi bir vakit olduğunu söyleyemeyiz...

Ayrıca belitmek isterim, siz bir büyücüsünüz -hatta bir safkan- Mr Grint, mp3'ün ne olduğunu bile bilmemeniz gerekir...
Neyse, ben devam ediyorum.

[in=]
Hermione Katie'nin onu teselli etmesine izin vermişti. Buna şimdi çok ihtiyacı vardı. Göz yaşlarını bir kez daha sildi ve omzunda sıcak, dostça bir elin olmasının ne kadar büyük bir önem taşıdığını şimdi daha iyi anlıyordu. Katie dönüp
"Katie, aslında beni ağlatan Tom değil. Benim muggle doğumlu olduğumu bilen çoğu kişi bunu yapıyor... Bana-" bu kelimeyi söylemekte zorlanıyordu."bana... bulanık,"yutkundu. "diyorlar." tekrar ağlamak istemiyordu. Gözünden inen yaşlara mani olamasada onları olanca gücüyle siliyordu. Hıçkırıklarını dindirmeye çalışırken Katie'nin omzuna başını yasladı.
Tam o sırada kılığı savaş kaçkınlarını andıran, yüzü gözü kan içinde bir adam, ormanın içinden fırladı. Kızların yüzüne karşı "Neler Oluyor Buradaa!!!" diye bas bas bağırdı. Hermione'yi irkilmesine ve son derece şaşırmasına sebep olan bu adam Hermione'nin Büyük Salon'da pek az rastladığı biri olmalıydı. Onu gördüğün emindi. Adamı tanıdı, onun Hogwarts profesörü olduğuna yemin edebilirdi... Tabii şu kılıkta olmasaydı.
Biraz önce profesörün bağırışıyla başını kaldırdığı omzun sahibi, Katie de en az Hermione kadar şaşkındı. Profesör aynı karka sesle, bu sefer daha az bağırarak "Size soruyorum bu saatte ne işiniz var burada?"
Hermione'nin hıçkırıkları boğazında kalmıştı. Doğrulup kalktı ve "Afedersiniz efendim, ama saatte bir sakınca görmüyorum... İlk dersimizden çıktık, ikinci derse girene kadar vaktimizi burada-" az önce Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersine çalıştığını hatırlayarak, "çalışarak, geçiriyoruz." az önce olanlardan sonra burada ne işi olduğunun farkına kendisi de yeni varmıştı.

Konu: Geri: Çimler C.tesi Haz. 14, 2008 9:25 am

out:artık yazmam

Misafir

Ruh emicilerin acı dolu öpücüklerine marus kalan Finrod öğrencilerin ne dediğini zorla duyabiliyordu.Evet saatin farkında olmadan öğrencileri azarlamıştı.

"Afedersiniz efendim, ama saatte bir sakınca görmüyorum... İlk dersimizden çıktık, ikinci derse girene kadar vaktimizi burada-"

Bu sözler Finrod'un kulaklarında çınlıyordu.Finrod pelerinine başını silerek "Saat gerçekten bu kadar erken mi !? " diye sordu kendine.Öğrencilerin çok bilmişliğinden rahatsız olan Finrod yeni gelen çocuğa bakarak arkasına ihtişamlı bir dönüş yaptı.Daha sonra sert topuklarını yere vurarak Hogwarts şatosuna yürümeye başladı.Kısa bir süre sonra da görünürden tamamen kayboldu.

Misafir

Out= Rupert! Benim Rp'imi nasıl çalarsın! İlk uyarını aldın! 3. uyarıda banlanırsın. Sınıf atlarken kullandığın rp'ide görmek istiyorum!